Haber Merkezi

Nükleer Santraller Zirvesi nedeniyle Türkiye’yi ziyaret eden Nükleer Anneler Platformu Kurucusu Heather Hoff, zirve açılışında öncelikle Türk kadınlarına seslenerek, “Nükleer enerjiden endişe duymamaları için sesleniyorum. Nükleerin ne kadar güvenli bir enerji kaynağı olduğunu unutmasınlar. Korkmaları gereken fosil yakıt sahaları. Kömür sahalarının insan sağlığına ve çevreye verdiği zarar çok büyük. Ayrıca Türk anneleri, nükleer santralin bölgeyi kalkındıracak ve ailelerin refah içinde yaşamasına da büyük katkı sağlayacağını bilmeli" diye konuştu. Hoff, dünya çapında şubeler kurmak istediklerini, yakında Türkiye’de de bir şube açmayı planladıklarını kaydederek, Türk annelerinden de bu oluşuma destek vermelerini, nükleer enerji için mücadele etmelerini istedi. Amerika’dan Tayvan’a, Avustralya’dan İsviçre’ye ve daha birçok ülkede binlerce destekçisi bulunan Hoff, “Nükleer, elektrik üretmenin en güvenli yoludur. Ailemize ve arkadaşlarımıza gerçek riskin nükleeri kullanmamak olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

"DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN HERKESİN NGS'DE ÇALIŞMA FIRSATI YOK"
 

Çocukluğunu nükleere dönük korkularla geçirdiğini anlatan Hoff, nükleer santralde işe girdikten sonra nükleer enerjinin çevre dostu bir enerji olduğunu anladığını ifade etti. Reaktör operatörü olarak çalışan Hoff, çalıştığı nükleer santralin kapanma kararını öğrendiğinde mücadeleye nasıl karar verdiğini ise şu sözlerle anlattı:“5 yıl önce uzun yıllar boyunca çalıştığım nükleer santralin kapanacağını öğrendim. Halbuki onca çalışan, çok uzun yıllar o santralden hayatını kazanmayı umuyordu. Örneğin benim hayalim oradan emekli olmaktı. Çok üzüldüm ve çalıştığım santralin kapanmasında politik sebepler, gerekçesiz endişeler ve yanlış pazarlama stratejisinin oluşturduğu yanlış algıların sebep olduğunu anladım. Kaliforniya, farklı enerjiye yönelme tutumu içine girdi. Ancak bu fosil yakıtlara yönelmek demekti. Bu da hava kirliliğini beraberinde getiriyordu. Nükleer enerjinin değerini öğrenmek bizim yıllarımızı aldı ve insanların çoğunun nükleer santralde çalışma şansı yok. Bu nedenle konuşmak ve nükleer enerjinin niçin önemli olduğunu diğer insanlara aktarmak, sektörde çalışanların sorumluluğu. Benim 10 yaşında Zoe adında bir kızım var ve onun temiz bir dünyada yaşaması için elimden geleni yapmam gerektiğine inanıyorum. İnsanlara, gezegene karşı borcumuz olduğunu ve çocuklarımıza daha temiz bir dünya bırakmanın nükleer enerjiye yönelmekten geçtiğini anlatmalıydım. Bu yüzden Nükleer Anneleri Platformu’nu kurduk.”

"NÜKLEER ENERJİ DAHA GÜVENLİ"
 

Nükleer enerjinin iklim, temiz hava, toprağın korunması, enerji, yoksulluk konularında umut verdiğini kaydeden Hoff, “Nükleer santralde operatör olarak işe başlamıştım. Ancak çocukluğumdan bu yana nükleer enerjiye dönük olumsuz bir bakış açım vardı. Annem ve yakınlarım orada çalışmamdan endişelilerdi. Beni desteklediklerini söyleyemem. Santralde operatör olarak işe başladığım ilk 6 yıl boyunca nükleer santralleri çevreleyen tartışmaların özünü daha iyi anlamak için o kadar çok soru soruyordum ki, sonunda anladım, nükleerle ilgili her şey korkutucu gelse de gerçek bu değildi. Nükleer enerji hem güvenli hem de çalışma sırasında zararlı emisyonları üretmediği için karbondioksit salınımını azaltmaya yardımcı oluyor. Nükleer enerjinin birçok nedenden dolayı iyi bir seçenek olduğunu fark ettim. Nükleer enerji yüksek verimliliğe sahip ve güvenli, çok daha az arazi kullanımı gerektiriyor, büyük miktarda enerji üretiyor. Bu, gezegenimizin doğal kaynaklarının ve ekolojisinin korunmasına paha biçilmez bir katkıdır” diye konuştu. Nükleer enerjinin bu ve diğer birçok avantajlarının insanlara anlatılması gerektiğini vurgulayan Hoff, bu mücadelede herkese rol düştüğünü söyleyerek, “Kendimizi yalnızca sektör iletişimcileri ve teknik uzmanlarla sınırlamayalım. Ekonomistlere ihtiyacımız var. Nükleer santrallerin ihtiyaçlarını karşılamakla meşgul iş dünyasının desteğine ihtiyacımız var. Gerçekten herkese ihtiyacımız var, annelere, kadınlara, toplumda güvenilen ve ülkede ve dünyada nükleer enerjinin gelişimi konusundaki deneyimlerini ve vizyonlarını paylaşmaya hazır olan insanlara ihtiyacımız var” dedi.

"ANNELER BİZE NÜKLEER İÇİN DESTEK VERMELİ"
 

Nükleer enerjinin doğru anlaşılması için farklı iletişim yolları üzerine çalışılması gerektiğini dile getiren Hoff, “Uzun yıllar sessiz kaldık, dikkat çekmekten kaçındık. Sadece sessiz kalarak, işlerimizi yapmaya devam ettik. Güvenlik özellikleri, olası kazaya karşı koruma yöntemleri, uyarı sistemleri hakkında konuşuldu. Bunlar halka güven vermek yerine daha da korkuttu. Santrali korumak için bu kadar çok şey yapmamız gerekiyorsa, orada gerçekten tehlikeli bir şeyler olmalı diye düşünüldü. Genellikle kurumsal mesajların arkasında gizliyiz. Peki, bu konuda ne yapacağız? Farklı insan gruplarının nükleer enerji hakkında insanların anlayacağı bir dilde konuşmasına ihtiyacımız var. Santralin nasıl çalıştığına veya radyasyonun ne olduğunu anlamayla başlamalıyız. Nükleer enerjinin değerini anlatmak için ABD başta olmak üzere nükleer anneler olarak Japonya’da ve İsviçre'deyiz. Dünya çapında şubeler kurmak istiyoruz, umarım yakında Türkiye’de de bir şube açmayı başarabiliriz. İstanbul’da çok sayıda harika insanla tanıştım. İnanıyorum ki Türkiye’de de destek bulacağız. Sadece yetkililer değil iş dünyası, uzmanlar, eğitimciler, anneler nükleer faydalar hakkında doğru ve tarafsız bilgi yaymalılar. Çünkü insanlar bunu sizden öğrenirse daha çok inanmaya başlar" şeklinde konuştu. Amerika’da faaliyet gösteren Nükleer Anneler Platformu (Mothers for Nuclear) kurucularından Heather Hoff, Kaliforniya’daki Diablo Kanyon Nükleer Santrali’nde çalışıyor. Kendini 'önce anne ve çevreci, sonra nükleer profesyoneli’ olarak tanıtan Hoff, aynı santralde birlikte çalıştığı inşaat mühendisi arkadaşı Kristin Zaitz ile birlikte 3 yıl önce Nükleer Anneleri Platformu’nu kurdu.