Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Bloomberg HT’de Zeliha Saraç’ın sunduğu İş Dünyası Programı’na bağlanarak canlı yayında enerji krizi, asgari ücret, finansmana erişim, İmalat PMI verileri ve 2022 yılı beklentilerini değerlendirdi.
“SOĞUK HAVALAR SERALARDA ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Mersin’de özellikle Ocak ayındaki soğuklar nedeniyle çiftçilerin zor günler geçirdiğinin altını çizen Kızıltan, “Özellikle narenciye etkilendi. Biliyorsunuz narenciyede önemli bir satış sorunu var. İhracat yapamama sorunu vardı. Bir de bu soğuk hava don tehlikesini ortaya çıkardı. Uzun süredir yağan yağmurlar nedeniyle de bahçeler çamur içinde toplamada da büyük sıkıntı ortaya çıktı. Dolayısıyla tarım üretimini de biraz sıkıntıya soktu bu havalar. Bu soğuk havanın yarattığı olumsuzluk tarım ürünlerinde azalmaya sebep olacak ya da piyasaya arzını geciktirecek ve fiyatlar artacak. Fiyat artınca da enflasyon yükselecek. Böyle bir beklenti içine girmek doğrudur ama buna önlem alınabilir mi? Onu düşünemiyorum. İlerleyen günlerde soğuk havanın oluşturduğu tahribat ortaya çıkacak. Soğuk vuran ürünler çürüyecek. Tüketici içini açınca suyunu çekmiş ve bozulmaya yatkın ürün olduğunu görecek. Bir de bölgemizde önemli oranda seracılık var. Buradaki maliyet de çok fazla. Sera üretiminde yüzde 400 artış bulunuyor. Bunların hepsi tüketiciye nasıl yansıyacak? Fiyat artışı olarak yansıyacak. Soğuk hava da tabii ki seracılığa büyük etki verecek. En azından ısıtma masrafları da seralarda artacak. Dolayısıyla gıdada bu soğuk hava koşulları baya olumsuz etki yapacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“ENERJİ KONUSUNDA BÜYÜK TEDİRGİNLİK VAR”
Enerji konusunda sanayicilerin büyük bir tedirginlik içerisinde olduğunun altını çizen Kızıltan, “Seralarda tarım sektöründe kesinti olmadı. Sanayi tesislerinde enerji kesintisi oldu. En büyük olumsuz etkiyi ihracat yapan, ihracat anlaşmaları olan firmalarımız yaşadı. OSB’lerdeki üç günlük enerji kesintisi bunların teslim sürelerini 15-20 gün ileri attı. Ne oldu peki? Karşı taraf ben anlamam enerji kesintisini benim anlaşmam var diyerek ya ben bunu iptal ediyorum, ya fiyat indirimi istiyorum, ya da bir daha senden almıyorum diyerek Pazar kaybına uğrattı. Bir sürü çarpan etkileri oldu bu kesintinin. Mali hasarı şu anda hesaplayamıyoruz. Bir ay içinde tahmin ediyorum ortaya çıkar mali zararı ama büyük sıkıntıya uğradık. Bu da şunu gösteriyor. Sanayici kesintisiz enerji istiyorum diyor. Bunun için alternatiflerin bulunması lazım. Hükümetin de bu konudaki planlarını sanayici bilmek istiyor. Fikrinin sorulmasını istiyor ve öyle günlük kararlarla değil, kısa ve orta özellikle uzun vadeli kesintisiz ve güvenli politikaların oluşturulmasını istiyor. Ama bu çalışmalar içinde bizim de fikrimiz sorulsun. Zaten Türkiye’deki en büyük konu bu ki saha ile irtibatta olmadan birçok karar alınıyor ve sonra da bu kararlara çok itiraz çıkıyor. Bu son elektrik fiyatlarında olduğu gibi. İtirazlar çıkıyor sonra bu değiştiriliyor. Bir türlü dengeler sağlanamıyor. Ekonomi rayına oturtulamıyor. İstikrarlı, kararlı ve geniş katılımlı kararlar alınmalı” şeklinde konuştu.
“FAİZ DÜŞÜŞÜ SADECE KAĞIT ÜZERİNDE VAR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Kamu bankalarının kredilerini kullanın’ çağrısını da değerlendiren Kızıltan, “Özel bankaların faizleri devlet bankalarından çok daha yüksek. Yüzde 34-35’ler seviyesine geliyor. Devlet bankalarında da bu 28-32 bandında dolaşıyor ama kredi almak çok zor. Kredi alacak firmalar da çok zordalar. O kadar zor koşullar ortaya konuyor ki hadi yüzde 34 faizle alalım deseniz de zor. Her şeyde artan fiyatlar firmalarımızın işletme sermayesini eritti. Şimdi şöyle bir örnek vereyim. Diyelim bir beyaz eşya bayisisiniz. Bir milyon liraya bir kamyon bulaşık makinesi getirtiyorsunuz. Bir kamyonda da 50 tane var. O işletme sermayesinde bir milyon lira ile bunun yarısını getirebiliyorsunuz. Sermayelerimiz de eridi. Bu yönden biran önce kamu ve özel bankaları ayırmadan krediye erişimi kolaylaştırmalı ve iş dünyası özellikle ivedilikle uygun koşullarda ve uzun vadeli finansman istiyor. Aldığı krediyi 5-6 ay belki bir sene ödeme kaygısı içinde olmamalı rahata ermesi için. Çünkü dediğim gibi işletme sermayeleri eridi. Piyasaların canlanıp iş yapabilmemiz için finansmana hepimizin ihtiyacı var. Kağıt üzerinde faizler düşüyor. Kağıt üzerinde düşürdükleri gibi hükümetin alacağı önlemlerle bankaları zorlayıcı kararlar alacaklar. Düşük faizli, uzun vadeli erişimi kolay krediler verecekler. Tek çözüm bu. Bakın piyasa daralıyor. İş yapmakta zorlanıyoruz. İnsanlar alışverişi kestiği an piyasada durgunluk olacak. Resesyon ortaya çıkacak. Hem fiyatlar yükseliyor hem satışlar olmuyor olumsuz bir döneme girilecek” diye konuştu.