MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, başıboş sokak köpekleri tehlikesinin, yaşanan vahim olaylarla yürekleri acıtmaya devam ettiğini belirtti. MHP’li Kılavuz yapmış olduğu açıklamada son zamanlarda fazlasıyla gündeme gelen “Başıboş Sokak Köpekleri” konusunu gündemine alarak, “Çocuklarımızın ve insanlarımızın hayatını tehdit eden başıboş köpek sorununu dile getirirken, sokak köpeklerimiz ve diğer canlıların da hayatlarının koruma altına alınmasını beklemekteyiz. Daha önce gündeme getirmiş olduğumuz “başıboş sokak köpekleri” tehlikesi ve tehdidi dün yaşanan vahim bir olayla tekrar canımızı yakmıştır. Antalya’nın Serik ilçesinde kaldırımda yürüyen Mahra Melin Pınar yavrumuz, yol kenarındaki arazide dolaşan başıboş köpeklerin saldırısına uğramış, kaçmaya çalışırken yoldan geçen bir kamyonun altında kalmıştır.Sağ bacağı kamyonun ön tekeri altında kalan kızımız, 3,5 saat süren bir ameliyat sonrasında yoğun bakıma alınmıştır. Minik yavrumuza, daha önce saldırıya uğrayan evlatlarımıza, köpek saldırılarına maruz kalan vatandaşlarımıza ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Mahra Melin Evladımızın bir an önce sağlığına kavuşmasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

“MURADIMIZ ÇOCUK VE İNSAN SAĞLIĞINI KORUMAK”

“Şahsımda bu topraklarda büyüyen, bu coğrafyanın bir ferdi olarak, ayvan sevgisi ile büyümüş bu sevgiyi her platformda defalarca dile getirmiş, çeşitli hayvanları besleyerek bu konudaki hassasiyeti ortaya koymuş bir insan olarak sokak köpekleri hususunu dile getirmekten muradımız çocuk ve insan sağlığını korumak, Şehirlerimizi yaşanabilir kılmak, insanların güven içerisinde hissetmelerini sağlamak, Bunu yaparken de hayvanların can güvenliğini ve yaşama haklarını muhafaza etmektir. Fakat son zamanlarda artan köpek saldırıları ciddi bir boyuta ulaşmış, konunun gündeme taşınması ve çözümü hususunu gerekli kılmıştır” şeklinde konuşan Kılavuz, “Başıboş sokak köpeklerinin ouşturduğu güvenlik sorunu her geçen gün artmaktadır. Bu anlamda Mahra Melin yavrumuzun başına gelenler ne ilk olmuş ne de son olacaktır. Ülkemizin çeşitli yerlerinde basına ve medyaya yansıyan veya yansımayan birçok başıboş köpek vakasının gerçekleştiği görülmektedir.  Son zamanlarda artarak devam eden olaylar ve saldırılar ise başıboş sokak köpekleri sorununun, Göz ardı edilemez boyuta ulaştığını ve mutlak surette önleyici ve engelleyici tedbirler alınması gerektiğini gözler önüne sermiştir. Başıboş sokak köpeklerinin oluşturduğu güvenlik sorunu her geçen gün artmakta, Vatandaşlarımızın korkuları sürmekte ve çeşitli kaygılara neden olmaktadır. Bu sebeple; Çocuklarımız parklardan mahrum kalmakta, okul yolunda tehlike yaşamakta, Sabah işlerine giden veya gece mesailerinden çıkan vatandaşlarımız korku yaşamakta, Bisiklet kullanan insanlarımız ve motokuryelerimiz işlerini yaparken zorlanmakta, Köpek saldırıları yaralanmalı ve ölümlü trafik kazalarına neden olmakta, Sabah sporlarını yapan vatandaşlarımız başıboş köpek korkusuyla yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Sahipsiz başıboş bir şekilde dolaşan, sürü halinde dolaştıkları için saldırganlaşan, parkları ve sokakları mesken tutan sokak köpekleri, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir sorun teşkil etmektedir. Sahipsiz sokak hayvanlarının, yerleşim alanlarının genişlemesi ile birlikte, yemek ve barınma gibi kaynaklara ulaşımı sınırlanmış, bu sebeple sokak hayvanları insanlarımızın bulunduğu bölgelerde sürüler halinde daha çok görülmeye başlamıştır. Daha fazla canımızın yanmaması, başka evlatlarımızın zarar görmemesi ve ölümle yüz yüze gelmemesi için bir an önce bu konu ile ilgili daha kapsamlı ve sonuç alıcı tedbirler alınmalı, toplumun her kesimi alınacak tedbirler konusunda duyarlı olmalıdır” dedi.

“KISIRLAŞTIRMA PROGRAMI BAŞARIYLA UYGULANMALI”

Başıboş sokak köpeklerinin tehdidi konusunda acil eylem planı oluşturulması, dünyada yapılan iyi örnekler incelenerek bir an önce çalışmalara başlanması gerektiğinin altını çizen Kılavuz, “İlk olarak sistemli bir kısırlaştırma programı uygulanmalıdır. Bu noktada belediyelerimize destek olarak Tarım İl Müdürlüklerimiz devreye girmeli, veteriner hekim sayılarının arttırılarak kontrolsüz köpek nüfusunun önüne geçilmelidir. Kısırlaştırma programı Türkiye genelinde devletimizin kontrolünde sıkı bir denetimle yerine getirilmeli, bu sorunun ilk çözümü olan kısırlaştırma programı başarıyla uygulanmalıdır. Ancak ülkemizde başıboş köpek sayısının milyonlarla ifade ediliyor olması,  Kısırlaştırmanın tek başına bir çözüm getirmeyeceğini bizlere göstermektedir. Çözümü getirecek temel hususlardan birinin ise, havyan barınaklarının ve hastanelerinin çoğaltılması, var olan barınaklarda hizmet standartlarının arttırılması olmalıdır.  Belediyeler tarafından beslenme noktaları oluşturularak sokaklarda ve parklarda hayvan beslenmesi yapılmaması, yol kenarlarına ve refüjlere dökülen mamalar nedeniyle sokak köpeklerinin  ölmesinin ve trafik kazalarına sebebiyet vermesinin önüne geçilmesi sağlanmalı, bu yolla sokak köpeklerinin sürüler halinde şehirler içinde yemek araması ve  bunun doğal bir sonucu olarak başıboş sokak köpeği sorunu önlenmelidir. Kısırlaştırma yapılan veya barınaklarda rehabilite edilen köpeklerimiz çiplerle veya kulaklıklarla takip edilmeli, sadece kısırlaştırma işlemi yapılarak köpekler tekrar başıboş bırakılmamalıdır. Özellikle saldırgan belirtiler gösteren köpekler derhal bölgelerden belediye ekipleri ve tarım il müdürlüklerince toplanmalı, barınaklarda rehabilite edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise hayvan sahiplendirme konusunda bir takım kriterlerin getirilmesi olmalıdır. Özellikle hayvan sahiplenmek isteyen vatandaşlarımıza gerekli eğitimler verilmeli, sahiplendirilen hayvanlar çiplerle izlenmeli, yasaklı ırkları besleyenlerin kayıt yaptırması ve kısırlaştırma işlemi gerçekleştirmesi sağlanmalı, sahipli hayvanını sokağa terk edenlere yönelik cezai yaptırımlar artırılmalıdır” diye konuştu.

“SOKAK KÖPEKLERİNE YÖNELİK ÖNLEM ALINMASINI BEKLEMEK HAYVAN HAKLARINI GÖRMEZDEN GELMEK DEĞİLDİR”

Başıboş sokak hayvanlarının açlıktan, susuzluktan veya kötü muameleden zarar görmemesi ve canlı yaşamının vicdani ve kanuni yollarla koruma altına alınmasının önemli bir adım olacağını kaydeden Kılavuz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu hususta Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in  “Allah’ın her yarattığını aziz bilen bir inancın mensupları hayvan katillerini affetmeyecektir. Hem insan hem de hayvan katilleriyle mutlaka hesaplaşacağız. Unutulmasın merhamet edene Allah da merhamet eder” ifadesi her konu da olduğu gibi bu durumda da parolamız olmaya devam edecektir. Sayıları milyonlarla ifade edilen köpek nüfusunun insan haklarını ihlal edecek düzeye geldiği göz ardı edilmemelidir.  Bu sebeple konunun insan hak ve özgürlüklerini kısıtlaması bağlamında ele alınmasını, vatandaşlarımız açısından bir güvenlik problemine dönüştüğünün bilincinde olarak, konunun değerlendirilmesinin bu minvalde ele alınmasını bekliyoruz. Bizler çocuklarımızın ve insanlarımızın hayatını tehdit eden başıboş köpek sorununu dile getirirken, sokak köpeklerimiz ve diğer canlıların da hayatlarının koruma altına alınmasını beklemekteyiz. Sokak köpeklerinin insan yaşamını tehdit etmesine yönelik önlem alınmasını beklemek, iddia edildiği gibi hayvan haklarını görmezden gelmek demek değildir. Onların canını hiçe saymak, varlıklarını yok saymak değildir. Hele hele başıboş sokak köpeklerinin insan yaşamını sekteye uğratmaması için tedbir alınmasını beklemek, sokak köpekleri zehirlensin, toplu ve canlı bir şekilde itlaf edilsin demek hiç değildir. İnsanlarımızın sokaklarda, evlatlarımızın okullarda ve parklarda güvenle yaşamasının sağlanmasını nasıl talep ediyorsak, Cenab-ı Allah’ın sessiz kulları olan canlılara yönelik şiddeti ve cinsel istismarı da o ölçüde lanetliyoruz. Çocuklarımızın sağlığı üzerine nasıl hassasiyetle eğiliyorsak, onların köpek korkusu ve saldırıları yüzünden sağlıklarından olması ve psikolojik travmalar yaşamasını nasıl ki istemiyorsak, sokak köpekleri başta olmak üzere hayvanlarımızın yaşam hakları için de aynı hassasiyeti göstermek her şeyden önce insanlık görevimizdir. Bu hususta hayvanları zehirleyip işkenceli ölümlerine neden olanların, Pitbull ve türevi hayvanları üreten, ticarete dönüştüren ve dövüştürenlere yönelik cezai yaptırımların artırılması, hayvanlar üzerinden ticari kazanç sağlayan ve tekel kurup sözde hayvan hakları savunuculuğu yapanların, sokak hayvanları üzerinden yaptıkları istismara göz yumulmaması haklı beklentimizdir. Son olarak; bu hususta devlet, millet ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle Sorunun çözümsüzlüğü değil çözümü hususunda adımlar atılmalıdır. Bir feryat ve acı çığlığa dönüşen başıboş sokak köpeği sorununun takipçisi olacağımızı, yavrularımızın, vatandaşlarımızın can güvenliğinin tesis edilmesi yönünde her türlü adım atılması hususunda çalışma yapacağımızı, bunu yaparken de hayvan yaşamı ve hayvanlara yönelik kötü muamelelere asla müsamaha göstermeyeceğimizi,  vatandaşlarımızın haklı isteklerini sorun çözülene kadar gündemimizden düşürmeyeceğimizi, Buradan kamuoyu ile paylaşıyorum.”