Adem GÜNEŞ
Sun RTV’de yayınlanan Leyla Pak ile Gündem programının konuğu olan Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Mersin Ekip Lideri Doğan Göktekin, yangınla mücadelede AKUT'un ve gönüllülerin yaptığı çalışmalara değindi. Yangınların sebebini havanın çok sıcak ve kurak olmasına bağlayan Göktekin, “İklim değişikliğinin sebebi de insanlar. Yangınlarda rüzgarın da etkilemesi, kozalakların rüzgarla birlikte savrulmasıyla birkaç saniyede büyük yangınlar meydana geldi. Söndürülmesi bu yüzden çok zor. Bu yangınlarda en çok dikkat edilmesi gereken konu, yangının ilk başladığı anında müdahale etmektir. İlk müdahale edilmezse, yangının önünü almak da zorlaşıyor. Aşırı rüzgar, sıcak ve nem olmamasından kaynaklı tutuşma da daha kolay gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
AKUT'UN 100 GÖNÜLLÜSÜ YANGIN BÖLGELERİNDE
AKUT olarak ilk günden itibaren yangın bölgelerinde olduklarının altını çizen Göktekin, “İlk etapta yangınlar başladığında, AFAD’ın talebi doğrultusunda insani yardım, orada bulunan personellerin ve vatandaşların nakledilmesi, köylerin boşaltılması hususlarında destek olmuştuk. Ama yangın ulusal hale geldiğinde bizler kendi acil durum yönetim sistemimizi kurduk. Şu anda Türkiye genelinde 12 ekibimiz ve 100’e yakın gönüllümüz olay yerinde. Muğla, Antalya bölgesinde sahadalar. Orman yangınları normal yangınlardan çok farklıdır. Orman yangınlarının nerede başlayıp nerede bittiği belli değil ve bölgede kaçacak bir yer yok. 8,9 gündür devam eden bir yangından söz ediyoruz. Bizim arkadaşlarımız da sahada onlara destek oluyor. Bodrum merkez üzerinde kurduğumuz acil durum yönetim sistemimizle birlikte sahadan gelen bilgiler elde ediyoruz. Takviye destek istenirse, gelen yardım talebine göre sırasıyla ekipler kaydırılıyor. Mersin AKUT olarak şu anda Antalya ve Muğla’ya ekip göndermedik ama teyakkuzdayız. Mersin olarak da acil durum yönetim sistemimizi kurduk. Hatay ve Adana bize bağlı. Sürekli anlık rapor alıyoruz. Biz bu bölgede operasyon yapmak adına kaldık. Yangın durumunda biz de burada destek vereceğiz. Vatandaşlar destek oluyor ama bunun için de korkularımız var. Orman yangınları bir anda sağınızı solunuzu çevirebilir. Biz hiçbir canımızı o bölgede kaybetmek istemiyoruz. Yangını ilk önce yangını bilen insanlar, sonrasında geri hizmet yapacak insanlar şekliyle yangın bölgesinde müdahale edilmesinden yanayız. Ekip halinde çalışmak da önemli. Jandarma ve kolluk kuvvetleri de haklı. Siz iyi niyetle yangına müdahale etmek isteseniz bile daha büyük bir fatura çıkabilir. Can kaybıyla karşınıza çıkabilir” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZA DOĞAYA SAHİP ÇIKMAYI ÖĞRETELİM”
Türkiye’de arama kurtarma ile ilgili gönüllülük kavramının tam oturmadığını kaydeden Göktekin, “Japonya’nın başkenti Tokyo’da 28 milyon insan yaşıyor ve 300 bin gönüllü var. Amerika’da da bu durum böyle. Arama kurtarma ekiplerinin tüm sorunları ortadan kaldırılarak gönüllülük sisteminde kaynak yaratma sorunu ortadan kaldırılabilir. Bizim arama kurtarma malzemeleri ciddi anlamda pahalı. Bunların kazanımı bizim için çok ciddi zorluklar taşıyor. Ben isterdim ki Mersin’de bin tane arama kurtarma gönüllüsü olsun. Bilinçli insanlara ihtiyacımız var. Bizde insanlar sahaya çıkmadan önce ilk olarak ilk yardım sertifikası alır. Performans kriterine tabi tutuluyor. Farkındalık oluşuyor. Yardımlaşmayı, kaynaşmayı öğreniyor bize gelen gönüllüler. Bunları yaptıktan sonra sahada ekipman sıkıntısı yaşıyor olmak bizleri üzüyor. İnsanların doğaya ve yaşadıkları alanlara sahip çıkması gerekir. Yangın var ve hızla devam ediyorsa sadece rüzgara ve hava sıcaklığına bağlamamalıyız. Sebebi de çözümü de bizler oluyoruz. Çünkü çevremizi çok fazla kirletiyoruz. Bir pikniğe gidiyoruz, gidilen alanda ateş yakılmaması lazım ama ateş yakıyoruz. Çöplerimizi doğada bırakıyoruz. Tabiatın döngüsünü, hayvanların beslenme kültürünü değiştiriyoruz. Beslenme kültürü değişen hayvan farklı davranmaya başlıyor. Bütün gereksinimi insanlardan karşılamaya çalışıyor. Çocuklarımıza bunları öğretelim. Çevreye sahip çıkmayı öğretelim” diyerek konuşmasını sonlandırdı.