Necdet TAŞ
Saadet Partisi tarafından “Millet-Vekili Türkiye Buluşmaları” buluşmaları devam ediyor. Türkiye’yi karış karış dolaşan Saadet Partisi milletvekillerinin son durağı Mersin oldu. Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman “Millet-Vekili Türkiye Buluşmaları” kapsamında Mersin'i ziyaret etti. Mersin’de Saadet Partisi teşkilatları ve vatandaşlarla bir araya gelen Mehmet Karaman, basın mensuplarıyla ve STK’larla da buluştu. Bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Mehmet Karaman, Türkiye gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. İktidarın seçim öncesi verilen sözleri unuttuğunu, bu bağlamda emekli, çiftçi esnaf işçiler zor durumda olduğunu belirtti. Konuşmasında, Karaman “İnsaf terk edilip, israf terk edilmedi” dedi.
“AİLEYİ KORUYAMAZSAK, ÜLKEMİZİ VATANIMIZI KORUYAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan dönerken uçakta Aile ile ilgili yaptığı açıklamayı çok önemsediklerini dile getiren Karaman, “Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel kurulundan dönerken uçakta Ailenin korunması ile ilgili çok güzel açıklamalarda bulundu. Saadet Partisi olarak biz bunu destekliyoruz hatta altına imza atıyoruz. Ailenin korunması en önemli hükümlülüğümüzden birisidir. Aileyi koruyamazsak, ülkemizi vatanımızı koruyamayız” Karaman, iktidar partisini iyi işler yaparlarsa destekleyeceklerini milletinin aleyhine işler yaparlarsa ise hayır diyeceklerini belirterek, “hayra motor şerre fren olacağız. Körü körüne iktidar partisinin getirdiği her teklife hayır deme gibi bir lüksümüz yok. Çünkü biz millet için çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız dün Amerika'dan dönerken 3 tane önemli meseleye temas etmiş, Aileyi korumak vatanı korumaktır. İşte tam burada diyoruz ki aile küçük bir devlettir. Aileyi bozarsanız devlet ortadan kalkar. Bu durumu destekliyoruz. Emekli maaşı düzenlemesini 2024'e girerken yapacağız. Yalnız bu biraz geç kalıyor. Bugün Türkiye'de 16 milyon emekli var. 7 bin 500 alan yüzde 70 oranındadır. Türkiye'de bu kadar emekli varken bu 2024'e ertelenemez. En azından memurlara verilen 8 bin TL'nin emeklilere de verilmesi noktasında elimizden gelen gayreti gösterdik. Ama mecliste çoğunlukta oldukları için reddettiler” şeklinde konuştu.
“VERİLEN SÖZLER UNUTULDU”
İktidar partisinin seçim öncesi verdiği sözleri unuttuğunu ifade eden Karaman, “Seçimden önce milli gelir artacak dediler. Seçimden sonra ülkede gerginlik arttı. Kiracılar ev sahibiyle kavga ediyor. Nasıl ki iş yerlerinde enflasyona göre artırma zarureti varsa evlerde de bu şekilde bir kanun çıkarsalar yüzde 25 sınırını koymasa hiç kimse itiraz etmeyecek birbiriyle kavga etmeyecek. Memura işçiye zam yapacağız dediler daha zamları ilan edip ödemeden vergilere zam yaptılar. Cumhurbaşkanımız G20 toplantısına katıldı. Bu toplantıda gündemin adı tek dünya tek aile tek gelecek bu cümle çok önemli bir cümledir. Irkçı emparyalizmin siyonizmin hedefi dünyayı tek devlet yapmaktır. Şimdi 20 ülke dünyayı tek devlet yapıp ırkçı emperyalizmi dünyaya sokmak isterken Türkiye'nin burada yeri yoktur. buraya katılması doğru değildir. Bütün muslukların G20'ye akıtılmasının yoludur. Fakat Türkiye bu masada en zayıf ekonomik ülkedir. Burada tahsildar durumundadır. Bunun önüne geçmek mecburiyetindeyiz” dedi.
,
“MALİYE VE HAZİNE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK’TEN ÖZÜR DİLENMELİ”
Hükümetin söylemlerinde çelişki olduğunu iddia eden Karamam, “Bundan 6 ay öncesi söylenenlerde şimdikiler arasında çok büyük bir fark var. Samsun’un bir ilçesine gittim, 21 esnaf ziyaret ettim, oturdum sohbet ettim. İlçe Başkanımız dedi ki benim amcam AK Parti’li bu seçimde AK Parti’ye oy verilmeli onu bir ziyaret edelim dedi. Gittik yanına Mehmet Bey siz Saadet Partisi’ne oy istiyorsunuz. Ben AK Parti’yim dedi. Saadet Partisine oy vermek için bana iki gerekçe söyle dedi. “Bir soru sordum: Hazine ve Maliye Bakanımız kim dedim. ‘Mehmet Şimşek’ dedi. Mehmet Şimşekle ilgili Cumhurbaşkanımız 6 ay önce ne söylemişti, dedim. ‘Dolandırıcı dedi’ diye karşılık verdi. ‘Dolandırıcı’ denen bir arkadaşın Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasını hiç sorguladınız mı? Veya partililere oy verdiğiniz arkadaşlara niye böyle yaptınız, diye sordunuz mu dedim. ‘Sormadık’ dedi. Ben şöyle düşünüyorum, dedim: Tayyip Bey’e yanlış bilgi vermişlerdir. O zaman ayrıldığı için bilerek yanlış bilgi vermişler, Cumhurbaşkanımız da böyle söylemiş olabilir mi acaba, dedim. ‘Bilmiyorum’ dedi. O zaman Mehmet Şimşek’ten özür dilenmesi gerekir, diye düşünüyorum. Veyahut özür dilenmiyorsa, bu ‘ dolandırıcı’ arkadaşın, memleketin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirilmesini doğru bulmuyoruz, ikinci gerekçe olarak’ta Cumhurbaşkanı ben bu koltukta oturduğum süre boyunca Merkez Bankasının faizlerini hiç kimse yukarı çıkartamayacak. Peki Merkez Bankası başkanı kim şuanda Hafize hanım dediler, Hafize ne demek “ Hafız olan bayanlara denilir” ben bunu bilerek soruyorum dedim ki Sayın Cumhurbaşkanımız merkez bankası başkanına bu güne kadar faizi indirmiyorlar ve düşürmüyorlar diye 5 merkez bankası başkanı değiştirdi. 3-5 ay ve 1 sene arayla 5 tane şimdi Hafize hanım merkez bankası başkanı olmuş hafız herhalde bu nasılda bilir faizleri kesinlikte yükseltmez diyerek ironi yapıyorum. Ama bir baktık ki merkez bankası başkanı Hafize hanımın ilk işi birinci toplantıda yüzde 15 ikinci toplantıda yüzde 17.5 üçüncü toplantıda ise yüzde 25’e çıkardı faizi. Şimdi Cumhurbaşkanı bu hanımefendiyi hiç ikaz etmiyor öbür merkez bankası başkanlarını ikaz ettiği gibi görevden almıyor dedim. “ Burada haklısınız efendim” dedi. Üçüncü gerekçe var mı dedi ? yok dedi . Peki oy ne olacak dedi onu konuşacağız” dedi.
“ANAYASA İÇİN MUHALEFET DE MASADA OLMALI”
Karaman, İktidar ve muhalefet partileri aynı masada oturmak zorunda olduklarının altını çizerek, “Hepimiz birbirimizle konuşacağız. Birbirimizi suçlamayacağız. Bize PKKLI ve LGBTLİ dediler. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2002'den bu güne kadar LGBT ile ilgili yaptığı kanunları sözleşmeleri tüzük değişikliklerini önüne koysanız bunu yapan sensin bizi suçluyorsun. Bari iftira atmayın. Bu kadar kolay mı iftira atmak. Cumhurbaşkanı yüzde 52 oyla gelmiştir fakat yüzde yüzün cumhurbaşkanıdır. Hepimize eşit davranması gerekiyor. İşte bir siyasi partinin genel başkanı olmasından dolayı Bu tarafsızlığını koruyamıyor. Bir ile gidiyorsunuz vali cumhurbaşkanının temsilcisi. AK Parti il başkanı da cumhurbaşkanının temsilcisi orada bir yetki karmaşası oluyor. Böyle bir şey olamaz. Biz baştan beri cumhurbaşkanının partili olmaması gerektiğini söyledik ve söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu.