Hüseyin KIRKGÖZ
Tüm Türkiye’yi yasa boğan ve 10 ili etkileyen depremler sonrası harekete geçen Akdeniz Belediyesi, deprem sonrası Mersin’e göç eden vatandaşları yalnız bırakmıyor. Bir yandan depremzede aileleri belediyenin kültür ve sanat evlerine yerleştirip ağırlayan ve günde 3 öğün yemek ikram eden Akdeniz Belediyesi, hayırseverlerin de desteğiyle gıda ürünleri, battaniye, yorgan, yastık, halı, kıyafet, havlu, temizlik malzemeleri ile ısıtıcı gibi ihtiyaçları da karşılamaya devam ediyor. Akdeniz Belediyesi Özgürlük Mahallesi Kültür ve Sanat Evi kursiyerleri de depremzedeler için üretmeye devam ediyor. Akdeniz Belediyesi Özgürlük Mahallesi Kültür ve Sanat Evi kursiyeri kadınlar, bu zor günlerde evlerinde oturmadı, depremzede aileler için seferberlik halinde seri üretime geçti. Akdenizli kadınlar, soğukla mücadele eden deprem mağduru vatandaşlar için içlik ve fanila, çocuk ve yetişkinler için polar kazaklar ve eşofman takımları üretimini sürdürüyor. Kursiyer kadınlar, çarşaf, yorgan ve nevresimler de dikip, depremzede vatandaşlara ulaştırılmak üzere hazır hale getirirken, kültür evi kursiyerleri, kumaş tedariki ve desteği sürdükçe seri üretime devam edecek.
“DÜNYA TARİHİNE GEÇECEK BİR AFET YAŞADIK”
Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Mersin’e gelen depremzede vatandaşlara ulaştırılmak üzere seri şekilde yüzlerce içlik ve fanila, çocuk ve yetişkinler için polar kazaklar ve eşofman takımları üretimini sürdüren Özgürlük Mahallesi Kültür ve Sanat Evi kursiyerlerini ziyaret etti. Depremzedelerin bir yandan soğuk havalarla mücadele ettiğine de dikkat çeken Başkan Gültak, bu nedenle seri şekilde giyim malzemesi üretimine geçen Akdenizli kadınlara teşekkür etti. Mersin’in kurtuluşunun kentsel dönüşümden geçtiğine dikkat çeken Gültak, “Eğer bu şehri değiştirmez isek, bugün olmaz, yarın veya 100 yıl sonra yine deprem olacak. Dolayısıyla bugün yapılan hataların, yanlış atılan imzaların sonucunda belki 100 yıl sonra insanlar ölecek. Ben bugünden sorumluyum. Bugün bu yatırımları ilçeme getirmez isem, insanları ikna edemez ve yapamaz isem, bugün yaşayan insanlara belki bir şey olmayacak. Ama 100 yıl sonraki neslimiz, çocuklarımız, torunlarımız aynı felaketi, aynı acıları yeniden yaşayabilir. Sadece Mersin’in değil, tüm Türkiye’nin gerçeği budur” şeklinde konuştu.
MERSİN’E 15 BİN DEPREMZEDE GELDİ
Resmi kayıtlara göre 15 bin civarında depremzede vatandaşın Mersin’e göç ettiğini belirten Başkan Gültak, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu vurguladı, göreve geldiği ilk günden beri kentsel dönüşümün projelerinin önemini vurguladığının altını çizdi. “Dünya tarihine geçen büyük bir afet yaşadık. Bilim insanlarının açıklamalarına göre değil sadece yüz yılın, bin yılın afetler karşılaştık” diyen Başkan Gültak, “Deprem bölgesini, Hatay ve Gaziantep’e ilçelerine gidip gördüm, burada depremin ilk günü yolladığımız iş makineleri yardımıyla arama ve kurtarma faaliyeti yürüten ekiplerimizden bilgi aldım, afetzede vatandaşlarımızı da dinledim. Hem depremzede halkımıza hem de bölgede çalışan arkadaşlarımıza moral vermeye çalıştım. Türk Milleti, zor günlerde bir araya gelmesini bilen necip bir millet. Bizler de belediye olarak depremin ilk gününden itibaren seferberlik ilan edip yardım kampanyası başlattık, hayırsever insanlarımızın da desteğiyle topladığımız yaşam malzemelerini bölgeye ulaştırdık. Son 2 gündür de ilçemize gelen depremzede ailelerimiz için seferberliğimizi sürdürüyoruz. Mahalle kültür evlerimize gelen misafirlerimizin sayısı zaman zaman bini buluyor. Kimi aileler bir süre sonra Mersin veya diğer illerdeki yakınlarının yanına yerleşiyor. Bütün mahalle evlerimizi ve belediyemize ait ancak daha önce kullanılmayan tesislerimizi de açıp depremzede vatandaşlarımız için konaklayabilecekleri hale getirdik” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİRLERİMİZİ DÖNÜŞTÜRMEK ZORUNDAYIZ”
Göreve geldiği ilk günden beri kentsel dönüşüme dikkat çektiğini, önce Çay, ardından Barış mahallesinde projelerin hayat bulduğunu kaydeden Başkan Gültak, “Mersin, deprem riski açısından en düşük illerden bir tanesi ama bizim bölgemizde de kendiliğinden çöken binalar olabiliyor. Eğer canlarımızı kaybetmek istemiyorsak, insanlarımızın huzurlu, mutlu ve güvenli bir şekilde yaşamasını istiyorsak, kentsel dönüşüm projelerinin, sadece Akdeniz Belediyesi’nin, Mustafa Gültak’ın değil, tüm belediyelerin imkânlarını seferber edip, devletimizin de büyük gücünü arkasına alarak büyük şehirlerimizi yavaş yavaş dönüştürmek zorundayız. Mersin’de, 20 yılı aşkın süredir kentsel dönüşüm projelerinin başlatılmamış olması büyük kayıp. Kentsel dönüşümü Mersin’de ilk kez biz başlattık. Kimisi alay etti, kimisi ‘başaramazsın’ dedi. Bazı sözlerimizi farklı yerlere çekmek isteyenler oldu. Maalesef bugün çok acı bir tablo ile karşılaştık. Çünkü dünya ölçekli baktığımızda Türkiye; deprem riskinde başta gelen, 4’üncü, 5’inci ülke, çok fay hattımız var. Bu tablo, ileride de aynı felaketleri yaşamayacağımız anlamına gelmiyor. Depremin olacağı da bilimsel bir gerçek olduğuna göre belediye başkanları olarak; şehri değiştirmek adına biz ne yapıyoruz? Eğer bu şehri değiştirmez isek, bugün olmaz, yarın veya 100 yıl sonra yine deprem olacak. Dolayısıyla bugün yapılan hataların, yanlış atılan imzaların sonucunda belki 100 yıl sonra insanlar ölecek. Ben bugünden sorumluyum. Bugün bu yatırımları ilçeme getirmez isem, insanları ikna edemez ve yapamaz isem, bugün yaşayan insanlara belki bir şey olmayacak. Ama 100 yıl sonraki neslimiz, çocuklarımız, torunlarımız aynı felaketi, aynı acıları yeniden yaşayabilir. Sadece Mersin’in değil, tüm Türkiye’nin gerçeği budur” ifadelerini kullandı.