Necdet TAŞ
Emekli ve memurların zam beklentisi, Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Yüksek enflasyon ortamında yaşam şartlarının zorlaşmasıyla birlikte, çalışanların maaşlarına gelecek zam oranları merak konusu oldu. Son yapılan araştırmalara göre, emekli ve memurlar, enflasyonun üzerinde bir zam oranı bekliyor. Özellikle temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışları, kira yükselişi ve enerji maliyetlerinin artması, çalışanların alım gücünü önemli ölçüde düşürdü. Bu durum, hem sendikaları hem de hükümeti zorlu bir sürecin içine soktu. Peki sendikaların talepleri neler? Çalışanları temsil eden sendikalar, toplu sözleşme görüşmelerinde yüksek zam oranları talep ediyor. Sendikaların temel gerekçeleri arasında; enflasyonun maaş artışlarını aşması nedeniyle çalışanların alım gücünün sürekli azalması, gıda, enerji ve kira gibi temel ihtiyaç maddelerindeki sürekli yükseliş, artan yaşam maliyetleri nedeniyle çalışanların yaşam standartlarının düşmesi, Yetersiz maaşlar nedeniyle çalışanların motivasyonunun düşmesi ve kamu hizmetlerinde verimliliğin azalması sayılabilir. Zam oranları, toplu sözleşme görüşmelerinin sonucunda belli olacak. Ancak uzmanlara göre, enflasyonun üzerinde bir zam oranı verilmesi bekleniyor.
GÜVEN; “TÜİK’E İNANMIYORUZ”
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hürriyetçi Büro-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin İl Temsilcisi Mustafa Güven, “Tüm vatandaşlarımız, ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ekonomik krizin sebebi vatandaş değil, iktidarın yanlış uygulamalarıdır. Ancak hesap memura, emekliye, işçiye, dar gelirliye ödetilmek istenmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarıyla, yaşadığımız hayat pahalılığının yakından uzaktan alakası yoktur. TÜİK pembe bir dünyada yaşarken, emekli, memur kapkara ekonomik şartlarda yaşamaktadır. Bağımsız kuruluşların açıkladığı enflasyon ile TÜİK arasında neredeyse iki kat fark bulunmaktadır. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 47,90 ENAG’a göre Yıllık Enflasyon Yüzde 86,70’dir. TÜİK’e göre Kasım ayı enflasyonu yüzde 2,24, ENAG’a göre yüzde 4,06’dır” şeklinde konuştu.
İKTİDAR PEMBE TABLO SUNUYOR
Memur, emekli ve diğer çalışanların gelirlerinin, çarşı pazar enflasyonu ne olursa olsun ve alım gücü ne kadar düşmüş olursa olsun, TÜİK enflasyonuna göre artış yapılacağının altını çizen Güven, “Konfederasyonumuz tarafından yapılan ankete göre, ankete katılanların Yüzde 97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, Yüzde 90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkânı bulamadığını belirtmiştir. Yine aynı ankete göre memurların yüzde 85,6’sı kredi ve kredi kartı borçlusudur. Maalesef Memur, emekli ve halkımızın gerçek ekonomik durumunu iktidar dahil bilmeyen yoktur, ama bunun tedbirini alacak bir irade de ortada görülmemektedir. Memurların alım gücü ise hızla düşmektedir. İktidar ise gerçekte olmayan pembe tabloyu sergilemeye devam etmektedir. Açıklanan enflasyon verilerine göre ocak ayında memur ve memur emekli maaşlarına yüzde 12 civarında bir artışı yapılacaktır. TÜİK'in enflasyon rakamları ile tahkim edilmiş, bu zam politikası ile memur, emekli ve işçiler açlık ve yoksulluk sınırı altında maaşa mahkûm edilmektedir. Bu kafa ile devam edildiği sürece, 2025'in, 2024'den daha iyi olmayacağı açıktır. 11 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, En düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerimize de yansıtıyoruz. Milletimize hayırlı olsun. Açıklamalarına rağmen vaat edilen ek ödeme 15 Temmuz 2023’ten itibaren yani 18 aydır memur emekli maaşlarına yansıtılmamıştır. Yani memur emeklileri 18 aydır eksik maaş almaktadırlar” diye konuştu.
“EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRETLİYLE EŞİTLENMELİ”
“Mademki, devlet 2025 yılında alacağı harç ve benzeri alacaklarını yüzde 43.93 olarak artıracak o halde, yüzde 6'lık Toplu Sözleşme zammı ve üzerine gelecek olan enflasyon farkı da hesap edilerek 2025 yılında memur ve emeklilere aynı oranda bir artış yapılmalıdır. Bu durumda refah payı yüzde 32 oranında olacaktır” ifadelerini kullanan Güven, “Bu oran 2025 Ocak ayında yüzde 16, 2025 Temmuz ayında yüzde 16 olarak 2 taksit halinde ödenebilir. Emin olun bu artışın yapılması halinde dahi, memur ve emeklilerimizin 5 yıl önceki alım gücüne erişmesi yine de mümkün olmayacaktır. Bu yapıldıktan sonra, her yıl düzenli olarak belirlenecek oranda refah payı artışı ödenmeye devam edilmelidir. Şu an 12 bin 500 TL olan en düşük emekli aylığı ise, 1 asgari ücret ile eşitlenmelidir. Yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi birçok memur yönünden eksik bırakılmış, kamuda hiyerarşik yapı bozulmuştur. Bu sebeple, tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi de hızla yapılmalıdır. Memurların maaş dışında kalan tazminatları, ek ödemeleri ile seyyanen ödemeler emekliliğe yansıtılmadır. HÜR-SEN Konfederasyonu ve Hürriyetçi Büro-Sen olarak, ekonomik adalet ve refah için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.