Adem GÜNEŞ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, İçel TV’de Ferudun Gündüzle Vizyoner Programı’nın canlı yayın konuğu oldu. Mersin’in noktasal geliştirilmesinden ziyade hinterlandıyla birlikte gelişmesini hedeflediklerini kaydeden Kızıltan, "Mersin bugün sadece kendisine hizmet etmiyor. Lojistik olarak Adana’ya Antep, Urfa, Kayseri, Nevşehir, Konya, Karaman, Ankara’ya hizmet veriyor. Buralar üretim bölgeleri. Buradaki ürünler Mersin Limanı’ndan dünyaya dağılıyor. Mersin’in lojistik firmaları buralara hizmet veriyor. Lojistik imkanları bu kadar gelişmiş bir kent doğal olarak hinterlandına hizmet vermekte.  Bölgemizi birlikte planlarsak çok daha ileri gidebiliriz. Bölgemiz dünyanın sayılı ekonomi, sanayi, tarım bölgelerinden birisi haline gelebilir. Bu konularda çalışmalarımız var. Önümüzdeki aydan itibaren bu konuda kamuoyu ile paylaşacağımız bazı etkinlikler yapacağız.  Topyekun planlı gelişmeden yanayız. Mersin’in hizmetlerinin çeşidini, kalitesini, hızını nasıl artırabiliriz? Antepli Maraşlı bizden ne hizmet bekliyor ne yaparsak onların çalışmalarının daha iyi değerlendirilmesini sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı. 

10 OTOBÜS GİDİP BAĞIRIP ÇAĞIRARAK MI LOBİ OLUR? 

İskenderun Limanı'nı rakip görmediklerininin altını çizen Kızıltan, "Bizler birbirimizin rakibi değiliz, birlikte çalışmamız lazım. Antepliler İskenderun Limanı ile çalışmak için tünel yaptırıyorlar diyorlar. Tabii ki Antepli sanayici maliyetini düşürmek için, lojistiğini hızlandırmak için çalışacak. Bunu yadırgayamayız. Ama bunu rakip olarak görüp engellemeye çalışırsak onlar bizi engellemeye çalışırsa sonuç alamayız. Birlikte dayanışma içinde topyekun güçlü olmalıyız. Bölgesel dayanışmayla planlamayla kalkınma planlarsak belki Mersin’den İskenderun’a 7-8 liman daha olur.  Ben lobi konusuna çok katılmıyorum. Geçmişten bugüne anımsayalım. Güçlü bakanlarımız oldu, hükümet içinde güçlü bakanlarımız hem kişilik olarak güçlü bakanlarımız oldu. En büyük lobi gücü bunlardı. Her gün Mersin’de bulundular. Kentin tüm sorunlarını biliyorlardı. Biz tüm siyasilere sorunlarımızı anlatıyoruz. İktidar partisi il başkanları ve milletvekilleri bizi ziyaret etti. Onlara da söyledim. Bakın Mersin’in en büyük lobi gücü sizsiniz. Siz gidin sarayın kapısında yatın, çağırın biz de gelip beraber yatalım ve bu sorunları çözelim dedim. Bu kadar bakanlar geldi geçti. 10 otobüs gidip bağırıp çağırarak mı lobi olur? Burada her gün anlatıyoruz ama sonuç yok.  Taşucu Limanı özelleştirmesiyle ilgili canlı yayınından bahsettim hemen özelleştirme idaresinden arayıp görüşelim dediler. Lojistik Köy için kamu arazileri var yapılabilecek dedim hemen ertesi gün aradılar demek ki her şeyi her yerde söylüyoruz ve herkes duyuyor. Bu konuşmaları Ak Partili Milletvekilleri de CHP de MHP de İyi Parti milletvekilleri de bakanlar da duyuyor. Lobi söylemeniz gerekenleri gereken yerlerde söyleyerek olur. Mersin Ana Konteyner Limanı konusunda 11. Kalkınma planındaki değişim haberini alınca hemen bizim bakanı aradım. Sayın Bakanım Ankara’ya gelip sizinle görüşmek istiyorum dedim. Karaman’dayım dedi oraya gittim. Görüştük konuyu anlattım. Olur mu öyle şey dedi. Ben onu Mersin Ana Konteyner Limanı olarak yazmıştım Doğu Akdeniz olamaz dedi. Birkaç yeri aldı oralardan da teyit alınca ben bu konuyla ilgileneceğim dedi. Ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay 11. Kalkınma Planını açıklarken Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı deyince Lütfi Bey Kalkıp buranın ismi Mersin’di neden Doğu Akdeniz dediniz diye sorunca Fuat Oktay herkesin önünde söz veriyorum Mersin olacak diye bildirdi. İşte size lobi çalışması" şeklinde konuştu. 

LOJİSTİK KÖY KONUSUNA ÇALIŞIYORUZ

Lojistik Köy çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Kızıltan, "Yeri halledebilirsek çözeceğiz. Karayollarının yaklaşık 80 -90 dönümlük arazisine göz koydum. Tüm belediyeler ortak olsun, MTSO ortak olsun, özel sektör lojistikçiler ortak olsun ve oraya bir çağdaş, modern tüm ihtiyaçları karşılayacak merkez yapalım. İşte Mersinliler lobi gücümüz burada.  2021 Ocak Temmuz döneminde önceki yıla göre ihracatımız yüzde 28 artarak 2,2 milyar dolara ulaşmış. Burada imalat sanayi belirleyici olmuş. Başta gıda ürünleri imalatı, kimyasal ürünler, makine ve teçhizat en fazla katkı sağlayan sektörler olmuş. İhracatımızda Avrupa ülkeleri öne çıkmış. Çin’in etkisinin azalmasından dolayı. Avrupalı artık kendisine daha yakın, daha kolay kontrol edebileceği, huyunu suyunu bildiği yakın yerlerle iş yapmak istiyor. Türkiye için büyük avantaj. Avrupa bunun farkına pandemi sürecinde vardı. Tabi bu süreçte birçok Avrupa firması da kapalıydı biz birçok yöntemle imalat sektörümüzün çalışmasını sağladık  ve Avrupalı firmalar taleplerine karşılık buldu Türkiye’de.  İthalatımızda da yüzde 18’lik artış var. 2 milyar dolar civarında. Bu ithalatın büyük bölümü enerji, petrol ürünleri ve birçok ürünü de ihraç etmek için ithal ediyoruz. Örneğin bakliyat sektöründe, yağ imalatında ithalatla üretim yapıyoruz.  Tarımda birçok ürünün üretimini bıraktık. Bakliyat, yağlı tohumlar üretmiyoruz. Kendimiz üretsek daha çok katma değer sağlayacağız.  Bakliyat sektöründe lojistik çok önemli. Hem ithalat hem ihracat yapıyorlar. Liman hizmetlerinin daha süratli ve maliyetlerinin daha düşük yapılması gerekiyor. Bu sektör Kazanlı civarında yoğunlaştı. Bize sadece gıda için, bakliyat için ayrı bir liman yapılsa hem sağlık açısından önemli çünkü limanda birçok kimyasal ürün geliyor bizim mallarımıza kalıntı bulaşabiliyor diyor sektör temsilcileri. Bu nedenle ayrı bir liman olsa biz dünyadaki bakliyat hububat ticaretinin tamamını Mersin’e taşırız diyorlar. Çok güçlü firmalarımız var" diye konuştu. 

"TURİZM KONUSUNDA ZAYIFIZ"

Mersin'de yatırımcıların arazi bulmakta sıkıntı yaşadığına dikkat çeken Kızıltan, "Yatırım için arazi üretiliyor ama anında bitiyor. Artık firmalar Mersin diyor çünkü lojistik avantajı var. Mavi ve beyaz yakalı bulmak zor değil. 4 üniversitemiz var. Mersin markalaşma yolunda önemli adımlar attı. Biz sadece turizm konusunda biraz zayıfız. Şehri turistin gelip gezebileceği şekle getirmeliyiz. İnsanlar buraya iş için geliyor ama gidip Mersin’i gezeyim diye gelmiyor. Gelen yabancıların çoğu iş amaçlı geliyor. Biz turist çekmek için şehrin içini düzenlemeliyiz. Avrupa’ya gidiyorsunuz herkes şehir meydanında toplanıyor, bir tarafta yemek yiyor, bir tarafta müzik çalıyor. Bizim böyle mekanlarımız yok. Akşam 7’den sonra kent boşalıyor. Şehre gelince şehrin karakterini yansıtacak yerler arıyorlar. Komple bir kentsel dönüşüm gerekli. 4-5 belediye başkanı sürekli bir arada olup çalışmalı. Artık parti bitmiş hepsi belediye başkanı. Onlar da böyle düşünmeli. Siyasi ranta göre davranılmamalı. Şehrin ihtiyacı neyse onu konuşacaklar" dedi. 

"SURİYELİ GÖÇMENLERDEN KİMSE MEMNUN DEĞİL"

Mersin'de mülteci sayısının orantısız şekilde arttığını ifade eden Kızıltan, "Suriyeli göçmenlerden kimse memnun değil. En koyu AK Partili de MHP’li de CHP’li de halk da memnun değil. Yanında 3-5 Suriyeli çalıştıran da memnun değil çünkü orantısız şekilde artışları var. Bazı şehirlerde nüfus dengesi bozuldu. Demografik yapıda bozulma var. Türkiye’de Atatürk’ün gerçekçi politikalarından sapmamak lazımdı. Halkın kafası karıştırıldı. Herkesin bir arada yaşayabildiği bir kent Mersin. Birlikte yaşama kültürü yüksektir. Daha sonraki programlarımızda daha ayrıntılı konuşalım. Toplumu daha da kaynaştırmamız lazım. Mersin’de Mersinlilik kültürünü oluşturmamız lazım. MTSO seçimleri de yaklaşık bir yıl sonra olacak bakıyorum kümelenmeler oluyor. Etnik gruplaşmalar oluyor. Bu çok yanlış, şehrimize zarar verir. Birlikte yapabiliyorsak başarırız. Ama kimse kimseyi buradan yok edemez. Göreve geldiğimden beri yıkmaya çalıştım bu gruplaşmaları ve herkesi kucakladım. Halen de kucaklıyorum. Bunlar artık vakit kaybı" şeklinde konuştu.