Haber Merkezi
Emekli maaşlarına yapılan yüzde 25’lik zam oranına tepki gösteren Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şube Başkanı Cemal Akbudak, “Açıklanan emekli zammı emekli için zulümdür. Yıllardır sadece seçim dönemlerinde hatırlanan ve görmezden gelinen emekli dul ve yetimlere verilen yüzde 25’lik artış büyük bir hayal kırıklığı yaşatmıştır. Asgari ücretin bile altında kalan emekli maaşları, adeta emekli insanlara yaşama öl diyor. TBMM’de bulunan vekiller bir düşünün sizin de anneniz, babanız, dayınız, amcanız emekli nasıl yaşadıklarından haberiniz var mı? Bu ülkenin taşında, toprağında emeği olan bu insanlara yapılan zulümden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
“İNTİBAK VERİN”
Hükümete seslenen Akbudak, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Yıllardır beklenen intibak yasasının yürürlüğe girmesi için hiçbir çabanız yok. Kök maaş dediğiniz rakamın üstüne yüzdelik zam yapıyorsunuz. Ödedikleri prim gün sayısı farklı olmasına rağmen adil olmayan şekilde maaş artışı yapılan artış asgari ücretin bile çok altında. Açlık ve yoksulluk sınırı gözetilmeksizin emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırının altında geri kalan yüzde 20’lik kısmi ise yoksulluk sınırının altında maaş almaktadırlar. Bu para ile kira, elektrik, su, doğalgaz, telefon parası mı ödesinler yoksa karınlarını mı doyursunlar. En kötü emekli maaşının 15 bin olması lazım. Öncelikle primlerine göre kök maaşlarını arttırın, sonra intibak verin. TÜİK’in verilerine göre değil pazardaki gerçek rakamlara göre enflasyon belirleyin. 15 milyon emekli bu ülkeye hizmet etmiş vergi ödemiş, bedeller ödemiştir. Şimdide yok sayılmaya çalışılmaktadır. Bu verilen zam kararının bir an önce insanca yaşanabilir bir orana yükseltilmesi lazımdır. Emekli emekten gelen gücü kullanamadığına göre sandıkta bunu cevabının verilmesi gerekir. Atamızın dediği gibi; ‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o mille tin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.”