''' Ben buraya ait değilim. Ben sizler gibi değilim.''
Bu sözler izlediğim bir filmde , bulunduğu yere aidiyet duygusuyla bağlananayan bir oyuncunun sahnedeki feryadıydı.
İdmanuyurdu'nun bugününü anlatan bir sahne gibi.
Evet idmanyurdu 3 lige ait değil ve 3 ligdeki takımlar gibi hiç değil.
Sezon başından ta ki finalde kaçırılan son penaltıya kadar yapılan yanlışlar yapılamayan doğrular, transfer politikasının yanlışlarından, sıkıcı futboldan tutun penaltıları kullanacak futbolcu tercihlerine kadar pek çok şey konuşulabilir. Ancak takımı bu sonu gelmez tartışmalardan çıkarmak ve yeni sezona dair neler yapılmalıdır buna bakmak gerekir.
Peki ne yapılmalıdır ?
Mevcut hocayla devam edilecekse bir an önce netlik kazanmalı aksi halde yeni hoca arayisi olacaksa, profesyonel liglerde kendini kanıtlamış bir hoca ile yola çıkılmalı.
Takımda oyun yapısı olarak sonuç 1 0 olsunda bizim olsun mantığı bir an önce terk edilmelidir.
Göze hitap eden, oyunuyla sürekli hücumu düşünen anlayışa sahip ve bir üst ligi hücrelerine kadar yaşayan oyuncu grubu oluşturulmalı ve bu azim bu hırs sahada rakibe hissettirilmeli. Bu oyun tarzı sahaya yansıtıldıgi zaman Orduspor maçında olduğu gibi seyirci her maça yoğun ilgi gösterecektir.
Bir üst lige çıkabilmenin en önemli unsurlarının başında ekonomik güç gelmektedir. Esenler erokspor, Batman petrol ve İskenderun gibi takımların çıkmalarının arkasında finansal güç aktörlerinin kimler olduğu ortadayken idmanyurdunun tüm parasal yükünü Metin Saltık'a bırakmak en basit ifadeyle haksızlıktır.
Mersin şehrinin ekonomik girdisinin büyük payına sahip olan şehrin ileri gelenlerinin bu gider yüküne omuz vermeleri gerekir. Büyüksehir ve alt belediyelerinin de üzerine düşeni yapmaları şarttır.
Anadolu da '' Tarlada emeği olmayanın mahsülde yüzü olmaz'' diye bir söz vardır. Bugün bu takımın diriliş çabasına omuz vermeyenlerin ulaşılacak zaferlerde yüzlerinin olmayacağını hatırlatmak gerekir.
Özel bir paragraf açılacak durum ise; Mersin idmanyurdunun borç batağında ortalıkta görünmeyen sözüm ona takıma gönül vermiş şahsiyetlerin ve takımın yok olmasına sebep olan kişilerin bu dirilme hikayesini kenardan izleyip olası bir bulanıklıkta takıma tekrardan sahip olma gibi bir heveslerinin olduğu görülüyor. Bu insanlara sözüm; hiç heveslenmeyin deve kuşu misali başınızı kuma gömdügünüz zamanları kimse unutmadı.
Bu pusuda bekleyen kişilere naçizane tavsiyem gidin torun sevin yetmezse kuş sevin bülbül sevin ama idmanyurdundan uzak durun.
Eskisi gibi gamzeli gülücüklerle karşılanmayacağınızı da bilin.