Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) tarafından 2 yılda bir düzenlenen ve bilimsel gelişmelerin tartışıldığı Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi’nin (UROK) 15’incisi, 6-10 Aralık tarihleri arasında Antalya Kemer’de gerçekleştirildi. Kongrede yurt içi ve yurt dışından alanında deneyimli 154 bilim adamı bilgi ve deneyimlerini paylaşırken, alanında söz sahibi toplam 13 uluslararası konuşmacı yer aldı. Kanser ve tedavi yöntemlerinin ana hatlarıyla ele alındığı kongrenin başkanlığını yapan Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, kanseri bir kitle imha silahı olarak nitelendirdi.
“AĞIZ VE DUDAK ÇEVRESİNDEKİ KANSERLERE SEBEP OLABİLİYOR”
Tüm kanser türlerinde en önemli etkenin tütün mamulleri olduğuna dikkat çeken Özyiğit, “Hiç ayırt etmeksizin tütünün içinde olduğu, nargile, pipo, elektronik sigaralar aynı kapsamda ve birinci derece kanser yapıcılığı kesin ispatlanmış ajanlardır. Bunlardan uzak durmak son derece önemli” dedi. Sigarada dudak tiryakiliğiyle ilgili görüşlerini de paylaşan Özyiğit, “Dudak tiryakiliği farklı bir kavram ama sonuç itibariyle dudak çevresinde de kanserin en önemli etkilerinden biri tütün ürünleri. Dumanı illa akciğere solumanız gerekmiyor, ağız boşluğunda olması dahi aynı kanser yapıcı binlerce etki kendisini gösterebiliyor. Bu etkiler yüksek ısılarda ortaya çıkıyor ve tütün yakıldığı zaman içindeki birtakım katkı maddeleri -alkol dahi var- açığa çıkıyor ve akciğer kanseri olmasa bile ağız ve dudak çevresindeki kanserlere sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı. Özyiğit, kanserin tedavisi konusunda Türkiye’nin insan altyapısı ve sağlık sisteminin gelişmiş ülkelere yakın düzeyde olduğunu işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde kanser tedavisinde ulaşılamayan ilaçlar var ama radyasyon onkolojisinde ulaşılamayan tek bir teknoloji var, proton tedavisi. Ama bunun dışında bütün teknolojiler var. Dünya standartlarında bunu kullanacak ekiplerimiz var ve kullanıyorlar da. Kanser tedavilerindeki başarıya baktığımızda ülkemizdeki başarının Avrupa ve ABD’ye yakın seyrettiğini görüyoruz. Bu yönüyle gerçekten güçlü bir sağlık sitemimiz olduğuna halkımızın güvenmesini istiyoruz.” (İHa)