OSB’de ‘Arsa Yolsuzluğu’ iddiası!


Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (MTOSB) boş arsalarımızın tamamının, 35 yıllığına bir firmaya tahsis edildiğini iddia eden MTOSB Yönetim Kurulu Başkan Adayı Gökmen Akyürek, “Ayrıcalık, yönetimde bulunan kişilere sağlandı. Yeşil alanlar normal parsele, normal parseller de yöneticilere dağıtıldı. Şöyle ki; Yönetim Kadrosunda bulunanlar, kendilerinin ortak bulundukları firmaya yer tahsisi yaptılar. En az 3 farklı imza kuralı hiç dikkate alınmadan, yönetici kendi imzasıyla arsaları bünyesine aldı. Ardından geliştirilen tüm parseller, hiçbir kriter olmadan belirli insanların kullanımına sunuldu. 15 yıldır arsa tahsislerinde şeffaflık ilkesine bağlı kalınmadan ve resmi bir kriter aranmadan arsalar sadece başkan yetkisinde, yönetim kurulu üyelerine bile sorulmadan dağıtıldı” dedi.

 

Tarih : 10 Mayıs 2023 Çarşamba 13:39

Necdet TAŞ

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Yönetim Kurulu Başkanlığı için 25 Mayıs’ta yapılacak seçimlere adaylığını açıklayan AKY Technology İcra Kurulu Başkanı Gökmen Akyürek, mevcut MTOSB Başkanı Sabri Tekli ile ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Bir otelde gerçekleştirilen basın toplantısında kent basınıyla bir araya gelen Akyürek, mevcut OSB yönetimini adeta topa tuttu. OSB’deki arsaların peşkeş çekildiğini iddia eden Akyürek, ortak, yeşil, sağlık koruma bantları gibi boş alanların tamamının hiçbir sanayiciye sorulup oy çokluğuna bakılmadan, diğer firmaların ihtiyaçları göz ardı edilerek, tek bir firmaya bedelsiz tahsis edildiğini öne sürdü. Yaklaşık 450 dönümlük arazinin, 35 yıllığına bir firmanın kullanımına sunulduğunu ileri süren Akyürek, sanayicilerin güneş enerjisi paneli koyacak yer bulamazken, söz konusu alanda kurulan GES’le üretilen enerjinin, OSB üzerinden geçirilmediğini ve buna ilişkin genel üretici lisansı alınmadığını iddia etti.

“YANLIŞ YOL GÜZERGAHI NEDENİYLE GÜNDE 30 KM FAZLA YOL YAPIYORUZ”

OSB’de tespit ettikleri eksiklikleri ve yanlış uygulamaları basın mensuplarıyla paylaşan Akyürek, “Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine’ cümlesi gerçeklik kazandı. Bölgenin en öne çıkan sorunlarından olan karayolu bağlantılarının eksik kalmasındaki sorumluluğunu yerel ya da genel yönetimde değil, mevcut OSB yönetiminde olduğunu düşünüyoruz. İlişkilerin yanlış yönetilmesi sonucunda ara ve ana yollara kavuşamayan sanayicimiz mağdur oldu. OSB-otoban bağlantı yolunun yapımında plansız hareket edildi. Sanayici ve çalışanların yüzde 90’ının Mersin’de oturmasına rağmen, bu yol Tarsus’tan açıldı. 2 ve 3’üncü OSB sakinleri, otoban bağlantısını kullanmak için fazladan 25 kilometre yol almak zorunda kaldı. Bu da yıl bazında düşünüldüğünde, ciddi bir zaman kaybı ve maliyet demek. Mersin’den yola çıkan bir araç önce Tarsus’a, oradan Mersin’e dönmek mecburiyetinde. ‘Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine’ cümlesi gerçeklik kazandı. Ekonomik sorunlar nedeniyle ara otoban bağlantısını bitiremeyen müteahhitte destek olunmayınca, bunların da bitmesi hayal oldu, hiçbir çözüm bulunamadı. Bölgeler arasındaki bağlantı yolları yapılamadığı için köyler zarar gördü. Ne Otobandan ne de D-400 Karayolundan çift yönlü yola kavuşulamadı. Şişecam Kavşağı’na üstgeçit yaptırılamayınca da can kayıpları yaşandı. OSB’ye en büyük desteği verebilecekken Mersin Büyükşehir Belediyesi ile ilişkiler, 4 yıl boyunca dargınlık seviyesinde tutuldu.  Büyükşehir Belediye Başkanının müteşebbis heyet toplantılarına katılımı sağlanamadı. Geldiğimiz noktada Mersin ve sanayicilerimiz zarar gördü. Eksikliklerle birlikte D-400 karayolu TIR trafiğiyle boğulmasına neden oldu. Ayrıca, OSB’ye ait bir tır kantarı ve gümrükleme sahası olmadığından dolayı 250 sanayicinin gümrüklü kantar için bu yol üzerindeki bir kantarı kullanması gerekti ve bu durum çoğunlukla trafiği tıkadı. OSB’de yüklenen ihracatla ilgili tüm yüklemeler, Mersin’de tır kantarında tartılarak gümrüklenip, Irak, Özbekistan gibi ülkelere gidiyor. Dolayısıyla geldiği yolu geri gitmiş oluyor” ifadelerini kullandı.

“BOŞ ARSALARIMIZIN TAMAMI, 35 YILLIĞINA BİR FİRMAYA TAHSİS EDİLDİ”

Bölge içerisindeki arsa tahsisinde ayrımcılık yapılarak sanayicilerin bu anlamda mağdur edildiğini iddia eden Akyürek, “Ayrıcalık, yönetimde bulunan kişilere sağlandı. Yeşil alanlar normal parsele, normal parseller de yöneticilere dağıtıldı. Şöyle ki; Yönetim Kadrosunda bulunanlar, kendilerinin ortak bulundukları firmaya yer tahsisi yaptılar. En az 3 farklı imza kuralı hiç dikkate alınmadan, yönetici kendi imzasıyla arsaları bünyesine aldı. Ardından geliştirilen tüm parseller, hiçbir kriter olmadan belirli insanların kullanımına sunuldu. 15 yıldır arsa tahsislerinde şeffaflık ilkesine bağlı kalınmadan ve resmi bir kriter aranmadan arsalar sadece başkan yetkisinde, yönetim kurulu üyelerine bile sorulmadan dağıtıldı. Ortak, yeşil, sağlık koruma bantları gibi boş alanların tamamı hiçbir sanayiciye sorulup oy çokluğuna bakılmadan, diğer firmaların ihtiyaçları göz ardı edilerek, tek bir firmaya bedelsiz tahsis edildi. Yaklaşık 450 dönümlük arazi, 35 yıllığına bir firmanın kullanımına sunuldu. Sanayiciler güneş enerjisi paneli koyacak yer bulamazken, söz konusu alanda kurulan GES’le üretilen enerji, OSB üzerinden geçirilmedi ve buna ilişkin genel üretici lisansı alınmadı. Tüm bu eksikliklerle birlikte MTOSB kendi enerjisini üreten, ortak enerji havuzuna sahip bir bölge olamadı. Burada üretilen enerji 250 sanayiciye değil sadece “üst kullanım hakkı verilenlere” fayda sağladı. Bu konudan sanayiciler tarafımızca haberdar edildikten sonra, acilen yönetim kurul kararı ile metrekaresi 1TL ye çıkmıştır. 1TL nin bir altı 0’dır. Hal böyle olunca ‘Otoprodüktör Sanayi Sitesi’ olma şansını kaybettik. Bugün enerji konusunda dışa bağımlı durumdayız. Bundan kaynaklı her ay farklı fatura ödemeye mahkum edilerek, diğer OSB’lerden alınan enerjiye bağımlı kılındık. Biz GES’ten aldığımız enerjiyi anlık olarak faturaya yansıtacak, sisteme otomatik hesaplaşma programı olan ‘Scada’yı entegre edeceğiz. 14 yıl boyunca sayaçların manuel okunarak işlenmesi, gereksiz faturalarla sanayicimizi zor durumda bıraktı” şeklinde konuştu.

“OKULUN GİDERLERİNİN AÇIKLANMASINI BEKLİYORUZ”

 “Bölgede ortak depolama alanı eksikliği yaşandığına da işaret etmek istiyorum. Ayrıca lojistik gelişim için demiryolunun önemine dikkat çekmek istiyorum. OSB’nin alan hesabından kaynaklı tüm antrepo alan kullanım hakkı yine sorgusuz sualsiz bir firmaya verilince genel antrepo kurulamadı. Diğer 249 firma, C tipi antrepo kurmaya mahkûm edildi. A tipi antrepo için yer oluşturulamayınca bu hizmet de verilemedi. Bölgeye özel demiryolu hattı, dökme ve normal yükleme noktaları yapılmayınca, demiryolu yüklemeleri hayal oldu. Şişecam Fabrikası altına, rahatlıkla kurulabilecek bir alan, sanayicilerin avantajına sunulabilirdi. Bizim A tipi antrepoya ve demiryolundan verimli faydalanmaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullanan Akyürek, “OSB’nin bünyesinde bulunan Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Ocak Ayında ortalama 2 milyon 200binTL harcaması olduğunun altını çizmek istiyorum.  Mevcut OSB Yönetiminin, teknolojiyi destekleme vaadi ile model fabrikası ve gençlerin eğitimine yatırım yaptığı “Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” bulunuyor. Okul hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de MTOSB Sanayicilerinden alınan maddi destek ile varlığını sürdürüyor.  Okul için hatırı sayılır bütçeler ayrılıyor. Peki, bu yatımların geri dönüşleri nedir?  Okul için, bu yılın Ocak ayında, 2 milyon 200bin TL’lik aylık gider kaydedildiğini biliyoruz. Bu harcamaların sanayicilere ayrıntılı şekilde açıklanmasını bekliyoruz. OSB’nin genel giderin aylık yaklaşık 4 milyon TL iken 2 milyon 200binTL’lik giderin açıklanmasını istiyoruz. Ayrıca, Model Fabrikanın işletmesinde de çok iddialı olan OSB Başkanı’nın, model fabrikanın başına daha önce OSB müdürlüğünden uzaklaştırılmış bir kişiyi neden atadığını ve bu kişiye 450binTL danışmanlık ücretini neden ödediğini sormak istiyorum.  Sanayicinin ihtiyaçlarına kulak vererek, OSB için harcamaların yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim. 4 Mayıs 2023 tarihinde, “Mersin İnsan Kaynakları Çalıştayı, büyük bir organizasyonla gerçekleştirildi ve Kentin bütün dinamikleri organizasyonda hazır bulundu. Etkinlikte işbirliği yapılan kurum ve kuruluşlara baktım. Ancak OSB’nin destekleyici kurum olarak logosuna rastlamadım! İnsan kaynakları alanında yapılan böyle büyük çaplı bir organizasyonda, ilgili üst kuruluşların neredeyse tamamı varken, Mersin’in Ekonomi Üssü olan Mersin- Tarsus Organize Sanayi Bölgesi neden yoktu? Oysa fikrim şu ki; OSB’nin, bu organizasyonda lokomatif rol alması gerekirdi” dedi.

“YAPILMAYANI YAPACAK, YENİLİKLER GETİRECEĞİZ”

Seçilmesi halinde hayata geçireceği projeler hakkında bilgiler veren Akyürek, “Üreterek kent ekonomisine katkı sunan iş insanlarının refah düzeyi yüksek bir alanda faaliyet göstermesi haktır.  Ortak Enerji Havuzunu kullanıma sunacağız. Boş alanlarda güneş ve alternatif enerji santralleri kurularak,  kooperatif sistemi sayesinde enerji üreten lisanslı sanayi bölgesi olacağız. Böylelikle herkesin ortak kullanımında enerji havuzu oluşturulacak. Sanayicilerimizin birçoğu suya bağımlı olarak üretim yapıyor ancak tek bir su kaynağımız bulunuyor. Alternatif geliştirilemeyen su kaynağının kuruması halinde su stokunun rezerve edileceği alanlar oluşturulmadı. Biz bunun için çalışacağız. Bölgemizi daha yeşil bir hale getirmek için ağaçlandırma çalışmaları yapacak, kampanyalara destek veren sanayicimizden aidat almayacağız.  Sanayicilerimizin misafirlerini uzaklara gitmeden ağırlayabilmeleri için 2 restaurant-patisserie kuracağız. Elektrikli araçlarla, firmalar arası kargo hizmeti verecek, şarj istasyonları kuracağız. Oto elektrik ve lastik değiştirme hizmetini organize edeceğiz. Oluşturacağımız ‘Mekanik Atölyesi’ ile ihtiyaç duyduğumuz işleri yerinde çözeceğiz. OSB Yönetimine şeffaflık getireceğiz. OSB Yönetiminin aldığı tüm kararların; mizam, bütçe, harcama gibi tüm başlıkların OSB Kanunlarının izin verdiği ölçüde şeffaf olarak sanayicimizle internet üzerinden paylaşılması gerekiyor. Tüm Sanayiciler kurulan internet portalı üzerinden OSB’deki işleyişi 3 aylık, 6 aylık ve yıllık olarak takip edebilecekler.  Ayrıca yine internet portalı üzerinden; OSB Genel Kurulu ve müteşebbis toplantıları canlı olarak takip edilebilecek.  OSB’nin yapacağı bağışlar, her iki ayda bir gerçekleştirilecek toplantılarda çoğunluk oyu ile onaylanacaktır. OSB’deki işleyişi özetleyen, basılı bültenler sanayici ile paylaşılacaktır” şeklinde konuştu.

“ÜRETEN MERKEZE PROJE ODAKLI HİZMET SUNACAĞIZ”

Bölgenin sanayi merkezi kimliğinin yanı sıra bir yaşam alanı olarak da değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Akyürek, “Bu nedenle; Sanayicilerin faydalanabileceği birçok sosyal donatının hizmete alınacak ve Bölge, 7/24 canlı bir organizma gibi faaliyet gösterecek. OSB’nin kaynaklarını sanayiciye aktararak, bu hareketliliğe katkı sağlayacağız.  Peyzaj düzenlemesini elden geçirecek, mevsimsel ekilmesi planlanan bitkileri OSB bünyesinde kuracağımız Ziraat Birimimizin tarım sahalarında yetiştireceğiz. Çalışanlarımız için ücretli otopark hizmeti vereceğimiz alanlar tasarlayacağız. Butik otel projemizi hızlı bir şekilde hayata geçirecek, banka şubeleri açacağız. Uluslararası kargo firmalarına yer tahsisi yapacak, sanayicimizin kargo hizmeti almasını kolaylaştırıp süreci rahatlatacağız. Kariyer.net gibi dijital iş bulma platformları ile görüşerek müşterek projeler geliştirecek, kalifiye eleman bulmayı kolaylaştıracağız” dedi. OSB’de çalışan binlerce insana sağlık hizmetini daha hızlı sunmak ve iş kazalarına erken müdahale refleksini artırmak için acil müdahale ve ambulans hizmetini kapsayan mini bir hastane kuracağız. OSB yolunda bulunan köy evlerini, geleneksel mimariye vurgu yapacak şekilde restore edeceğiz. Sanayicilerimize kulüp kart çıkartarak, Mersin ve Türkiye’nin diğer illerinde anlaşmalı yerlerde indirim sağlayacağız.  Oluşturacağımız spor kompleksinde yoga ve pilates hizmetleri vereceğiz.  250 sanayicimizin tedarik zincirini de arkamıza alarak kurum ve kuruluşlarla ilişkimizi güçlü tutacak, hem sanayicilerimiz hem de OSB çalışanlarına avantajlı olanaklar sunacağız. Gıda, giyim, telekomünikasyon, ulaşım, kargo, konaklama vb. sektörlerde faaliyet gösteren firmalarla işbirliklerimiz olacak. Can yoldaşımız olan hayvanların barınma ve kısırlaştırma çalışmalarını yürütecek, her bölgeye bir kreş kurularak çalışan ebeveynlerimizi destekleyeceğiz. İş akışının desteklenmesi ve hızlandırılması adına ihtiyaç duyulan noter, banka ve kargo firması şubelerinin bölgede yer almasını sağlayacağız. Bölgedeki model fabrikayı 12 ay kullanılacak bir fuar alanına dönüştürerek, en son teknolojileri takip edip burada sergileyeceğiz. Katılımcılardan elde edilecek gelirle model fabrikanın gereksiz bütün masraflarını sıfırlayacak hatta kar sağlanacağız. Teknolojide günün dinamiklerini uyumlu olarak konular belirleyecek, gençlere özel workshoplar düzenleyeceğiz. Teknolojiyi yakından takip eden gençlerimizin eğitimine katkı sağlayacağız. Böylece model fabrika, gerçek bir üretim alanı haline gelecektir” diye konuştu.

“İSTİNAT DUVARI SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ”

Organize Sanayi Bölgesi’ndeki istinat duvarının sanayiciler arasında sorun yarattığını ve sanayicilerin ortak duvarlar nedeniyle birbiri ile sürtüşme yaşadığına dikkat çeken Akyürek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü; “Tüm parsellerin arasındaki ortak istinat duvarları, sanayicilerin birbirleri arasında, hiçbir kurala bağlanmaksızın örüldü. Mevcut Yönetim bu süreçte hakemlik kurmadı. Herkes bütçesi kadar duvar yapmaya mahkûm edildi. İstinat Duvarlarının tamamı; projesiz, teknik, teknolojik sistemlerden uzak yapıldı. Bu da duvarları zayıflattı ve çok sayıda çökmeler oldu. Yeni yönetim ile birlikte, bu konuyu kural ve kanunlara bağlamak istiyoruz. Böylece sanayicilerin birbiri ile olan ilişkilerinin yıpranmamasını hedefliyoruz. İmar sistemine uygun duvarların yapılması için, OSB yönetiminin de içinde olacağı bir sistem kurulacaktır. Ayrıca bu konuda arabuluculuk hizmeti verilmesi için çalışmak seçilmemiz halinde yapacaklarımız arasında. Bu hizmet sanayicilerin birbiri ile anlaşmazlık yaşaması halinde kolayca hızlıca çözüm ulaşmasını sağlayacaktır. Böylece beşeri ilişkilerde sorunlar yaşanmayacaktır. Doğal afet tehlikesi göz ardı ediliyor. Bu konunun üzerinde duracağız. Türkiye’nin bir deprem ülkesi… Her türlü doğal afette hayat kurtaracak çalışmalara imza atmak gerekli. Afetlere hazırlık kapsamında ‘afet evleri tasarlayıp, belirlenecek alanda acil sığınma, konaklama, gıda ve suya ulaşımı organize edeceğiz. Ayrıca, bu alanın afet dışı dönemlerde de eğitim, ağırlama ve konaklama gibi farklı amaçlar için kullanılacak şekilde organize edilmesini planlıyoruz. MTOSB İtfaiye Teşkilatı güçlü organize edilemedi. Kapsamlı bir itfaiye hizmeti verilmeli. 3 Organize Sanayi Bölgesi’nde de çalışmalar yürüterek itfaiyenin kapasitesini; iki katına çıkaracak ve olabilecek yangın felaketlerini daha hızlı çözeceğiz. Yangın ihbar sistemini teknolojinin gücünü arkamıza alarak yeniden düzenleyeceğiz.  Gelecek nesillere iyi bir yaşam alanı oluşturmak adına sorumluluk almak istiyoruz. Şimdi yeni yönetimlere fırsat verilmeli. Talip olduğumuz OSB yönetimine seçilmemiz halinde; herkesin sözüne kulak veren, gelecek vadeden fikirlere açık bir yönetim olacağız. Başkan uhdesinde değil, çoğunluk uhdesinde ilerleyen bir yönetim sürecinin parçası olacağız. Başkanı değil OSB’yi markalaştırıp parlatacak bir yönetimin parçası olmak istiyoruz. Bu noktada 25 Mayıs’taki seçimlerde Mersin’in ve sanayicilerimizin desteğini istiyoruz. Birlikte büyümek için birlikte hareket edelim. 1 oyda olsa, 100 oyda olsa bu yoldan dönüş yok!”

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA