Omurgasındaki 110 derecelik eğrilik nedeniyle yürümekte zorlanan ve hayatında büyük güçlükler çeken Medine Şengül, tedavi için Hastaneye başvurdu. Yapılan kontroller sonucunda skolyoz ameliyatı olması kararı alınan hasta, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çeliktaş ve ekibinin katıldığı 5 saat süren operasyon sonucunda omurgasındaki eğrilik giderilerek sağlığına kavuştu.

“AMELIYAT SAYESINDE ÖZGÜVENIM YERINE GELDI”

Yaşadığı skolyoz problemi nedeniyle uzun yıllardır hareket özgürlüğü kısıtlanan Şengül, ameliyat öncesi ve sonrasında yaşadığı süreci anlattı. Küçük Medine, “Ameliyattan önce özgüven problemi yaşıyordum. Bu hastalık yüzünden arkadaşlarımla çok sık görüşmek istemiyordum. Günlük hayatımdaki işlerimi yapabiliyordum fakat ağır işleri yapmaya cesaret edemiyordum. Bu ameliyat sayesinde özgüvenim yerine geldi ve eskisine nazaran daha iyi ve olumlu düşünüyorum” dedi.

“EĞRILIK, DIŞARIDAN HIÇ FARK EDILMEYECEK SEVIYEYE GELDI”

Başarılı bir şekilde sonuçlanan ameliyatın ardından açıklama yapan Prof. Dr. Mustafa Çeliktaş da “Hastamız Medine bize başvurduktan sonra yaptığımız tetkiklerde normalde düz olması gereken omurgasının yaklaşık 110 derece kadar eğrildiğini gördük. Hastalık oldukça ilerlemiş durumdaydı. Skolyoz hastalığını erken dönemde yakaladığımızda tamamen düzeltmek mümkün. Fakat ileri derece eğriliklerde amacımız hastanın zarar görmesini engelleyerek kabul edilebilir seviyelere düşürmek. Medine hastamızda da bu eğrilik ameliyattan sonra büyük oranda düzeldi. Yaptığımız kontrolde omurgasındaki eğriliğin dışarıdan hiç fark edilmeyecek seviyeye geldiğini gördük. Skolyozda önemli olan hastalığın tanısının erken teşhis edilmesi ve erken tedavi edilmesi. Fakat geç yakalansa dahi yapılacak özellikli ameliyatlarla deformitenin önüne geçilebilmektedir” diye konuştu.

OPERASYON SONRASI HASTALARIN BOYUNDA DA UZAMA OLUYOR

Bu tarz ameliyatlarda en korkulanın hastanın bacaklarını oynatamama ihtimali olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çeliktaş, “Çalışmalar omurga ameliyatlarında nadir de olsa felç görülebileceğini söyler. Fakat günümüzde kullandığımız sinir sistem algılamamızı sağlayan sistemlerle artık felç olma ihtimali oldukça az yüzdelere inmiş vaziyette. Skolyoz ameliyatından sonra hastalarımızda eğriliğin düzelmesiyle birlikte boylarında da bir miktar uzama meydana gelmektedir” şeklinde konuştu.

SKOLYOZ 10 DERECENIN ÜSTÜNDEYSE DIKKAT

“Skolyoz önden bakıldığında tamamen düz olması gereken omurganın sağa veya sola eğilmesi durumudur” diyen Çeliktaş, hastalığın diğer belirtilerini ise şöyle sıraladı: “Skolyoz, omurgadaki eğilmenin yanında rotasyon dediğimiz dönme hareketi de olduğu için aynı zamanda hastanın bir göğsünün diğerinden önde olması veya sırtındaki kürek kemiğinin biraz daha çıkık olması gibi durumlarda oluşur. 10 derecenin altındaki eğrilikler omurga asimetrisi olarak adlandırılır. 10 derecenin üstündekiler genelde takip veya tedavi gerektirir.”

BÜYÜME ÇAĞINDAKI ÇOCUKLARDA NEDENSIZ DE GÖRÜLEBILIYOR

Skolyozun doğumsal kemik anomalilerine bağlı olacağı gibi kas hastalıklarına bağlı olarak da gelişebileceğini belirten Çeliktaş, “Fakat büyüme çağındaki çocuklarda en sık ideopatik yani nedeni bilinmeyen bir şekilde ortaya çıkar. Yaşlılık döneminde ise daha çok eklemlerde oluşan kireçlenmeye bağlı olarak görülebilir. Skolyozun tedavisi her zaman cerrahi olmamakla beraber muhakkak takip edilmesi gerekir. 25 derecenin üstündeki eğrilerde korse tedavisi gibi bazı fizik tedavi yöntemleri kullanılırken, eğrilik 40 derecenin üstüne geçtiğinde cerrahi tedaviler ön plana çıkar. Eğer kemik anomalileri varsa hasta 3 yaşındayken bile ameliyat edilebileceği gibi eğer eğrilik fazla değilse ergenlik dönemi sonuna kadar da beklenebilmektedir” ifadelerini kullandı.