Necdet TAŞ
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği (EYT) Mersin Şubesi, Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Mersin Şubesi ve 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi üyeleri hayat pahalılığına karşı sokağa indi. TÜED Mersin Şube binası önünde yapılan açıklamaya demokratik kitle örgütü, siyasi parti temsilcileri ve üyelerin katıldı. “Mutfakta yangın var geçinemiyoruz!”, “Sefalet ücretine hayır, insanca yaşamak istiyoruz” pankartları açan emekliler adına ortak açıklamayı TÜED Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt okudu.
“EMEKLİ KANMAYACAK”
Emeklilerin yoksulluğunun günden güne arttığına dikkat çeken Kurt, “Sorunlarımız büyüyor, bizi yok saymaya, dilsiz kılmaya çalışıyorlar. Biz varız, buradayız; emekli örgütleri olarak birliğimizi günden güne geliştiriyoruz. Güzel Mersin’imizde EYT, TÜED ve 2021 Tüm Emekli Sen olarak gene huzurunuzdayız. Biliyoruz ki biz ancak güçlerimizi birleştirdiğimizde kazanırız. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,16 Şubat 2024 günü “Emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde bütçe imkânlarını tekrar zorlama pahasına bir artış yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki bayram bu rakamı yüzde 50 artış ile 3 bin liraya yükselteceğiz.” dedi. Sözde 'Emekli Yılı'nda bu bir müjde değil, emeklinin derdine çare değil, kızgın tavaya dökülmüş bir damla sudur. Toplu sözleşmelerde ikramiyelerin en az bir maaş tutarında olması gelenekselleşmiştir. Sizin ikramiye dediğiniz cep harçlığıdır, eksik olsun, istemez. Emeklilere saygısızlık yapıyorsunuz, yapmayın, yanlıştan dönün. Emekli çalışırken primlerini son kuruşuna kadar ödedi, siz emanete hıyanet ettiniz, bu primleri işletip büyüteceğinize bir avuç şirkete aktardınız, enflasyona yem ettiniz. Yetmedi 2008 yılında yüzde 70 olan ABO oranlarını yasayla düşürdünüz. Başımıza kök aylık hilesini sardınız. ABO oranlarını eski hâline getirin, üç bin liranız sizin olsun. Türkiye Büyük Millet Meclisine çağrımızdır, şu anda emekli maaşları TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükûmet tarafından tek yanlı olarak belirleniyor. Milletin vekillerine diyoruz ki: bir an önce toplanın, emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarının toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, “Emekli Sendikaları Kanunu” çıkarın. 2002 yılı Aralık ayında asgari ücret 184 TL, en düşük emekli aylığı bunun yüzde 40 fazlası 257 TL'ydi. Bugünkü 17 bin 2 TL asgari ücretin yüzde 40 fazlası 23802 TL eder. Bu hesaba göre 10 bin lira olarak yoksulluğa mahkum ettiğiniz milyonlarca emekli, her ay sofrasından eksiltip tefecilere ve tekellere aktardığınız haklarının hesabını iktidardan sorar. İktidar önce emeklinin maaşının yarıdan fazlasını yok ediyor, sonra lütfedip yılda 2 defa bin lira artış yapıyor. Bu gülünç sadaka artışınızı reddediyoruz. Onu da yandaşlarınıza aktarın, biraz daha semirsinler. Asgari ücret, işe ilk olarak başlayan deneyimsiz işçiye verilebilecek en az tutardır ve insanca yaşamaya yetecek düzeyde olmalıdır. Kısa süreli ve geçicidir, çalışan kıdem aldıkça, ustalaştıkça maaşı da artar. Kişi, çalışma yaşamının sonuna gelip usta bir işçi-emekçi olarak emekli olduğunda asgari ücretin üzerinde bir maaşı elbette ki hak etmiştir. Yani asgari ücret bile geçici olmalıyken on bin lira emekli maaşı olamaz. Ülkenin emeklisi aşağılanamaz” ifadelerini kullandı.
“KIDEM EV ALMAYA MAAŞ KİRAYA YETMİYOR”
Maaşlarının ev kirasına yetmediğini kaydeden Kurt, “Mersin hızla büyüyen bir şehir, yoğun şekilde hem iç hem dış göç almaya devam ediyor. Ülkemizin tamamında büyük bir soruna dönmüş olan konut sorunu Mersin'i de ağır şekilde etkiliyor. Üyelerimizin dörtte birinin konutu yok ve bunlar artık maaşlarıyla kiralarını bile ödeyemez durumdalar. Merkezi ve yerel yönetim iş birliğiyle konutsuz üyelerimize gelirlerine uygun ödemeli konutlar sağlansın. Konut sahibi üyelerimizin konutları gelirlerine uygun ödemeli krediyle depreme dayanıklı hâle getirilsin. Ülkemizde Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Türk Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi. Böyle yaptınız, siz zengin oldunuz, emekçiler yoksul oldu. Madenlerimizi de emperyalist şirketlerle yerli iş birlikçilerine peşkeş çektiniz. Acısı yüreğimizi dağlıyor,13 Şubat 2024 günü Erzincan İliç'teki altın madeninde doğa ve insan katliamı yaşandı. Milyonlarca ton zehirli atık patlayarak çevreye yayıldı.9 işçi kardeşimiz hâlâ kayıp. Tüm kayıpların sorumluluğu bilimsel normları dikkate almayan yetkililerin omuzundadır. Aynı yetkililer zehirli atıkların Fırat Nehri'ne karışmaması için önlem almaya çabaladıklarını söylüyorlar. Zehirli atıklar Fırat'a karışmasa bile şimdiden yer altı sularını ve havamızı zehirledi. Besin zincirine ulaşan zehirler doğrudan kanserojen tehlikeye yol açacak. Maden sahası sömürge dönemi ilkel, ucuz, zehirli yöntemle işletiliyor. Dünyada artık terk edilen bu yönteme izin veren iktidar ülkemizi adeta yeniden sömürge yapmaya çalışıyor. Uluslarası tekeller kovulsun, maden şirketleri acilen devletleştirilsin, stratejik alanlar cumhuriyetin kuruluş döneminde olduğu gibi planlı devlet işletmelerine dönüştürülsün. Vatanımız, doğamız, insanımız ve tüm canlarımız kutsal emanetimizdir, onu koruyarak çocuklarımıza ve torunlarımıza devretmek boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.
“İNTİBAK YASASI DERHAL ÇIKARILSIN”
Emeklilerin taleplerini de sıralayan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarına açlık yoksulluk sınırı rakamları ve gerçek enflasyon oranına göre, Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen ek zam yapılsın. Tüm emeklilerle dul ve yetim aylığı alanlara yılda dört defa birer maaş tutarında ikramiye ödensin. İkramiye ödemelerinde, çalışan emekli, çalışmayan emekli, özel sandık emeklisi şeklindeki ayrımcı, adaletsiz ve haksız uygulamaya kesinlikle son verilsin. 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı kanunla emeklilik hakları gasp edilen, 3 Mart 2023 tarih ve 7438 sayılı kanuna rağmen emekli olamayan EYT’li emekçilerin yaşadığı mağduriyetlerin tamamen ortadan kaldırılması için, eksik bırakılan tüm hakları kapsayacak şekilde EYT Kanunu yeniden düzenlensin. Emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısı düşürülsün. Ağır işlerde çalışanlara yıpranma payı ve erken emeklilik hakkı tanınsın. Emekli maaşlarının TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükûmet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilsin. Emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarının toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, “Emekli Sendikaları Kanunu” çıkarılsın. İntibak Yasası derhal çıkarılsın. Aylık Bağlama Oranı yeniden yüzde 70’e yükseltilsin. Herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir sağlık hizmeti ilkesine göre, emekli maaşlarından yapılan tüm sağlık kesintileri iptal edilsin. Emekli yurttaşlara hak ettikleri saygı gösterilsin. Yalnız yaşayan, hasta ve bakıma ihtiyacı olan emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, bakım hizmetleri yaygınlaştırılsın. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamında 4a, 4b ve 4c olarak ayrıştırılan işçi, memur, esnaf ve çiftçi emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarındaki eşitsizlik ve adaletsizlik giderilsin. Banka, sigorta, reasürans şirketi, ticaret odası, sanayi odası, borsa veya bunların teşkil ettikleri birliklerden emekli olan özel sandık emeklileri SGK kapsamına dahil edilerek, tüm emekli yurttaşlar için özel emeklilik ve bireysel emeklilik sistemi yerine; sosyal devlet anlayışı temelinde kamusal emeklilik sistemi güçlendirilsin. Emekliyiz, haklıyız, kazanacağız.”