Necdet TAŞ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, TRT Çukurova Radyosu’nda Seda Uslu Sarıoğlu’nun sunduğu Bölge Gündemi’ isimli programa canlı bağlanarak Mersin ihracatına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Limandaki yük trafiğine ve yoğunluğa dikkat çeken Çakır, “Mersin’in bir dış ticaret kenti. Var olma sebebi limandan kaynaklanıyor. Liman, Mersin’in olma şeklidir. Bu da kentte dış ticaretin başlamasına sebep verdi. Bu yıl Türkiye’de her şey normal sıralarda giderken Mersin bölgesi olarak ihracatımızda yüzde 25’lik artış var. Bu da ağırlıklı liman üzerinden oluyor ve bize büyük güç veriyor” ifadelerini kullandı.
“MERSİN’İN LOJİSTİK AVANTAJI VAR”
Mersin yerinde durmayan ve hareketli bir şehir olduğunun altını çizen Çakır, “10 gün önce Milano’da mobilya fuarındaydık. Geçen Hafta Almanya’da makine fuarındaydık. Hamburg da Mersin gibi liman kenti. Bir Mersin’in dinamiğine baktık bir Hamburg’a. Biz insan yapısı olarak daha heyecanlıyız. Hareketliyiz. Yerimizde durmuyoruz. Kapasite olarak da büyüyoruz. Sadece doğru yönlendirmeliyiz. Mersin’in en güzel avantajlarından birisi deniz yolu olması. Havalimanı da bitiyor. Bu yıl devreye girmesi sonrası demiryolu ağlarımız da iyi. Kara taşımasında da İstanbul’dan sonra ikinci sıradayız. Ayrıca Mersin tüm hinterlandın 10 ilin çıkış kapısı görünüyor. Sadece Mersin’in dış ticareti 20 milyar doların üzerinde ama hinterlandıyla birlikte bu rakam 80 milyar doları buluyor. Bu nedenle liman önemli. Kapasitemiz 3 milyon 600 bin TEU civarında. Bunun 2.5 milyon TEU civarını kullanabiliyoruz. Şu anda liman bize yetmiyor. Yeni konteyner limanına acilen ihtiyacımız olacak. Mersin’i doğru planlarsak Türkiye’de İstanbul’dan sonra ikinci büyük il olabilir.
“YAŞ SEBZE BAKLİYATTA ÇOK GÜÇLÜYÜZ”
Mersin’de ihracattaki rolüne de dikkat çeken Çakır, “Yaş meyve sebze ve bakliyatta çok güçlüyüz. Dünyanın bakliyat merkezi olarak hareket ediyoruz. Gıda grubunda çok güçlüyüz Ortadoğu Avrupa ve Rusya’ya gönderiyoruz. Demir çelikte güçlüyüz ve petrol ürünlerinde güçlüyüz. Hem ithalat hem ihracatımız var. Mersin çok çeşitli bir şehir. Tarımı, turizmi, sanayisi var. Savunma sanayinde de güçleniyoruz. Lojistikte iyiyiz. Çeşit çok olunca dinamik bir yapısı da var. Mersin bir dış ticaret kenti ve potansiyeli çok yüksek. Mersin küçük bir Türkiye demektir. Şu anda daha katma değerli ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Fason tekstili burada yaparken bu alanı Mısır ya da farklı ülkelere bırakıp biz iplik gibi daha katma değerli, ürünlere yönelmeliyiz. Bunu da Avrupa üzerinden Amerika’ya ve değişik ülkelere satabiliriz. Ortadoğu bizim için güzel bir Pazar. Tabi savaş nedeniyle biraz beklemelerimiz oldu ama her yere açık durumdayız. Gücümüz çok fazla sadece beraber hareket edip yeni teknolojilere ayak uydurarak yola devam etmemiz gerekiyor. İşletmelerin heyecanı çok yüksek. Türk insanının girişimci yapısı ve heyecanıyla önümüzde hiçbir şey duramıyor. Bu kadar çok heyecan olunca tek başına gitmeye çalışıyoruz. Oysa grup olarak hareket edip ar-ge yatırımlarına destek vererek iyi noktaya gelebiliriz. Yeni dünya artık dijitalleşiyor. Teknolojiyle barışmamız lazım. Tüm işletmelerimizi teknolojiye çevirmeliyiz. Dünya fiziki ortamın hepsini dijital ortama taşıyor. Motordan insan yapısına her şey dijitale taşınıyor. Yeşil dönüşümle sürdürülebilir ekonomi oluşturmaya çalışıyor dünya. Yeni yapacağınız bir motorun doğaya zarar vermeden üretilmesi lazım dünyada ihracat yapacaksanız. Üyelerimiz için hedefimiz hem dijitalleştirmek hem de yeşil dönüşümü sağlamak. Hidrojen yakıtları üzerine dünyada bir çalışma var. Bu da firmalarımızın üniversitelerle yakın temasta bulunup araştırması gereken bir konu” dedi.