image

Okunma : 389  Tarih : 5.05.2021  E-Mail : 

 
Harun Arslan

KIBRIS CUMHURBAŞKANININ MERSİN İÇİN ANLAMI

Yıllar önce Anamur’da yaşadığım yıllarda, her sabah denize bakar karşı kıyıda

Kıbrıs Dağlarını görünce mutlu olurdum.
Benzer bir duygu yoğunluğu içinde, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sn. Ersin
Tatar’ın da her sabah denize bakıp Türkiye dağlarını görmeye çalıştığını,
fotoğraf çektiğini biliyoruz.
Türkiye dağları derken, elbette “Toroslar”ı kast ediyorum.
Sn. Ersin Tatar’ın Toros Dağları’na olan sevgi ve özlemi yüzyıllar öncesine
dayanıyor. Şöyle: Atalarının Toros Dağları’ndan geldiğini, Silifkeli araştırmacı
Kerim Parlatan’dan öğreniyoruz. Başbakanlığı döneminde sık sık Silifke’ye,
Erdemli ’ye ve dağlarına yaptığı geziler de bu hasletini gösteriyor.
Arşivlerden alınan bilgilere göre, kendilerinin aile hikâyesi, Mersin’den başlıyor.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Boynuinceli Yörükleri “soyundandır.
Silifke Mara’da yaşayan ataları, daha sonra Silifke’den Toroslar sınırındaki
Karaman’a göç etmişler; oradan da 260 yıl Silifke’ye bağlı olan Kıbrıs’a 1571
sonrası yerleşmişlerdir.
Kimin aklına gelirdi ki, birkaç asır önce Mara köyünden göç ederek adaya
yerleşen Yörük Türkmenlerin torunlarından birinin oğlu Kıbrıs’a
Cumhurbaşkanı olacaktır!
Başbakanlığı döneminde Mersin’e gösterdiği ilgi şimdi Cumhurbaşkanlığı
döneminde çok daha artacaktır.

* * *

Mersin , yıllarca Kıbrıs’ın sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan kendisi için
değerinin farkına varamadı, ilişkilerini geliştirmedi. Oysa çok sınırlı da olsa
ticaret, turizm, lojistik ve asker sevkiyatı nedeniyle Kuzey Kıbrıs’a ulaşım, sadece
Mersin’den sağlanıyordu; halen de bu imkân yürürlüktedir.
Bugün Mersin hangi illerle komşudur? Cevap şöyle olur: Doğuda Adana,
Kuzeyde Karaman ve Niğde, Batıda Antalya ...
Aslında buna güneyde Kıbrıs’ı ilave etmek gerekir.
Daha da ileri bir saptama yapalım: Mersin, “güney komşusu Kıbrıs” üzerinden
Avrupa’ya sınırdır...
Maalesef bugüne kadar Mersin adaya en yakın il olmasına rağmen, öngörüsüz
kent dinamiklerimiz yüzünden ilişkilerde çok geri kalmıştır.
Hatta daha da üzücü olan: Hepimiz yıllar önce kent merkezinde Kıbrıs ürünleri
satan mağazayı hatırlarız; o dahi şimdilerde yok olmuştur.

Bu kayıtsızlık kentimizde öylesine yerleşik durumdadır ki, Kuzey Kıbrıs
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yaşadığım bir tecrübeyi, siz okurlarıma yeniden
hatırlatmam gerekir: O sıralar Kıbrıs Şehitliği ve Anıtlarının bakımı, temizliği için
uzun uzun uğraştım; ilgili, yetkili kişi ve kurumlarla doğrudan görüşmeler
yaptım. Mesele, saçma sapan bürokratik nedenlerle Mersin Büyükşehir
Belediyesi’ne kadar sürüklendi; elbette konunun ayrıntıları Başkan’a kadar
taşınamasa da, daha aşağı kademedeki yetkililerin bilgisi oldu. Sonuç mu?
Mersin Büyükşehir Belediyesi, çok basit bir şekilde yapabileceği Kıbrıs Şehitliği
ve Anıtlarının bakımını yapmadı ve hem Kuzey Kıbrıs Hükümeti ile hem de
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ilişkilerde iyileştirme sağlayacak bu basit
çalışmayı yapmadı!
Şimdi Mersin’de ilişkilerin geliştirilmesinde İlçe Belediyelerine, iş insanlarına ve
kent dinamiklerine önemli görevler düşüyor.
Kardeş bir ülkenin, Yavru Vatan Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı olmasının yanında,
köklü bir hemşerilik bağıyla da değer verdiğimiz Sn. Ersin Tatar’la gelen bu
önemli fırsat Kıbrıs’ın, Mersin’in ve ülkemizin yararına kullanılmalıdır.

* * *

Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Kıbrıs Ticaret Bakanlıkları arasında yapılan
görüşmelerde, iki ülke arasında ticaret anlaşmasının güncellenmesi ve Gümrük
Birliği anlaşmasında gidilecek yol haritasının çizilmesi konularının ele alınması,
ilişkilerdeki gelişmeyi gösteren önemli bir adımdır.
Kıbrıs -Mersin ilişkilerinde ve işbirliğinde önümüzde sayısız fırsatlar vardır.
Kıbrıs Üniversiteleri eğitimde önemli bir yol kat ettiler. Bugün birçok ülkeden
ve özellikle Türkiye’den çok sayıda öğrenci Kıbrıs’ta eğitim görüyor.
Yine Sağlık Turizmi için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde önemli çalışmalar
yapılıyor. Özellikle Yaşlı ve Engelli Dostu Ada projesiyle Engelli ve İleri Yaş
Turizmi’nde yer almak isteniyor.
Taşucu’dan kalkan Feribota ilave Mersin’den feribot seferleri yapılabilir.
Yine Kıbrıs turizmine hizmet edecek Taşucu -Kıbrıs arasında, Akkuyu’da çalışan
10 bin Rus için özel seferler düzenlenebilir.
Aslında Kıbrıs için de önemli olacak ve belki de birlikte yapılabilecek en önemli
proje Taşucu Tersane Projesi’dir.
800 yıl gecikmiş ve bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu hassas jeopolitik
şartlarda çok gerekli bir projedir bu...
Konunun önemini kısaca hatırlayalım:

* Doğu Akdeniz’de arızalanan yabancı gemilerin bakım ve onarım için
gidebilecekleri yalnızca iki liman var: İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi.
* Türk gemilerinin ise Marmara’ya dönmeleri gerekiyor.
* Taşucu SEKA’da bir tersane yapılması İsrail ve Kıbrıs Rum kesiminin işine
gelmiyor.
* Doğu Akdeniz’de bir tersanenin yapılmasının stratejik önemi konusunda ise,
Milli Güvenlik Kurulu ülke güvenliği için tavsiye kararında yıllar önce
bulunmuştu.
Bugün bu konu daha da stratejik bir önem kazanmıştır. Ortadoğu da
karışıklıklar, özellikle enerji meselelerinden dolayı Doğu Akdeniz’in önemi çok
artmıştır.
Ülkemizin güçlenmesi ve güvenliği açısından bu tersane yatırımına her yönden
daha fazla ihtiyaç vardır.
Rum kesiminin pazarlarına ortak olma yönünden de önemlidir.
Ne kadar ilginçtir ve ibretliktir ki, Doğu Akdeniz’deki son tersane Selçuklu
Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Alanya’da yapılmıştı.
800 yıldır Akdeniz’de Türkiye’nin bir tersanesi olmamıştır! Daha doğrusu
yapılması Alman Vakıfları, Alman Yeşiller Partisi ve Greenpeace gibi örgütler
tarafından hep engellenmiştir.
Kıbrıs sorununda son yapılan görüşmelerden ve gelişmelerden sonra, Türkiye ile
bağların daha da artmasıyla, önümüzdeki dönem Kıbrıs ile işbirliği, ortak
projeler ve ticaret gibi birçok konu karşılıklı fayda sağlayacak yeni bir dönem
başlayacağını gösteriyor.
Bu bağlamda gerek Başbakanlığı döneminde, gerekse Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde ve sonrasında tutumlarıyla, çözüm önerileriyle ve çabalarıyla
Anavatanla tam bir uyum içinde olan Sn. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, ben de
Mersin’den başarı dileklerimi, saygılarımla yolluyorum.
Önümüzdeki süreçte her düzeyde olumlu, anlamlı gelişmeler yaşanacaktır.
Yeter ki biz Mersin olarak, KKTC’de mevcut yüksek iradeye lâyık bir çaba içinde
olalım; hayatın her alanında olduğu gibi, “Güney Komşumuz” Yavru Vatan
Kıbrıs’la da vizyoner bir ilişki için gerekli kanalları açalım.

HARUN ARSLAN...




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 


 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA