Hüseyin KIRKGÖZ

Mecliste konuyla ilgili konuşan Başkan Gültak, ret kararına tepki göstererek “Kimse ülkemizden büyük değildir. Bayrağımıza, askerimize, polisimize karşı çıkan kim olursa olsun karşısında duracağız. Şimdi soruyorum sizlere PKK terör örgütü müdür? Değil midir? Hadi oylama yapalım. PKK terör örgütüdür diyenler el kaldırsın” dedi. Gültak’ın yaptığı oylamada Cumhur İttifakı üyesi meclis üyeleri ve bağımsız meclis üyeleri el kaldırırken, CHP’li ve HDP’li meclis üyeleri el kaldırmadı. CHP’li meclis üyelerinin PKK’yı terör örgütü olarak görmemesi mecliste büyük tepki çekti.  Öte yandan HDP’li meclis üyesi Ali Tanrıverdi, Cumhur İttifakı mensubu Kürt kökenli meclis üyelerine dönerek, ‘Yazıklar olsun sizin gibi Kürtlere’ ifadelerini kullanınca mecliste tartışma çıktı. Tanrıverdi daha sonra mecliste söylediği sözünü geri aldı. Yaşanan tartışmanın ardından Başkan Gültak, oturuma 5 dakika ara verdi. Öte yandan Başkanlık Makamınca tekrar görüşülmek üzere Meclis’e iade edilen 10 Haziran 2022 tarih ve 109 sayılı; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Akdeniz Belediyesi arasında yapılacak olan kardeşlik anlaşması ile ilgili protokol hazırlama ve sözleşme imzalama konusunda Başkan Gültak’a yetki verilmesi ile ilgili gündem maddesi yeniden görüşüldü. Konuyla ilgili açıklama ve tartışmaların ardından söz konusu teklif, CHP ve HDP’li üyelerin oyçokluğu ile yeniden reddedildi.

HİZMETE YİNE TAŞ KOYDULAR

Meclis’te, sıcak asfalt üretiminde kullanılmak üzere sıcak bitüm alınması, yeni yollar açılması, altyapı çalışmaları, yol ve sokaklarda asfalt kaplama, yama ve benzeri iş ve hizmetler için İller Bankası veya diğer bankalardan talep edilen 20 milyon TL’lik teminat mektubu için Başkan Gültak’a yetki verilmesine ilişkin önerge de görüşüldü. CHP, HDP ve Bağımsız Meclis üyelerinin ‘ret oyu’ vermesi nedeniyle önerge, komisyonlardan geldiği gibi oyçokluğu ile reddedildi.  Borçlanmaya ilişkin önergenin reddi üzerine bir açıklama yapan Başkan Gültak; borçlanma yetkisini kendisi veya ailesine istemediğinin altını çizerek; “Türkiye’de hemen her belediye borçlanma istiyor. Biz Büyükşehir’e de borçlanma yetkisi verdik. Biz de Akdeniz’e hizmet üretmek için borçlanma yetkisi istiyoruz. Akdeniz’de yaşayan insanların asfalta, kaldırıma ve yola ihtiyacı var” dedi. Başkan Gültak, Mersin’de, en yüksek maaş veren belediyelerin de başında geldiklerini kaydederek, şöyle konuştu; “Sadece asgari ücrete gelen oranda ve memur maaşlarına yapılacak oranda maaş artışı yaptığımız andan itibaren 11 ila 12 milyon TL net maaş ödeme noktasına geliyoruz. Geçen ay bize Ankara’dan 7,8 milyon TL geldi. Dışarıda yaratılan ‘Gültak, iktidarın belediyesi, dünya kadar para geliyor’ gibi algı ve iddialar doğru değil. Bu belediyeyi hep birlikte yönetmek zorundayız.” Belediye çalışanlarının maaşını ve hizmet veren yüklenici firmaların alacaklarını da düzenli olarak ödemek istediklerini dile getiren Başkan Mustafa Gültak, “Vatandaşlarımıza da ya asfaltı ve kaldırımı götüreceğiz, ya da neden götüremediğimizi de anlatacağız. Bu borç yükünü ben oluşturmadım. Benim dönemimde ne kadar borç olduğu belli. Ben çözüm arıyorum, çözümden yanayım. İşçimin, memurumun maaşını vermek istiyorum. Yüklenici firmalarla hizmeti sürdüreceğiz, vatandaşa asfalt-kaldırım hizmeti götürmek zorundayız. Farklı öneriniz varsa ona da açığım, gelin birlikte bir metot bulalım” ifadelerini kullandı.

HDP’LİLER KAYYUMU BAHANE EDİP KARDEŞLİĞE KARŞI ÇIKTI

Öte yandan Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak, Haziran ayı meclisinde oy çokluğu ile reddedilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile kardeş kent protokolü yetkisi için ısrar talebinde bulundu. Konuyla ilgili söz alan HDP Grup Sözcüsü Özgür Çağlar, kayyum yönetiminin demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kayyum yönetiminde olması nedeniyle bunu daha önceki yine reddettiklerini söyledi. HDP’li Ali Tanrıverdi de “Kayyum seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesidir. Bu konuda AK Partililerden bize destek vermelerini istiyoruz. Israr koşullarının yasal dayanağı oluşmamıştır” ifadelerini kullandı.

EĞİN: “SİZE EN GÜZEL CEVABI DİYARBAKIR ANNELERİ VERİYOR”

HDP’li Meclis üyelerinin açıklamalarına tepki gösteren AK Partili Meclis Üyesi Aydın Eğin, “Bu sorunun cevabı Diyarbakır HDP il Başkanı önünde bekleyen yüreği yanık anne ve babalar veriyor. O anne ve babaları sorun bakalım niye bekliyorlar? Niye oradaki anne ve babalar CHP’nin önünde değil de HDP önünde bekliyor? Demek ki orada millete ve devlete karşı bir olumsuzluk var ki devlet gerekeni yapıyor. Buradaki tutumunuz Diyarbakır halkına karşıdır. Atanan kayyumlar vasıtası ile Diyarbakır’ın en ücra köşesine kayyumlar vasıtası ile hizmet gitmiştir. Bu nedenle oylarınızın olumlu olması gerekir” dedi. MHP’li Meclis üyesi Tufan Nenni ise “Ret kararı Diyarbakır’ın imkanlarının Akdenizlilerin yararlandırılmamasıdır. Akdeniz’e yapılacak hizmetlere engel oluyorsunuz. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı doktorluktan değil suçundan dolayı tutuklanmıştır. Akdeniz halkını düşünün. Borçlanma vermiyorsunuz. Hizmet engelliyorsunuz” ifadelerini kullandı. CHP’li meclis üyesi Mahmut Dönmez ise “Bizde kayyumlara karşıyız. Belediye başkanları ve meclis üyeleri halkın iradesi ile gelir. Suçun şahsiliği vardır. CHP olarak bizde ret kararı vereceğiz” dedi. MEP’li Halil Kara da “Kayyum sadece belediyelerin sorunu değil. Beğenmediğin her yere kayyum atayabiliyorsun. Seçim olmuş. 3 ay sonra kayyum atamışsın. 3 yıl geçmiş ama hala seçim yapmamışsın. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu ısrar kararına ret vereceğiz” şeklinde konuştu.

GÜLTAK: “TERÖRÜN MİLİTANLIĞINI YAPAMAZSINIZ”

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak ise hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti’nden, birlik beraberlikten ve Misak-ı Milli sınırından büyük olmadığının altını çizerek, “Bu cumhuriyetin kuruluşunda özellikle CHP’li kardeşlerimize sesleniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük emekleri var. Bir ülküsü vardı Gazi Mustafa Kemal’in. Osmanlının küllerinden Anadolu’da büyük bir Cumhuriyeti kurdu. İstiklal Marşı koydu ve ülkü koydu hedefe. Bir hedef koydu ortaya adı da muasır medeniyetlerde yürümek. Dönemin Cumhurbaşkanı iken kurduğu o küçücük Cumhuriyet ile ilgili yapılan tüm isyanları susturdu. Tüm terörist olayları ile mücadele etti. Adı ne olursa olsun DEAŞ, PKK ve FETÖ… Kim Türkiye Cumhuriyeti ile uğraşıyorsa gereği yapılır. Kutsallarımız var. Bayrağımız, İstiklal Marşımız Cumhuriyetimiz, Misak-ı Milli sınırlarımızı bozmak isteyen bunun hesabını verir. Bu Cumhuriyet ucuz değil. Geçici bir Cumhuriyet de değil. Kim bunu bölmeye kim bunu parçalamaya kim bununla ile ilgili hayaller gütmeye çalışırsa devlet tarafından gereği yapılır. Dünyanın hiçbir yerinde kalkınmış demokratik ülkelerinde terörle uğraşanları izin verilmez. En son Madrid’te yapılan toplantıda PKK, YPG gibi birçok örgüt hepsi NATO zirvesinde terör örgütü olarak kabul edildi. Siz buralara üye olacaksınız, buraların militanlığını yapacaksınız, Türkiye Cumhuriyetini bölmeye parçalamaya çalışacaksınız Cumhuriyet de sizi seyredecek. Bunu NATO zirvesi kabul ediyor. Bizim buradaki arkadaşlarımız kabul etmiyor” ifadelerini kullandı.

GÜLTAK, TERÖR OYLAMASI YAPTIRDI

2 sene önce burada PKK terör örgütü mü değil mi diye oylama yaptırdığını hatırlatan Gültak, “İsterseniz bir daha oylayalım mı? Ne dersiniz? İsterseniz bir oylayalım” dedi. Elini havaya kaldırarak PKK terör örgütü mü diye soran Gültak, “PKK terör örgütü müdür. Ben elimi kaldırıyorum.” dedi. Cumhur ittifakı meclis üyeleri el kaldırırken CHP’liler Gültak’ı gündem değiştirmekle suçladı. Gültak ise kameraların her şeyi gördüğünü söyledi. “Tüm dünyanın NATO’nun terör örgütü dediğine siz demiyorsunuz. Tüm kameralar gördü. Bunlar kaydoldu. Çocuklarınıza ve torunlarınıza ne anlayacaksınız merak ediyorum” diyen Gültak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı iken yerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı ile ilgili suçlamalara değindi. Daha sonra yapılan ısrar oylamasının çoğunlukta çıkması üzerine Başkan Gültak’a yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile kardeş kent protokolü ile yapma yetkisi alamadı. Israr kararı sonrası meclis üyeleri arasında gerginlik yaşandı. Üyelerin birbirlerinin üzerine yürümesi üzerine meclise 5 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından meclisin gündemlerinin görüşülmesine kaldığı yerden devam edildi. Ancak zaman zaman kayyum tartışmasına ilişkin yine tansiyon yükseldi.

GÜLTAK’TAN, YALAN HABERE SERT TEPKİ

Öte yandan Başkan Gültak, göndere asılı Türk bayrağının, belediyeye ait bir afişin asılması için yarıya indirildiği yönündeki iddiaya sert sözlerle tepki gösterdi. Başkan Gültak; “Herkes haddini ve hududunu bilmelidir. Bu çirkin yalanı ve iftirayı ortaya atan ve hangi kurum çalışanı olduğunu bildiğimiz kişiyi esefle kınıyorum” dedi. Hafta sonunda Huzurkent meydanındaki gönderde dalgalanan bayrağın, kim olduğunu bildikleri bir kurumun çalışanı tarafından, yıpranması nedeniyle değiştirilmek üzere indirilmek istendiğini ifade eden Başkan Gültak, “Bayrağın bağlı olduğu gönder ipinin sıkışması üzerine bayrak yarıda kalmış ve o halde bırakılmıştır. Durum bu iken, kim olduğunu bildiğimiz kurumun O çalışanı, yarıya inen bayrağın fotoğraflarını çekerek art niyetle bazı internet haber sitelerine servis etmiş; yayınlanan bazı haberlerde de bir afişi asmak için gönderdeki bayrağı yarıya indirdiğimiz iddia edilmiştir. Bu çok çirkin bir iddia, büyük bir yalan ve iftiradır. Bu çirkin iddiayı ve yalanı ortaya atan ve hangi kurum çalışanı olduğunu bildiğimiz kişiyi esefle kınıyor, Allah’a havale ediyorum” sözleri ile sürdüren Başkan Mustafa Gültak; “Hiç kimse Mustafa Gültak’ı, en büyük milli değerlerimizden biri olan bayrağımız ile sınamasın. Herkes haddini hududunu bilmelidir. Mustafa Gültak’ın kim olduğu, başta bayrağımız olmak üzere milli değerlerimize ne kadar bağlı olduğu, sahip çıktığı ve koruduğu herkesçe bilinir. Bayrağın yarıya çekilmesi ile ilgili olarak, Türk Bayrağı Kanunu Madde 4’’ü diyor ki, ‘Türk Bayrağı, yas alameti olarak 10 Kasım’da yarıya çekilir. Bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanı Cumhurbaşkanlığınca ilan edilir. Devlet adına büyük hizmetler yapmış bir insanın vefatı üzerine, devlet tarafından ülke genelinde gerçekleşecek ‘yas tutma’ kararının alınmasıyla bayrak yarıya indirilebilir. Ciddi bir doğal afet, savaş veya terör saldırısı nedeniyle yitirdiğimiz canlarımız için ulusal yas kararı alınabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı bayrakların yarıya indirilmesi, gerek ülkemizde gerekse de diğer ülkelerde görülen kararlar arasında yer alır” şeklinde konuştu.