Neşet TORUN
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin İl Temsilciliği, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının sona ermesi karne verilen gün iktidara seslenerek, sorunlarına çözüm çağrısı yaptı. Özgür Çocuk Parkına bir basın açıklaması yapan Sendika İl Temsilcisi Nebil Birtek, özelleştirme politikalarının eğitimde de kendini göstermeye başlamasıyla beraber eğitim-öğretim sürecinde özel öğretim kurumlarının sayısı günden güne arttığına dikkat çekti. Burada bir açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin İl Temsilcisi Nebil Birtek, “Özelleştirme politikalarının eğitimde de kendini göstermeye başlamasıyla beraber eğitim-öğretim sürecinde özel öğretim kurumlarının sayısı günden güne artmaktadır. 2000’lerin başında özel öğretim kurumlarının tüm eğitim kurumlarına oranı yüzde 5 düzeyindeyken bugün bu oran yüzde 25 -30 ’a yaklaşmıştır. Bu somut gerçeklik özel eğitim öğretim kurumlarında çalışmakta olan eğitim emekçilerinin de giderek büyüyen bir emekçi kitlesine dönüştüğünün en net göstergesidir. Bugün özel okul, dershane, etüt merkezi, kişisel gelişim kursu, rehabilitasyon merkezi, ana okulu, kreş, ehliyet kursları vb. çalışma alanlarında 400 bine yakın emekçi görev yapmaktadır. Patronların özel öğretimi kâr amacıyla yorumlayışı, sözleşmelerimizle bağlı olduğumuz MEB’in yüz binlerce öğretmeni görmezden gelen tavrıyla birleştiğinden biz eğitim emekçileri için katlanılmaz çalışma koşulları oluşmaktadır” dedi.
İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUZ
Güvencesizliği en yoğun şekliyle yaşayan özel sektör öğretmenleri on aylık sözleşmelerle, asgari ücretin altında ya da asgari ücret düzeyinde maaşlarla, eksik yatırılan sigorta primleriyle ve birçoğunun sigortasız ve yoğun mobbinge maruz kalarak çalıştırıldığını ifade eden Birtek, “Bu acımasız şartların tasarısı patronlara aittir fakat MEB bu çalışma koşullarını denetlemeyen, görmezden gelen, şikayetlere kulak tıkayan yaklaşımıyla bu şartların oluşumunda ve devamında suç ortağıdır. Milli eğitim bakanları yıllar içinde çokça değişse de MEB’in özel sektör öğretmenlerine dair tavrı maalesef değişmemiştir. Bir önceki bakan Mahmut Özer’in müjde olarak propagandasını günlerce yaptığı Öğretmenlik Meslek Kanunu tüm eğitim emekçileri için rekabetçi, kariyerci bir programın ve göstermelik bir kampanyanın ötesine geçmemiştir. Meslek kanununun tasarlandığı dönemde “Özel sektör öğretmenlerinin şartlarına dair düzenlemeler kanuna dahil edilecek.” açıklamalarının aksine, kanunda özel sektör öğretmenlerinin adı dahi anılmamıştır. MEB bu yaklaşımıyla açıkça patronların nabzını yoklamış, sermayenin tepkisini gözeterek özel sektörde görev yapan eğitim emekçilerini görmezden gelmiş, yok saymıştır. 6 Şubat’ta on binlerce insanımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş-Pazarcık merkezli gerçekleşen depremden sonra diğer tüm alanlarda olduğu gibi özel sektör öğretmenleri de bir başına bırakılmış, patronların, sermaye sahiplerinin yanında saf tutulmuştur. Depremzede öğretmenlerimizin talepleri görmezden gelinmiş ve öğretmenlerin taleplerini dillendirdiğimizde ise polis barikatıyla karşılaşıyoruz. Bunun yanında Arkadaşlarımız KPSS yüzünden intihar ederken, ataması yapılmayan arkadaşlarımız inşaatlarda çalışıp iş cinayetine kurban giderken, Yeni Bakan Yusuf tekin ise göreve gelir gelmez kutuplaştırmayı arttıracak ve teklik dayatması anlamına gelecek olan öğretmen yerine bazı okullara ÇEDES Programı ve manevi danışmanlık adı altında imam ataması yapmıştır. Çocuklarımızın imama değil pedagoji eğitimi almış alanında uzman öğretmenlere ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
PATRONLARA DEĞİL ÖĞRETMENE GÜVENCE
“Öğretmen Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz: Yüz binlerce öğretmeni görmezden gelemezsiniz. Özel sektör öğretmenlerini patronların insafına bırakılmış şartlarda çalıştıramazsınız. Şikayetlerimizi görmezden gelerek, taleplerimizi yok sayarak bizlere güvencesizliği dayatamazsınız. Denetim yapmayarak, yapılan denetimleri göstermelik düzeyde tutarak emeğimizin sömürülmesine daha fazla göz yumamazsınız” diye konuşan Birtek, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Özel sektör öğretmenlerinin geçmişte bir araya gelememiş olmasını fırsat bilen patronların alışkanlık haline getirdiği hak gasplarına artık ortak olamazsınız. Yüz binlerce özel sektör eğitim emekçisinin iradesini alanlara taşıyan Öğretmen Sendikası olarak sizi uyarıyoruz. Patronların değil öğretmenlerin çıkarlarını korumak zorundasınız. Öğretmenlerin gerçek taleplerini içeren bir meslek kanunu istiyoruz. 5580 sayılı kanundaki “taban maaş” hakkımızı geri istiyoruz. Özel öğretim kurumlarında çalışan tüm dostlarımıza çağrımızdır. Haklarımız için emeğimize sahip çıkmak için sendikamızda mücadeleyi büyütelim. Sendika öğretmenlerle, öğretmenler sendikaları ile güçlenecek.”