Neşet TORUN
Konuyla ilgili TBMM’de konuşan İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, “İktidarın ekonomi yönetimi alanındaki plansızlık ve koordinasyonsuzluğunun çok net bir örneğini kamu bankalarında görüyoruz. Kamu bankalarına yapılan liyakatsiz atamalar, ekonomik krizle ve siyasi baskılarla kontrolsüz bir şekilde açılan kredi muslukları, haksız kredi kullanımları birbirini takip ediyor. Tüm bunların neticesinde geri ödeme konusunda akıbeti belirsiz bir kredi tablosu da ortaya çıkmış durumda. Mesela Ziraat Bankasındaki batık ve riskli kredi miktarı 15 milyarı geçmiş, Halk Bankasında 16,5 milyarı, Vakıf Bankta da neredeyse 20 milyar lirayı aşmış durumda yani toplamda 50 milyar lirayı geçmiş durumda. Ekonomik olarak her sıkıştığınızda yüz milyarlarca liralık kredi paketleri açıklıyorsunuz. KGF güvencesiyle ve kamu bankaları tarafından verilen bu kredilerin neredeyse yüzde 70’inin amacının dışında kullanıldığı yapılan araştırmalar sonucunda da ortaya konulmuş” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİNİN MİLLETİN EFENDİSİ OLMASINA AZ KALDI”
“KOBİ’lerin, esnafın, üreticinin, çiftçinin ihtiyaç duyduğu ve ticari yaşama devam etmesi için kullanması gereken krediler görünmez bir el tarafından farklı kaynaklara aktarılıyor. Neticesinde ne üreticiye can suyu oluyor ne de ekonomiye bir katkı sağlıyor. Birileri kazanıyor, bedelini hep beraber ödüyoruz. Sayıştay raporları bu konudaki denetimsizliği defalarca ortaya koydu ve uyardı; bir adım atıldı mı? Hayır, atılmadı. Bu sorunlu kredilerin kamuya olan zararı her geçen yıl katlanarak devam etti. Sıradan vatandaşın kredi kullanarak alacağı altının, dövizin peşine düşenler milyonlarca liralık kredilerin amaç dâhilinde mi, dışında mı kullanıldığını merak bile etmiyorlar” diye konuşan Sıdalı, “Örneğin, kamu bankaları istihdam için kredi kullandırıyor. Mesela, Sayıştay’ın 2021 raporuna baktığımızda kredi kullanımı karşılığında taahhüt edilen istihdam sayısı neredeyse 150 bin, gerçekleşense 93 bin. Yani 55 bin kişilik bir kayıp var ve bunun için ilgililere bir ceza kesilmesi gerekiyor, harekete geçildi mi? Tabii ki geçilmedi. Ama hakkınızı yemeyelim hemen harekete geçtiğiniz konular da var. Mesela, “Temel misyonundan tamamen uzaklaşan, asli görevini unutan Ziraat Bankasını tekrar çiftçinin bankası yapacağız.” dediğimizde hemen harekete geçiyorsunuz. Size göre, Ziraat Bankası çiftçilerin tüm taleplerini karşılıyormuş, hiçbir çiftçimizin de paraya ihtiyacı yokmuş. Allah aşkına siz hangi ülkede yaşıyorsunuz! Gelsenize Mersin’e, sorsanıza çiftçimize, bakalım kaynağa ihtiyacı var mıymış? İstediği kadar kredi alabiliyor muymuş? Rüzgârgülü ekonomi yönetiminiz yüzünden borcunu ödeyemediği için kara listeye giren yani kredi talebinde bulunamayan çiftçiyi ihtiyacı yok sanıyorsunuz, işte ülkenin gerçeklerine de çiftçisine de bu kadar uzaksınız. Gelin, hep beraber kamu bankalarınca kullandırılan koşullu kredilerin durumunu, batık ya da riskli kredilerin sebeplerini, kredilerin ihtiyaç sahiplerine yönelik kullandırılıp kullandırılmadığını hep beraber takip edelim, konuşalım. Kusur var mı, ihmal var mı yoksa her şey dört dörtlük mü ortaya çıksın. Kusur var mı, ihmal var mı ortaya çıksın, ak koyun kara koyun belli olsun. Neyse ki 14 Mayısa az kaldı, çiftçinin milletin efendisi olmasına az kaldı” dedi.