Birçok kişi için bahar aylarında başlayan diyet sürecinin kış aylarında yerini kilo artışına bıraktığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Yapıcı, bu kısır döngünün yıllarca böyle devam ettiğini söyledi. Karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durulması çağrısında bulunan Yapıcı, “Tüm sebze, meyve, tahıl, kuruyemiş ve kurubaklagillerde bulunur. Lifler tokluk süresini arttırır, kan şekerini ve kan yağlarını dengeler ve iştahınızı düzenler. Yeterli miktarda lif tüketmek bağırsak sağlığı için de çok önemlidir. Erkeklerin günde 28 gram, kadınların ise 25 gram tüketmesi önerilmektedir. Kurubaklagillerden mercimek, nohut, barbunya; meyvelerden armut, avokado, ahududu sebzelerden brüksel lahanası, enginar, brokoli, kuru meyveler ve yulaf ezmesi yüksek miktarda lif içerir” ifadelerini kullandı.

 MEYVE VE SEBZE TÜKETİN

Dünya Sağlık Örgütü günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini önerdiğine dikkat çeken Diyetisyen Yapıcı, “Doğru şekilde beslenmek sadece kilo kontrolünü değil aynı zamanda vücudun bağışıklık kontrolünü de sağlar. Antioksidan içeren meyve ve sebzeler bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Mandalina, elma, greyfurt, brokoli, brüksel lahanası, havuç, karnabahar ve patates gibi mevsiminde olan meyve ve sebzelerine öğünlerinizde sıkça yer verin. Antioksidan içeriği bakımından zengin olan soğangilleri de bolca tüketmelisiniz. Pırasa, kırmızı, beyaz ve mor lahana, brokoli, karnabahar, soğanın tazesi ve kurusunu sofranızdan eksik etmeyin. Antioksidan açısından güçlü olan kuşburnu, ahududu, böğürtlen, ıhlamur, ekinezya gibi çayları bu dönemde rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Soğuk havalarda su tüketimi azaltmaktadır. İçtiğimiz çay ve kahveler su ihtiyacımızı karşılamıyor. Bu nedenle su tüketimimizi yine günde en az 8-10 bardak olacak şekilde ayarlamalıyız. Su içmekte zorlanıyorsanız suyun tadını hafifletmek ve tüketiminizi kolaylaştırmak için suyunuzun içerisine limon, zencefil, kabuk tarçın ve karanfil ekleyebilirsiniz” dedi.

“ATIŞTIRMALIKLARDAN UZAK DURUN”

Çoğu insanın farkında olmadan çok fazla yemek yediğini ifade eden Diyetisyen Yapıcı, “Bunu atıştırmalarla, bilincinde olmadan alışkanlık olarak yapıyor. Atıştırmalıklar sağlıklı besinler bile olsa gün sonunda bize kalori fazlalığı olarak dönüyor ve çoğu kişinin kilo almasının veya kilo verememesinin altında bu yatıyor. Çözümün ilk adımı bu durumun farkında olmak . Ayakta yemek yemeyin, ne yiyecekseniz bir tabağa koyun, ne miktarda yediğinizi görün ve bu şekilde tüketin. Öğün aralarına belli bir süre koyup yeme saatlerinizi net belirleyin, bu saatler henüz gelmediyse bir şey yemekten kaçının. Soğuk günlerde canınızın çikolatalı bir tatlı istemesi şaşırtıcı değil çünkü daha fazla ısınmak için daha fazla enerji ihtiyacımız olduğunu hissederiz. Bu da tatlı veya karbonhidrat içeriği yüksek besinlere yönelimi arttırır. Tatlı isteğinizin önüne geçmek için öncelikle aç olmadığınızdan ve yeterli karbonhidrat tükettiğinizden emin olun. Bu gibi durumlarda tarçınlı süt, ballı bitki çayı, bitter çikolata, kahve, fıstık ezmeli muz dilimleri, yulaflı meyve kaseleri gibi düşük kalorili tatlı tercihler yapabilirsiniz. Son olarak da bağışıklığınızı güçlü tutmak, depresyona eğiliminizi azaltmak için uzman kontrolünde C, D vitamini ve omega 3 gibi takviyeler alabilirsiniz” ifadelerini kullandı.