Bağımlılık tedavisinde ilaç tek başına yeterli değil!


Bağımlılık tedavisinde ilacın tek başına yeterli olmadığının altını çizen Dr. Selma Özdemir, “Bağımlılık, zarar verici sorunlar doğurmasına karşın zorlantılı bir şekilde madde arama ve kullanmayla karakterize bir şekilde süren, tekrar edici bir beyin hastalığıdır ve tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir” dedi.

 

Tarih : 18 Aralık 2022 Pazar 11:40

Mersin Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu tarafından öğrencilerimize yönelik düzenlenen  “Bağımlılıkla Nasıl Mücadele Ederim ?” konulu panel gerçekleşti. Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele; MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz, panel konuşmacıları; Mersin Toros Devlet Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Merkezi’nde görevli Dr. Selma Özdemir Yılmaz, Psikolog Mehmet Kızılarslan, Adsız Alkolikler Derneği Üyesi Zeynep İlkul, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Panelin açış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, madde bağımlılığıyla ilgili olan bu panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve katılım sağlayan öğrencilerimize ilgilerinden dolayı teşekkür etti.

SENTETİK UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI ARTTI

Daha sonrasında Panel Başkanı Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz’ın konuşmacıları katılımcılara tanıtmasının ardından panele geçildi. Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz, “2016 yılında yayınlanan bir raporda, dünyada 15-64 yaş arasındaki 247 milyon kişinin en az bir sefer uyuşturucu madde kullandığı ve 29 milyon insanın da uyuşturucu madde kullanımıyla bağlantılı hastalıklara sahip olduğu, bu hastaların içerisinden ise sadece her altı kişiden birinin tedavi olduğu rapor edilmekte” dedi. Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz uyuşturucu, alkol ve diğer maddelerin bağımlılığının geçmişten beri klasik bağımlılıklar olduğunu fakat son yıllarda ise madde kullanımında sentetik bir madde olan metamfetaminin merdiven altı üretiminin yaygınlaşmasıyla birlikte çok kolay ulaşılıp çok fazla kullanılmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz, son 10 yılda ise dünyada teknoloji bağımlılığının da artmaya başladığına ve internet, cep telefonu ve medya bağımlılığının çok önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak ortaya çıktığına da dikkat çekti. Psikolog Mehmet Kızılarslan ise bağımlılığın haz veren ve içsel huzursuzluktan uzaklaşmayı sağlayan bir davranış olduğunu, bu durumun sürekli hale gelmesiyle birlikte ortaya çıkan sorunlara rağmen bireylerin bu davranışlarını sürekli hale getirdiklerini söyledi. Yani bağımlılık dediğimiz şey aslında tam olarak kişilerin hazza yaklaşmak adına bir takım şeyler yapması ve yapmış olduğu şeylerin olumsuzluklarına rağmen bunu durduramamasıdır. Madde bağımlılığında üç temel bileşenin istek, tolerans ve yoksunluk olduğunu söyleyen Kızılarslan, “Çok eski bir kavram olan bağımlılık, uyuşturucu ve uyarıcı olmak üzere ikiye ayrılır. Esrar ve türevi maddelerin uyuşturucu; kokain, metamfetamin gibi maddelerin ise uyarıcı özellikleri bulunur ve bağımlılık yaparlar. Buna rağmen her bağımlı yüksek düzeyde bağımlı da değildir” dedi.

”BAĞIMLILIK TEDAVİSİNDE İLAÇ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”

Panelin bir diğer konuşmacısı olan Dr. Selma Özdemir Yılmaz,  alkol ve madde bağımlılığı, bunlara bağlı gelişen tıbbi sorunlar ile tedavi süreçlerinden bahsetti. Dr. Selma Özdemir Yılmaz “Bağımlılık, zarar verici sorunlar doğurmasına karşın zorlantılı bir şekilde madde arama ve kullanmayla karakterize bir şekilde süren, tekrar edici bir beyin hastalığıdır ve tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir” ifadelerini kullandı. Neden bağımlı olunuyor sorusuna da yanıt arayan Dr. Selma Özdemir Yılmaz, bu sorunun cevabının haz ve ödül ilişkisi olduğunu söyledi. Dr. Özdemir Yılmaz, “Bağlımlılık çevresel ve bireysel birçok faktörden etkilenir. Çevresel olarak kişinin yetiştiği aile ortamı, çocukluk çağındaki ihmal veya istismar; bireysel olarak da genetik yatkınlık bağımlılığa sebep olabilir. Kişi madde kullanımına bir kez başladığında, madde beyindeki ödül sistemlerini etkiler. Bu durum kişiyi tekrardan madde almak için motive eder. Bu yüzden de bireyler tekrarlayan madde kullanımı davranışları sergilerler. Bu durum beyinde kalıcı hasarlar, dikkat ve algı bozukluklarına neden olur. Maddenin ani kesilmesinde de yoksunluk belirtileri görülür.” şeklinde konuştu. Panelin son konuşmacısı olan Adsız Alkolikler Derneği üyesi Zeynep İlkul ise yaşadığı alkol bağımlılığı ve sonrasında gördüğü tedavi ile bu bağımlılıktan nasıl kurtulduğuna dair tecrübelerini konuklarla paylaştı. Adsız alkolikler grubunun amacının birlik, hizmet, iyileşme, ortak sorunlarını çözebilmek ve diğer alkoliklere yardımcı olmak olduğunu söylen İlkul, sadece bir tek bağımlının bile bu durumdan kurtulmasının bir çevreyi, bir aileyi düzelteceğine inandığını söyledi. Konuşmaların ardından panel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı’nın panel düzenleme kurulunda yer alan Doç. Dr. Aslıhan Ardıç Çobaner, Doç. Dr. Sinem Evin Akbay, Öğr. Gör. Betül Sarı ve Panel Başkanı Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz ile panel konuşmacılarına teşekkür belgesi takdim etmesinin ardından sona erdi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!








 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA