Necdet TAŞ
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Sinan Can ve TMMOB Mersin İl Sekreteri Seyfettin Atar, düzenledikleri basın toplantısıyla Mersin’in 2021 yılı Hava Kirliliği Raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporu açıklayan ÇMO Başkanı Sinan Can, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava İzleme Merkezi'nden alınan verilere göre Mersin’de yer alan 7 adet hava kalitesi ölçüm istasyonundan PM2.5, PM10, Kükürtdioksit (SO2), Azotdioksit (NO2), Karbon Monoksit (CO), Azotoksitler (NOx) ve Ozon (O3) kirleticisi için alınan 2021ölçüm verileri aşağıda yer alan kısımlarda belirtildiği gibidir” ifadelerini kullandı.
“MERSİN’DE PM2.5 SINIR DEĞERİ ÖLÇÜLMEMEKTEDİR”
Hava kirliliğine açısından, çapı 2,5 mikrona eşit ya da daha küçük olan maddelere Partikül Madde 2,5 (PM2,5) denildiğini kaydeden Can, “PM2.5, ağırlıklı olarak fosil yakıtların kullanımı sonucu açığa çıkmakta ve canlılarda çok ciddi kalp, damar, solunum, dolaşım sistemi problemlerine neden olmakta ve maruz kalındığı seviyeye bağlı olarak da ölümlere yol açabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında PM2,5 derişim analizinin yapılması gerekmektedir. Ancak, Mersin ilimizde geçmiş yıllarda olduğu gibi 2021yılında da PM2,5 limit değer ölçümü gerçekleştirilmemiştir. Bu durum kentimiz için çevre yönetimi ve halk sağlığı açısından en kritik eksikliklerden birisidir. Çünkü PM2,5 ölçümü eksikliği ile ilimizde hava kirliliği sonucu ortaya çıkan çevre, sağlık ve can kayıpları gibi problemlerin tespiti ve değerlendirilmesi gerçekleştirilememektedir. PM10 Değeri 24 saatlik insan sağlığının korunması için sınır limit değer 50 µg/m3 (bir yılda 35 defadan fazla aşılmaz) olarak yönetmelik tarafından belirlenmiştir. İstasyonlarda yıl bazında ölçüm yapılan gün sayısına bakıldığı zaman ortalama olarak yılın üçte biri gün sayısı kadar ölçüm yapılmadığı görülmektedir. Ulusal ve uluslararası sınır değerleri baz alınarak gerçekleştirilen değerlendirmeye göre İstiklal ölçüm istasyonunda 237 gül ölçüm gerçekleştirildiği ve ölçülen günlerin tamamında sınır değerinin üstünde yer almaktadır. Akdeniz istasyonunda ise yılın 231 günü ölçülen değerlerin 213 günü kirli hava ölçümleri gerçekleşmiştir. Huzurkent istasyonunda 97 gün, Yenişehir 96 gün, Tarsus istasyonlarında 95 2 gün ve Toroslar istasyonunda 50 gün kirli hava ölçümleri gerçekleşmiştir. Taşucu istasyonunda ise yılın hiçbir gününde ölçüm gerçekleştirilmemiştir. Ölçüm gerçekleştirilen tüm istasyonlarda bir yılda 35 defadan daha fazla kirli gün sayısı gerçekleştiği görülmüştür” şeklinde konuştu.
“AKDENİZ’DE KİRLİ GÜN SAYISI FAZLA”
Kükürtdioksit (SO2) Ölçüm Sonuçlarını da değerlendiren Can, “Ulusal Mevzuatımıza göre; SO2 24 saatlik -insan sağlığının korunması için 125 µg/m3 (bir yılda 3 defadan fazla aşılmaz) şeklindedir ve günlük SO2 verilerinde limit değerinin aşılması bir yılda 3 defadan fazla olmamalıdır. 24 Saatlik SO2 verilerine göre konsantrasyon değerlerine baktığımız zaman Mersin ilinde İstiklal istasyonunda 2021 yılında ölçüm yapılmadığı diğer istasyonlarda ise ölçülen gün sayısına göre kirlilik sınır değerinin altında olduğu görülmüştür” dedi. Azotdioksit (NO2) Ölçüm Sonuçlarını da değerlendiren Can, “Azotdioksit yıllık insan sağlığının korunması için 40µg/m3 , üst değerlendirme eşiği 32 µg/m3 şeklindedir. 24 Saatlik NO2 verilerine göre konsantrasyon değerlerine baktığımız zaman Mersin ilinde Taşucu istasyonu hariç diğer tüm istasyonlarda Azotdioksit (NO2) kirli gün sayısı olduğu ve özellikle istiklal, Akdeniz istasyonlarında kirli gün sayısı olarak önemli derecede saptandığı görülmüştür. Bu noktada kentimizde bu tür kirleticilerin yoğun olması sebebiyle ozon üretimi, asit yağmurları, fotokimyasal duman gibi çevre ve halk sağlığını tehdit edecek olumsuz etkilerinin görülebileceği ifade edilebilir. Ulusal mevzuatımıza göre Azotoksitler (NOX) yıllık insan sağlığının korunması için 30 µg/m3 şeklindedir. Hava kalitesi ölçüm istasyonlarında ölçüm yapılan gün sayısı ve ulusal sınır parametreleri aşan gün sayıları elde edilen verilere göre sadece Taşucu istasyonu hariç diğer tüm istasyonlarda ölçüm yapılan gün sayısına göre kirletici gün sayısının yüksek olduğu görülmektedir” dedi. Karbon Monoksit (CO) Ölçüm sonuçlarının da kötü olduğunu ifade eden Can, “Eksik yanma ürünü, taşıt emisyonları kaynaklı olduğu bilinen Karbon Monoksit ulusal ve uluslararası sınır değer olarak yıllık insan sağlığının korunması için 8 saat ortalama ile 10µg/m3 olarak belirlenmiştir. Elde edilen konsantrasyon değerlerine baktığımız zaman Taşucu ve Toroslar istasyonlarında CO ölçümü gerçekleştirilmemektedir. İstiklal istasyonunda 214 gün ölçüm gerçekleştirildiği sadece bir günün sınır değerlerin üstünde yer aldığı, Tarsus istasyonlarında ise 166 gün ölçüm gerçekleştirildiği sadece 2 günün sınır değerlerin üstünde ölçüm tespit edilmiştir. Akdeniz, Huzurkent ve Yenişehir istasyonlarında ise karbon monoksit ölçümlerinde kirli hava gün sayısı tespit edilmemiştir. Ulusal mevzuatımıza göre Ozon (O3) ‘un yıllık insan sağlığının korunması için 8 saat göre Akdeniz ve Tarsus ortalaması ile 120 µg/m3 şeklinde olması belirtilmiştir. İstasyon temelinde elde edilen verilere istasyonlarında ozon kirletici türü ölçümü gerçekleştirilmemektedir. İstiklal, Huzurkent, Taşucu, Toroslar ve Yenişehir istasyonlarında ölçülen günlerde ozon kirleticisi olarak kirli gün sayısı olmadığı görülmektedir” şeklinde konuştu. Sonuç olarak istasyonlarda yıl bazında ölçülmesi gereken gün sayısında veri yüzdesinin düşük olduğu, ölçüm yapılmayan gün sayılarının fazla olduğu ve standart sapma yüzdelerinin belirli günlerde yüksek olduğunu belirten Can, “Mersin’de PM2.5 Değerlerinin ölçülmüyor olması önemli bir problemdir. İstasyonlarda ölçümü gerçekleştirilen PM10 değerleri büyük oranda ulusal standart değerlerinin üzerinde olduğu, özellikle istiklal istasyonunda kirli gün sayısının ölçülen gün sayısına göre yüzde 100 seviyesinde olduğu görülmüştür. Azotdioksit ve Azotoksit ölçümlerinde veri yüzdesinin ortalama %50-60 seviyesinde olduğu, kirli gün oranının kentleşmenin yoğun olduğu noktalarda yüksek olduğu görülmektedir. Kükürtdioksit, Karbon Monoksit ve Ozon Ölçümlerinde veri yüzdesinin ortalama olarak yüzde 50-60 oranında olduğu kirli gün görülme oranının düşük olduğu anlaşılmıştır. 6 PM10 (Taşucu), Kükürtdioksit (İstiklal), Karbon Monoksit(Taşucu - Toroslar) ve Ozon (Akdeniz ve Tarsus) ölçümlerinin belirtilen istasyonlarda gerçekleştirilmediği görülmüştür” dedi.
“HER YIL MERSİN’DE KİRLİ HAVA GÜN SAYISI ARTMAKTA”
Söz konusu tahribatın temelinde yer alan önemli kirlilik sınıflarından biri olan hava kirliliğinin, Mersin’de giderek arttığına dikkat çeken Can, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Hava kalitesi ölçüm istasyonlarından PM2.5, PM10, Kükürtdioksit (SO2), Azotdioksit (NO2) Karbon monoksit (CO), Azotoksitler (NOx) ve Ozon (O3) kirleticisi için alınan verilere göre kentimizde hava kirlilik gün sayıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Mersin’de, 7 adet ölçüm istasyonunun olduğu, 2021 yılı içerisinde ilk ölçüm tarihi 7 Mayıs olarak görülmektedir ve bu tarihe kadar hali hazırda hiçbir hava ölçüm verisi elde edilememiştir. Ulusal ve uluslararası sınır değerleri baz alınarak gerçekleştirilen değerlendirmeye göre elde edilen ölçümler değerlendirildiğinde hava kirliliği verilerinin güvenli bir şekilde alınamadığı, yıllık bazda ölçülemeyen gün sayısının fazla, veri alma oranının düşük ve ölçümlerde standart sapma oranlarının yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca, ilimizde hava kalitesi için önemli olan her özellikle kalp ve damar hastalıklarına sebep olan PM2.5 konsantrasyonu ölçülmemektedir. PM2.5 parametresinin ölçülebilmesi için gerekli girişimde bulunulmalı hava kirliliğinin halk ve çevre sağlığına olan etkileri şeffaf bir şekilde ortaya konulmalıdır. Rapor, Mersin’de hava kirliliği yaşayan bölgeleri belirlemek adına kanser, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, alerji, stres, depresyon gibi sağlık problemlerine yol açan partikül madde 2,5 (PM2,5), partikül madde 10 (PM10), kükürtdioksit (SO2), azotdioksit (NO2), azotoksitler (NOX), karbonmonoksit (CO) ve ozon (O3) parametreleri için sınırların aşıldığı gün sayıları ve yıllık ortalama değerleri incelenmiştir. Raporda Mersin’de hava kirliliği sorununun yaşandığı belirtilmekle beraber genel olarak hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerin kentleşmenin yoğun olduğu Mersin Merkez ve Taşucu bölgelerinin olduğu görülmektedir. Elde edilen verilere göre istasyonlarda ölçüm yapılan gün sayısı ile orantılı olarak kirli gün sayısı oranının yüksek olduğu görülmektedir. Hava kirliliği kaynağı bölgelere göre 7 değişiklik göstermektedir. Kükürtdioksit yoğunluğunun olduğu bölgelerde genellikle sanayide, enerji üretiminde ve ısınmada kullanılan kömürün etkisi görülmektedir. Kent merkezlerinde ise ulaşımdan kaynaklı hava kirliliği de etkisini arttırmaktadır. Mersin’de atmosferindeki partikül maddeler, yıllar bazında düzenli olarak artmaktadır. Ülkemizde ve kentimizde Kovid-19 salgını yaygınlığı sürdürmesine ve hava kirliliğinin azaldığına dair bilgi paylaşımlarına rağmen, yıl bazında yoğun hava kirliliği gün sayısının yaşandığını ve hava kirliliğini kalıcı olarak azaltacak ve ortadan kaldıracak önlemlerin, planların, uygulamaların paylaşılmamış olması geleceğe umutla bakmamıza engel olmaktadır. Nihayetinde Mersin’de ve ülkemizin tamamında hava kirliliği sorunu görülmektedir. Kirletici analizlerinin düzenli yapılması, yıl bazında ölçüm yapılmayan gün sayısının olmaması ve standart sapma oranlarının en az düzeyde kalması ve aynı zamanda da bu verilerin sağlıklı bir şekilde kamuoyuna sunulması gerekliliği açıktır.”