Haber Merkezi
Türkiye’de büyük yıkıma yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 24’üncü yıldönümü nedeniyle açıklamada bulunan Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci, üreticiden tüketiciye kadar her kesimin depreme karşı her zaman hazırlıklı olması gerektiğinin önemine vurgu yaparak, “Bundan 24 yıl önce gece 03.02’de çok büyük bir acı yükseldi bu coğrafyada. Bizler, yıllarca asrın felaketi dediğimiz Marmara Depremi’nin acısını içimizden atamamışken bu kez 6 Şubat’ta daha büyük bir asrın felaketiyle bir gece yeniden ülkemiz derin bir acıya büründü. Artık hepimiz bu acıyla beraber biliyoruz ki ülkemiz dünyanın en etkin ve yıkıcı deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunuyor. Bu nedenle herkese çok büyük görevler düşüyor” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMU GÜVENLİ YAŞAM ALANLARINI TERCİH ETMELİ”
17 Ağustos depreminin Türkiye'deki inşaat sektöründe önemli değişikliklere yol açtığını vurgulayan Ekinci, bu önlemlerin çoğunun hala yetersiz kaldığını söyleyerek, deprem önlemleri ve yapısal dayanıklılık konularında kuruldukları ilk günden bu yana kararlılıkla çalışan bir firma olarak deprem gerçeğiyle yüzleşmenin önemini ve sorumluluğunu bildiklerini ifade etti. Ekinci, açıklamasına şöyle devam etti: “Ekinci İnşaat olarak, ilk günden bugüne üstün kalite standartlarını benimseyerek, inşa sürecinde kullanılan malzemelerin kalitesi, zemin etüdü ve mühendislik hesaplamaları konusunda uzman firmalar ve kuruluşlarla çalıştık, sürekli geliştirme ve yeniliklerin peşinde olduk. Bölgede İstanbul Teknik Üniversitesi ile çalışan ilk firma olmanın yanı sıra hazır beton kullanımı, mantolama ve fore kazık gibi uygulamalarda da hep öncü olduk. Fore Kazık sistemini örnek daire girişinde 2015 yılında ilk sergileyen firma yine bizdik. Unutmayalım ki, deprem gerçeğiyle yüzleşmek bir sorumluluktur ve biz bu sorumlulukla binalarımızın tamamlanması aşamasında en üst düzeyde denetim ve kontrol sağlayarak yapısal dayanıklılığı garanti altına alırken, işimizin hızlı değişen doğası gereği, ekiplerimizi düzenli olarak eğitim ve bilgilendirme programlarına tabi tutuyoruz. Yenilikçi teknolojileri takip ediyor ve en son deprem güvenliği protokollerini uyguluyoruz. Ancak, bununla birlikte başka önemli sorumluluklarımız olduğunun da farkındayız. Bunların en başında gelenin de vatandaşlarımızın deprem ve yapı güvenliği konuları hakkında farkındalıklarını artırmak olduğunu da biliyoruz. Herkes güvenli yapılarda oturmalı, herkes aldığı evin sağlamlığından emin olmalı.”
“YAPI ALIRKEN VE KİRALARKEN İLK SORGULAMAMIZ GEREKEN, DAYANIKLILIK”
Deprem konusunda sorumluluğun; yapı sahibinden yapı müteahhidine, yapı denetim kuruluşlarından denetçilere ve tüketicilere kadar herkeste olduğunu vurgulayan Nesim Ekinci, ev almadan veya kiralamadan önce sorgulama yapılmadığını belirterek, şunları söyledi: “İnsanlar, buzdolabı, çamaşır makinesi satın alırken; makinenin harcadığı enerjiyi ve enerji sınıfını sorgularken, otomobilin tükettiği yakıttan yol tutuşuna kadar sorgulama yaparken; yaşadığı evin başta deprem olmak üzere yangın, sel ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklılığını ne yazık ki sorgulamıyor. Vatandaşlar konut tercih ederken dış cephe estetiği, mutfağı, banyosu ve büyüklüğünden ziyade önce binanın yapı kalitesini ve malzeme kalitesini sorgulamalıdır. Deprem gerçeği ile yaşadığımız ülkemizde, ailelerimizin hayatını nasıl şansa bırakabiliriz? Bugün, nasıl alacağınız bir arabanın güvenlik unsurları, markası, sektördeki yeri sizler için ne kadar önemliyse, oturacağınız evin de dayanaklılığı, depreme karşı güvenliği, firması da bir o kadar önemli olmalıdır. Bu nedenle, nasıl araba alırken bir oto ekspertizine gidiyorsak, evlerimiz için de mutlaka yetkin deprem konusunda uzman inşaat mühendislik firmalarından destek almamız gerekmektedir. Depremlerin en çaresiz, en çok korkutan ve en çok mucize beklenilen sorusudur o: “Sesimi duyan var mı?” Biz, Ekinci İnşaat olarak diyoruz ki “Ev alırken sesimi duyan var mı?” diyenlerden olalım, sorgulayalım. Bu nedenle tüketicilerimiz; markalaşmış, yıllardır sektöre emek vermiş ve bu sektöre yatırım yapmaya devam eden, güvenilir ve yapılarının sorgulanmasına açık olan inşaat şirketlerinin projelerini tercih etmeli ve yapı sağlamlığını mutlaka sorgulamalıdır. Türkiye’de büyük yıkıma neden olan depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Güvenli binalar için çabalarımızı daha da artırarak, her zaman yaşama kıymet vererek en iyi şekilde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.