Necdet TAŞ
Türkiye İstatistik Kurumu Eylül ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Eylül'de TÜFE aylık yüzde 2,97 yıllık yüzde 49,38 oldu. TÜFE'deki (2003=100) değişim 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,97, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 35,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,38 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 63,47 olarak gerçekleşti. Enflasyon ağustosta baz etkisiyle belirgin gerilemişti. TÜİK, enflasyonu ağustosta aylık yüzde 2,47, yıllık yüzde 51,97 olarak açıklamıştı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) eylülde İstanbul'un aylık enflasyonunu yüzde 3,90, yıllık enflasyonunu ise yüzde 59,18 olarak açıklamıştı. Böylece aylık enflasyonda 5 ayın zirvesi kaydedilmişti. ENAG verilerine göre ise eylül ayında enflasyon aylık bazda yüzde 5,34 artarken yıllık enflasyon yüzde 88,63 olarak gerçekleşti.
EMEKLİ MAAŞINDAKİ 3 AYLIK TABLO NETLEŞTİ
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 26,60 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 97,87 ile konut oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,88 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 14,21 ile eğitim oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla, 27 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 110 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 36,44, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,23 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,74 olarak gerçekleşti. Memur ve emeklinin zam oranı ocakta 6 aylık enflasyonla belli olacak. Eylül ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla emekli maaşındaki 3 aylık tablo netleşti. Böylece emeklinin üç aylık enflasyon farkı yüzde 8,92 olarak gerçekleşti.
EMEKÇİLERDEN TÜİK’E TEPKİ
KESK Mersin Şubeler Platformu, DİSK- Emekliler Sendikası, Tüm Emeklilerin Sendikası 2017 ve Tüm Emekliler Sendikası 2021 üyeleri Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) tepki göstermek amacıyla Maliye Ana Hizmet Binası önünde, “TÜİK sayesinde iki yakamız bir araya gelmiyor” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Maliye binası önündeki eylemde, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösteren emekçiler “TÜİK elini cebimizden çek, aşımıza ortak olma, tasını soframızdan kaldır” pankartı açtı. Burada bir açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, “Mevcut Hükümet kendisini iktidara getiren ve bugüne kadar iktidarda kalmasını sağlayan uluslararası sermaye ve onun gölgesinde büyüyen yerli sermayenin varlık sebebi olan neo-liberal politikaları tavizsiz uygulamaktadır. Bundan sonraki süreçlerde de bu politikaları uygulamaya devam edeceğini Orta Vadeli Programda (OVP) ilan etmiş bulunmaktadır. Uluslararası ve yerli sermayenin talepleri doğrultusunda, toplumun ortak kazanımı olan ve ülkenin kalkınmasında mihenk taşı görevi yapan kuruluşlar çerez fiyatına elden çıkarılarak, bahsi geçen sermaye gruplarına servet olarak aktarılmıştır. Bu yetmezmiş gibi bizlerden toplanan vergiler teşvik adı altında para babalarına aktarıldığı gibi; ülkemizde yaşanacak deprem riskine karşı kentlerimizin imarı için topladığımız deprem vergilerini bile yasaya aykırı bir biçimde yola, köprüye, havalimanına harcamaktan geri durmamıştır” dedi.
TÜİK RAKAMLARINA TEPKİ
“İktidarın sermaye yanlısı ve emekçi düşmanı bu politikaları toplumun çoğunluğunu oluşturan biz kamu emekçileri, kamu emeklileri, asgari ücretliler için bitmeyen bir kâbus olmaya devam etmektedir. Bilindiği gibi bütçe kanunu gereği 2025 yılının bütçe görüşmeleri 15 Ekim itibarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlayacaktır” ifadelerini kullanan Göçmen, “Ancak iktidar tarafından 5 Eylül 2024 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Programda (OVP) belirlenen kıstaslarda bir bütçe hazırlayacağını, dolayısıyla emekçi ve yoksul düşmanı ve sermaye yanlısı ekonomik programa sadık kalacağını ilan etmiştir. Biz emekçiler, yoksul halk kesimleri itiraz etmedikçe, hakkımız olanı istemedikçe daha fazla yoksullaşmaya devam edeceğiz. Bunun için iktidarın ekonomik programından mağdur olan bizler, iktidarın bizlere düşük ücret vermede bir aparat olarak kullandığı TÜİK’i tüm illerde protesto ediyoruz. Bunun için bir kez daha TÜİK Başkanı, Başkan Yardımcıları ve diğer sorumluları kanunun kendilerine verdiği sorumluluk çerçevesinde davranmaya, iktidarın beklentilerine göre değil, piyasanın gerçekliğine uygun enflasyon verilerini açıklamaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, haklarında bulunduğumuz suç duyurularına karşı yargının tarafgir davranması kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir” şeklinde konuştu.
“ESKİ TÜRKİYE DÖNEMİNDE 24 ÇEYREK ALABİLİYORDUK”
AK Parti iktidara gelmeden önce 2001 krizi ortamında; yani bugünkü iktidarın eski Türkiye denilen dönemde ortalama bir kamu emeklisinin, asgari ücretin 2,92 katı ücret alırken bugün ancak 2,01 katını alabildiğini iddia eden Göçmen, “Aynı dönemde ortalama bir emekli asgari ücretin 2,67 katı maaş alırken bugün ağırlıkla asgari ücret ve asgari ücretin altında ancak maaş alabilmektedir. İktidarın dilinden düşürmediği o eski Türkiye’de asgari ücret alan bir emekçi, aldığı ücretle 12 çeyrek altın alabilmekteydi. Diğer bir deyişle bu iktidarın sürekli kötülediği eski Türkiye’de ortalama bir kamu emekçisi aldığı maaşla 24 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekli aldığı maaşla 20 çeyrek altın alabiliyorken, 2024 Ağustos’ta ise bir emekli aldığı maaşla 8,85 çeyrek altın, kamudan emekli olan bir emekçi aldığı maaşla 3,81 çeyrek altın alabiliyorken, asgari ücret alan bir emekçi ancak 3,68 çeyrek altın alabilmektedir. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 47 daha fazla iken, bugün ise 12 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 36’sı bile değildir. Evet bugün iktidarın övmekle yere göğe sığdıramadığı yeni Türkiye’de ne biz emekçiler ne emekliler ne de asgari ücret alan emekçiler o gün elde ettiğimiz gelirlerin çok altında bir gelirle hayatımızı idame ettirmeye çalışmaktayız” şeklinde konuştu.
“TÜİK SAYESİNDE İKİ YAKAMIZ BİR ARAYA GELMİYOR!”
TÜİK sayesinde iki yakalarının bir araya gelmediğini ifade eden Göçmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İktidar bir taraftan yapıp uygulamaya koyduğu bütçelerde bizlere daha az kaynak ayırırken, diğer taraftan bizlerin düşük gelirler elde etmemizde bir aparat olarak kullandığı TÜİK’e piyasa gerçekliğinden uzak enflasyon oranları açıklatarak, düşük ücret politikasını hayata geçirdi ve bizler sürekli bir şekilde yoksullaştık. Bizler biliyoruz ki, TÜİK yönetimi kanunun kendisine verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yerine getirseydi, içinde bulunduğumuz yoksulluğu bu kadar derin yaşamayacaktık. Bir yandan TÜİK’in uzun yıllardır piyasa gerçekliğinden uzak, iktidarın düşük ücret politikalarıyla uyumlu enflasyon verileriyle alın terimizin hakkı olan ekmeğimiz soframızdan çalınıyor, bir yandan da temel insan hakları içinde yer alan ve ücretsiz olarak verilmesi gereken sağlık hakkı, eğitim hakkı ve nitelikli kamusal hizmetler ulaşılamaz hale getirilerek, ağır vergilerle de kronik olarak yoksullaştırılıyoruz. Bugün bir kez daha, burada ve örgütlü bulunduğumuz bütün illerde başta TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ediyoruz. İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz. Aksi takdirde, iktidarla birlikte bizleri yoksullaştırmak üzere veri paylaşmamalarını sürekli teşhir edeceğimizi ve kanunun kendilerine yüklemiş olduğu görevleri kötüye kullandıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğimizi ve yine görevlerini kötüye kullandıklarından dolayı haklarında dava açarak, hukuki yollardan da haklarımızı aramaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla mağdur olan tüm kesimleri haklı mücadelemizde birlikte olmaya çağırıyoruz.”