Özgür Özel; “Bu takımı şampiyon yaparım”


CHP Mersin İl Kongresinde konuşan CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, “bir özeleştiri olarak eğer ben şampiyon olacak takım yerine ikinci olan takımda santrafor oynayacağıma şampiyonluğa oynayan takımda her mevkiye talibim dedim. Ben bu evin evladıyım. Bana Özgür, orta saha, orta saha, kaleye geç, kaleye, Özgür çok oynadın yedeğe, yedeğe, Özgür artık oynama top topla, top toplarım, ama bana bu örgüt gerekli görür, inanır yetkilendirirse, geç takımın başına derse takımın başına geçerim, bu takımı da şampiyon yaparım. Söz veriyorum” dedi.

 

Tarih : 23 Eylül 2023 Cumartesi 18:28

Necdet TAŞ

CHP 38. Mersin İl Kongresi gerçekleştirildi. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye; CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Mersin Milletvekilleri Talat Dinçer, Gülcan Kış ve Hasan Ufuk Çakır, CHP Adana Milletvekilleri Burhanettin Bulut ve Ayhan Barut, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, Parti Meclis Üyeleri Müslim Sarı ve Emre Yılmaz ve çok sayıda partili katıldı.

DİVAN BAŞKANINDAN DEĞİŞİM İSTEYENLERE ELEŞTİRİ
 

Kongrede Divan Başkanlığı'na Parti Meclisi Üyesi Müslim Sarı seçildi. Özgür Özel başta olmak üzere CHP’de değişim isteyen isimlere eleştirilerde bulunan Sarı, “Seçim sonucunda büyük bir hayal kırklığının içine düştük. Bu kaygının bizden kaynaklanan nedenleri vardı bizden kaynaklanmayan nedenleri vardı. Sürecin içinde bazı yanlışlarımız oldu, bu hatalarımızla ilgili özeleştiriler de yapmamız gereken bir dönemin de içindeyiz. Ama bütün bu sürecin bedelini, günahını bu sürecin başında bulunan, süreci organize eden cumhurbaşkanı adayı olan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na kesmenin genel başkana büyük bir haksızlık olduğuna inananlardanım. Evet biz kaybettik, Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapamadık ama sadece Kemal Kılıçdaroğlu mu kaybetti? Model olarak önerdiğimiz ittifak ortaklarımız burada kaybetmedi mi? Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olduğunda cumhurbaşkanı yardımcısı olacak belediye başkanlarımız kaybetmedi mi? Hepimiz hep beraber kaybettik. Dolayısıyla bir özeleştiri sürecini çalıştırırken sadece genel başkanın bir özeleştiri süreci çalıştırıp gereğini yapmasını talep etmek kadar bu sürece katkı sağlayan herkesin özeleştirisini ve bu sürece katkısını hep beraber sorgulamaya ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bir seçim kaybettik ve seçim kaybının sonucunda parti değişmeli, sorunları var... Ben ‘Günaydın’ demek istedim, geç kaldık. Değişimin içeriği ile ilgili ikna edici açıklamalara ihtiyacımız var. Değiştirmek istediğimiz ne yeni bir siyaset okuması mı var, yeni bir parti modeli mi öneriyoruz, bütüncül, sistematik bir değişim modelimiz mi var? Bunları tartışmaya ve konuşmaya mı ihtiyacımız var. Bu konuda delegelerimiz, CHP örgütümüz ikna edilemezse, tutarlı, bütüncül bir siyasal çerçeve oluşturulamaz ise o zaman değişimden anlaşılan tek şeyin sadece genel başkan değişikliği olduğu anlaşılır. Önümüzdeki dönemde CHP’nin önünde bir değişim fırsatı vardır ama bu değişim fırsatını sadece kişi değişikliğine indirgersek CHP’ye çok büyük kötülük etmiş oluruz diye düşünüyorum. Değişim samimiyet, tutarlılık, içerik ister” dedi.

PARTİNİN KALİTESİNDEN KAYBETTİRECEK HER TARTIŞMADAN UZAK DURMALIYIZ

Kongrede ilk sözü alan CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Ben bugün karşınızda partinizin Grup Başkanı olarak, 11, 12 yıl milletvekilliği yapmış birisi olarak, son 8 yıldır parlamentoda Grup Başkanvekilliği görevini yürütmüş birisi olarak neredeyse çocukluğundan beri tanıdığınız bu partinin bir evladı olarak karşınızdayım. Ama aynı zamanda CHP'nin Genel Başkan aday adayı olarak karşınızdayım. Bir süreç yaşandı. Sayın Sarı'nın şu ifadesi kıymetli pek çok yerde benim kurduğum cümleyle başladı. Bu sürecin sorumluluğunu bir kişiye yüklemek, örneğin sayın Genel Başkana yüklemek, Genel Başkana haksızlıktır. Bu sürecin sorumluluğunu, eski, daha yeni, ondan daha yeni ama geçmişte bıraktığı çalışma arkadaşlarına yüklemek de bir o kadar haksızlıktır. Bu süreci sadece yazılı metinlerin tartışmasına indirgemek, tüzük yapacağız, güzel yapacağız, önerileri yollayın, bunu kongreden önce yapacağız, yetişmedi, 15 gün sonra yapacağız demek, siz ipe bakın yerdeki bizleri görmeyin demektir. CHP'nin programı iyi ama kalın. Kısaltalım, basitleştirelim, onun üzerinden yürüyelim demek kıymetlidir, ama tartışmayı haksız bir zemine çekmektir. Eğer bir değişimden bahsedeceksek, altını doldurmalıyız. Evet, içerik yoğun bir tartışma yapmalıyız. Dünyaya bakmalı, Türkiye'yi görmeli, güçlenerek çıkacağımız her tartışmanın içinde olmalı, güç kaybettirecek, birbirlerine düştü dedirtecek üslupsuzluğu ile partinin kalitesinden kaybettirecek her tartışmadan uzak durmalıyız” dedi.

“ÇORBAYI KAYNATANLARIZ, BACAYI TÜTTÜRENLERİZ, EVE ODUN ÇEKENLERİZ”

“Ben bir evladınız olarak Genel Başkan adaylığı sürecinde olan bir kardeşiniz olarak bundan önce yaptığı görevlerde başınızı öne eğdirmemiş, kimsenin ekmeğine yağ sürmemiş bir kardeşiniz olarak bu süreci başta Genel Başkanımıza, partimizin kurumsal kimliğine yakışır bir şekilde yürüteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Huzurlarınızda söz veriyoruz. Peki niçin? Sebebi şudur; burası başka bir parti, başka bir oluşum değil. Burası CHP. Çok sevdiğim ve bir belde binası açılışından bir büyükşehir belediye başkan ziyaretine, bir il başkanı ziyaretine kadar her fırsatta vurguladığım iş, bu partinin bir baba evi, baba ocağı oluşudur. Herkes baba evinde doğar, kimi gider, kimi kalır. Kimi ırakta oturur kimi yakında oturur. Kimi büyüğüne geçer, kimi küçüğüyle yetinir” şeklinde konuşan Özel, “Ama herkesin bildiği bir şey vardır. Eğer günün biri dara düşersen, başın sıkışırsa, ayazda kalırsan bildiğin şudur ki baba evinin çorbası kaynamaktadır, bacası tütmektedir. O yüzden CHP içindeki tartışmaları acaba bir ayrılık, geçmişteki kötü örnekleri gibi farklı partileşme süreçleri olur mu, kavga olur mu, ayrı düşmek olur mu diyenlere şunu söylüyoruz; biz bu baba evinin evlatlarıyız. Çorbayı kaynatanlarız, bacayı tüttürenleriz, eve odun çekenleriz.  Şunun bilincinde olanlarız. Bu evin tapusu bir kişiye aittir. O ne Kemal Bey'dir ne Özgür Özel'dir. Allah gani gani rahmet eylesin ama ne İnönü'dür ne Ecevit'tir. Bu evin tapusu bir kişiye aittir, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Hal böyle olunca acaba kalkar gider misin, acaba küser misin gider misin, başka yollara sapar mısın? Bu partinin evlatlarına sorulacak soru değildir. Peki ne ile meşgulsün? Değişim diyorsun da bunu niye diyorsun? Hem vallahi hem billahi 14 Mayıs günü yaşadığımız o büyük şok, ardından 14 günlük benim için Ege'nin 9 ilindeki 33 miting ve 28'i akşamı yaşadığımızdan sonra kendi adıma ne değişim diyecek ne adaylık iddia koyacak ne kolumu kaldıracak takatim yoktu. Çünkü 2019 yerel seçimlerinden beri 81 ilde 975 ilçeden çağrılıp da yetişebildiğim her yerde ben bu seçimin kampanyasını yaptım. CHP için CHP'nin başarıya ulaşması için, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Cumhuriyet'e husumet duyanların Cumhuriyet'in kurucu kadrolarına husumet duyanların Cumhuriyet'in kurucu değerlerini aşındıranların iktidarda olmaması, yine Gazi Mustafa Kemal'in önümüzü açtığı aydınlanma yolunda ilerlemek, o meşaleyi yeniden yakabilmek, devrimlerini sürdürebilmek, devrimin devamlılığı yolunda yürüyebilmek için emek verdik, gayret sarf ettik. Ama 100'üncü yılın sonunda çok önem atfettiğimiz, çok inandığımız bu seçimin sonunda başarısız olduk” dedi.

TAKIMIN BAŞINA GEÇERİM, BU TAKIMI DA ŞAMPİYON YAPARIM

Seçim gecesi bir samimi özür dilemenin takip eden süreçte bu partinin topyekün önümüzdeki döneme ilişkin yenilenmesinin ve güçlenmesinin önünü açmasının tarafı olduğunu kaydeden Özel, “Bu duygularımı, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini hem yetkili organlarda hem sayın Genel Başkanımıza doğrudan söyledim. O noktada farklı fikirler, başaramadık, kaybettik yerine kazanamadık ama kaybetmedik gibi tanımlamaların güç geçtikçe seçmende bir duygusal kopuşa, bir reaksiyona böyle giderseniz oy vermeyiz, biz bir daha sandığa gitmeyiz gibi sözlerin hızla yayılışına ve bunun tehlikesine şahit oldum. Dünyanın bütün otoriter popülist liderleri, bütün diktatörleri seçime katılım oranının düşüklüğünden, muhalif seçmenin moral bozukluğundan, sandıktan kopuşundan, siyasi partilere bizatihi siyasetin kendisinden uzaklaşmasından, yabancılaşmasından beslenirler. Onların kitlesi olduğu yerde durur. Senin seçmeninin omuzları düştükçe beyefendinin keyfi yerine gelmeye başlar. İşte burada yaptığımız itiraz, çıktığımız yol, partinin moralini bozmak, partiyi bir tartışmaya götürmek, partiyi tartıştırmak değil, aksine bir duygusal kopuş içinde olan seçmene CHP tartışıyor, CHP değişiyor, CHP bundan sonra da dimdik ayakta olacak, senin umudun olacak, CHP varsa umut var demek için adayız, buradayız, ayaktayız. Tutum belgemiz, dünyadaki sol sosyal demokrat hareketlerin başarılarının ya da başarısızlıklarının öykülerinin incelenmesi ders alınması ve oradan öneriler çıkarılmasından tutun, 1970'lerdeki ortanın solu hareketinden Ecevit'in 'Ak günlere bildirgesi'ne kadar CHP ne zaman yükselmiş, ne zaman duraksamış, ne zaman gerilemiş analizini yapan bir çabadır. Tutum belgemizin özü bundan sonraki süreçte bir daha kaybetmemek üzere hatayı nerede yaptığımızın tartışılmasıyla başlıyor. Neyi yapacağını, nasıl yapacağını, hangi yolla yapacağını söyledin de kimlerle yapacaksın dediğinizde gencecik kadrolarla, kadınlarla, gençlerle, mevcut Parti Meclisi'nden milletvekili grubundan, bu partinin en önemli insan gücü olan hem Türkiye'deki hem dünyanın dört bir yanındaki Atatürkçü, dünyayı bilen en iyi eğitimli kesimleriyle, ama yetmez Parti Meclisi'nde de Meclis grubunda esnaf konuşulacaksa esnafın, çiftçi konuşulacaksa çiftçinin, genç konuşacaksa gencin, yoksul konuşacaksa yoksulun temsilcileriyle gerçek bir halk partisiyle CHP'yi halka arz ederek ondan talebini görerek, toplayarak, daha sonra buna uygun siyaseti en net ölçme değerlendirme biçimiyle her adımı ölçerek, halka anlattıysak bu doğrultuda devam ederek, yok milletten kabul görmüyorsa o hatadan dönerek ama her seçim bir şeyi deneyerek değil seçime aylar, yıllar kala doğrusunu bulmuş, gönüllere girmiş olarak yaklaşmakta olan seçimdeki iktidarı garanti etmiş olarak bir yol yürümeye davet ediyorum hepinizi. Kardeşim, sen de orada değil miydin? Vallahi oradaydım. İlk olarak değişim tartışmalarına değişim kararlı ama vefalı olmalıdır dedim. Bu partiye emek vermiş kimseye vefasızlık etmek asla gönlümden geçmez. Hatta dedim ki bir özeleştiri olarak eğer ben şampiyon olacak takım yerine ikinci olan takımda santrafor oynayacağıma şampiyonluğa oynayan takımda her mevkiye talibim dedim. Ben bu evin evladıyım. Bana Özgür, orta saha, orta saha, kaleye geç, kaleye, Özgür çok oynadın yedeğe, yedeğe, Özgür artık oynama top topla, top toplarım, ama bana bu örgüt gerekli görür, inanır yetkilendirirse, geç takımın başına derse takımın başına geçerim, bu takımı da şampiyon yaparım. Söz veriyorum” şeklinde konuştu.

BAŞARIR; “ADAY OLAN KİŞİLERİ HEDEF GÖSTERMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL”

14 Mayıs seçimleri sonrası CHP'de başlayan tartışmalara değinen CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ise, “Niye birileri aday oluyor, neden kurultayda Genel Başkanı'nın karşısına çıkıyor' gibi bir cümle kullanma hakkına sahip değiliz. Sayın Bülent Ecevit 1957'de milletvekili olmuş, Çalışma Bakanlığı yapmış, çok önemli görevlere gelmiş ama 72'de İsmet Paşa'nın karşısından aday olmuş. Aynı şekilde Deniz Baykal. Çok genç yaşlarda milletvekili olmuş, Maliye Bakanı, Enerji Bakanı olmuş, SHP'de Genel Sekreter olmuş, Erdal İnönü'nün karşısına çıkmış. Kendisiyle yol yürümekten her zaman onur duyduğum sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Bey'den sonra grup başkanvekiliyken aday olmuş. Bunlar bizim partimizin demokrasiye, parti içi hukuka olan saygısının sonuçlarıdır. O yüzden, hiç kimse 'O niye aday, bu niye aday, o hain', hayır. Kimsenin buna hakkı yok arkadaşlar. Grup Başkanımız, değerli yol arkadaşım, milletvekili olduğum günden itibaren her an yanımda oldu. En kötü günlerimde yanımda oldu. Daha önce milletvekilliği yaptığı için, grup başkanvekilliği yaptığı için tecrübelerinden yararlandım. Tabii ki çok kıymetli. Sayın Genel Başkan, hem onun döneminde Parti Meclis üyesi oldum hem de Grup Başkanvekili oldum, çok kıymetli. Hiç kimse sayın Genel Başkanı suçlamıyor. Hatta, nasıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten başlayıp İsmet Paşa ile devam eden Bülent Ecevit ile devam eden, hepsinin ortak özelliği dürüst, namuslu, bu ülkeyi seven insanlarsa sayın Kemal Kılıçdaroğlu da tarihteki onların yanında yerini alacaktır. Hiç şüphe yok bunda. Ama delege de bir irade ortaya koyacaksa, Edirne'den, Rize'den, Mersin'den, Hatay'dan, Diyarbakır'a kadar delegenin bir iradesi olacaksa hiç kimseyi de hedef göstermek ya da 'Parti bölünür mü' demek kimsenin haddi değildir. Belki daha başka adaylar çıkacak. Belki daha başka söylemlerde bulunacağız. Belki daha fazla eleştiri ortaya çıkacak. Ama bu kaliteyi, demokrasi kalitemizi, ona gölge düşürecek söylemlerden uzak durmalıyız. Ben televizyonları seyrediyorum, herkes CHP'yi konuşuyor, yandaş kanal konuşuyor, bizim dediğiniz kanallar konuşuyor, sürekli CHP konuşuluyor. Türkiye'nin bu kadar sorunu varken CHP konuşuluyor. Herkes bu kurultayın sonucunda bir hikaye, kötü bir hikaye yaratmak istiyor. Hayır, bizim milyonlara olan sorumluluğumuz var. Yerel seçimler önemli, evet, Mersin'de durum iyi, Mersin'de oylarımız iyi, Mersin'de milletvekili sayısı arttı, bunu hep beraber yaptık. Ama Türkiye'nin her yeri Mersin değil maalesef. O yüzden, evet Mersin gibi olmalı sloganı güzel, doğru bir slogan. Korumamız gereken büyükşehirler var. Mersin'de almamız gereken ilçeler var. Bir kayıbın daha telafisi yok arkadaşlar. Bu kurultay hepimizin bütünleştiği, yeni bir umudun doğduğu, yeni umutların ortaya çıktığı bir kurultay olmalı. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Kazanacak il başkanıma, yönetimine şimdiden başarılar diliyorum. Kurultay delegelerine, seçilecek 26 tane kurultay delegelerine yüreklerinin sesini dinleyerek oy kullanmalarını diliyorum. Ne benim ne bir başkasının ne basının ne de Twitter'daki trollerin etkisinde kalmasın. Tarihimize baksın, 70 seçimlerine baksın, 89'a baksın, halkın ne istediğini bir an için gözünden geçirsin ve oyunu kullansın” ifadelerini kullandı.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA