Tarsus Ticaret Borsası’nın başvurusu üzerine 2018 yılında, menşei coğrafi işaret tescili yapılan Tarsus Sarıulak Zeytini konusunda bölge genelinde yürütülen çalışmada, en yaşlı ağacın Karadiken Mahallesi’nde bulunan anıt ağaç olduğu tespit edildi. Proje kapsamında, Mersin Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluru ile yapılan inceleme neticesinde, anıt zeytin ağacının yaklaşık 820 yaşında olduğu belirlendi.
TEMİZLİK VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ YAPILDI
Proje çerçevesinde Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından, anıt ağacın bulunduğu bölgede oldukça kötü durumda olan alan tamamen temizlendi. Parke taş döşemesi, taş duvar örülmesinin yanı sıra, ağacın yanında bulunan eski ve yıkıntı halindeki taş bina ile yıkılmış su kuyusunda restorasyon ve çevre düzenlemesi gerçekleştirildi. Karadiken Mahalle Muhtarı Ali Aşık, yıllar önce anıt zeytin ağacının hemen yanında bir kahvehane bulunduğunu vurgulayarak, “Bu sarıulak zeytin ağacını araştırdığımızda, İtalya’nın Roma kentinde de aynı türden 600 yaşında bir zeytin ağacı olduğunu öğrendik. Akabinde de biz bu ağaç için müracaatta bulunduk. Gelen arkadaşlar tescilini yaptılar. Ağacın 820 yaşında olduğunu tespit ettiler” dedi.
“BÜYÜKŞEHRİN İLGİSİ MEMNUNİYET VERİCİ”
Karadiken’in, Tarsus’un en eski köylerinden biri olduğunu belirten Muhtar Aşık, “Burada çok kavimler yaşamış. Böyle tarihi bir değerin çevre düzenlemesini gerçekleştiren, bakımıyla ilgilenen ve koruma altına alan başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere, emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim” diye konuştu. Anıt sarıulak zeytin ağacının hemen yanında yer alan ve eskiden dedesi tarafından kahvehane olarak kullanılan taş yapının çevre düzenlemesi ve tadilat kapsamına alınmasına izin veren Halil Çakıcı da, yapılan işlemden memnun olduğunu belirtti. Çakıcı, “Bu sarıulak zeytin ağacının yanında eskiden dedelerimizin işlettiği bir köy kahvesi olduğu için, burası toplanma yeri olarak kullanılırmış” ifadelerini kullandı. Karadiken Mahallesi’nin yaş almış sakinlerinden 90 yaşındaki Cumali Karaca da, “Burada bir üzüm asması vardı. Gençler burada toplanır, sevdalılar o zamanlar burada buluşurlardı. Burada güreş tutar, türkü söyler, halay çekerdik. Burası köyün simgesiydi” dedi.