Necdet TAŞ
Hükümetin, madencilik faaliyetleri gerekçesiyle tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelen yerde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve tesisin inşasına izin verilmesi yönünde yaptığı düzenlemeye bir tepki de Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ve Mersin Çevre Platformu’ndan geldi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, “Zeytinciliğin gıda güvenliğinde, ekosistemde ve insan sağlığında çok önemli bir yeri vardır. Ülkemiz Dünyada, zeytin ve zeytinyağı üretiminde çok önemli üretici ülke konumundadır. Zeytin, her yerde yetişen sıradan bir ağaç değildir. Dünyada ağırlıklı olarak Akdeniz Havzası'nda yetişir. Dünyada üretimi kısıtlıdır. Ülkemizde Zeytinliklerimiz 1939'dan itibaren yürürlükte olan 3573 Sayılı “zeytin yasası ile korunmaya çalışılmaktadır. Bu yasaya rağmen zeytin alanlarımız ranta kurban edilmek istenmektedir” dedi.
“GIDADA DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİK”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına ilişkin yönetmelik değişikliği’nni 1 Mart 2022 tarihinde Resmî Gazete ‘de yayımlandığını hatırlatan Aslan, “Madencilik Yönetmeliği'nin 115. maddesine eklenen fıkrayla, zeytinlik alanlarında madencilik faaliyetine izin verilmesi, zeytinliklerin taşınması, taşınan ve yok edilen zeytinlik alanı kadar alanın zeytinlik olarak tesis edilmesi hükmü getirilmiştir. Bu karar kandırmaca olup, bilimsel bir karar değildir. Zeytin alanları bütünsel bir ekosistemi kapsar. Bu yönetmelik zeytin alanlarımızın ekosistemine zarar vererek yok edecektir. Madencilik faaliyeti yapılan zeytinlik alanlarının tekrar eski zeytinlik konumuna getirilmesi, Taşınan ve yok edilen zeytinlik alanı kadar alanın zeytinlik olarak yeniden tesis edilmesi bilimsel olarak mümkün değildir. Kirli teknolojilerin kurulumu ve işletimi sonucunda Ülkemizin havası suyu ve toprakları kirlenmiş olup, Gıdada kendine yeten ülkeler arasında iken son zamanlarda zeytin ve zeytinyağı hariç çoğu gıdayı dış ülkelerden ithal etmek zorunda kalmış ve gıdada dış ülkelere bağımlı olmuştur” ifadelerini kullandı.
“ZEYTİN ÜRETİMİ ZAMANLA ÇOK AZALACAK”
Bu yönetmelik uygulanması halinde milyonlarca zeytin ağacının kirli teknolojilere alan açılması için yok edileceğini ve zeytin üretiminin zamanla çok azalacağını iddia eden Aslan, “Ülkemiz, emniyetle tükettiğimiz zeytin ve zeytinyağını ithal etmek zorunda kalacaktır. Zeytincilikten geçimini sağlayan çiftçilerimiz işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm edilecektir. Mevcut bulunan zeytincilik yasası çoğu bölgelerde kirli teknolojilerin, maden ocaklarının kurulumunu engellemektedir. Dolayısıyla ülkemizde rantı ve talanı da engellemektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına ilişkin yönetmelik değişikliği, halen yürürlükteki Zeytincilik Yasasına ve kamu yararına da aykırıdır. Anayasanın 56. Maddesine göre Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Ekosistemimizi ve sağlığımızı bozacak, kamu yararına aykırı olan bu yönetmeliğin derhal iptal edilmesini talep ediyoruz. Anayasal hakkımızı korumak için zeytinlik alanlarımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Demokratik ve hukuksal mücadelemiz bundan sonra da devam edecektir. Herkesi Zeytinimize sahip çıkmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.