Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde yer alan ve sütunlu caddesi, höyüğü, antik limanı, su kemerleri, hamamı ve akropolleri ile dünya tarihi miraslarından birini oluşturan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde, 1999 yılında başlayan kazı çalışmalarının bu yıl 21’incisi gerçekleştiriliyor. Tarihi M.Ö. 1500 yılına uzanan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde bu yılki kazılar 20 Temmuz’da başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığında sürdürülen kazılar ağustos ayının sonuna kadar devam edecek. Kazılar, bu yıl sadece Aratos’un anıt mezarında gerçekleştiriliyor.
“UNESCO KÜLTÜR MİRASINA DA GİRMEYE ÖNEMLİ ADAYLARDAN BİRİ OLACAK”
Kazı Başkanı Prof. Dr. Yağcı, M.Ö. 3. yüzyıl ile 1. yüzyıl arasındaki Helenistik dönemi kapsayan ve Aratos’un anısına dikilmiş bir anıt mezar olduğu tahmin edilen yapıda devam eden çalışmalarla ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Kazı çalışmaları çerçevesinde 6 Ağustos’tan itibaren arazi çalışmalarına başladıklarını belirten Yağcı, “Bu yılki Soli Pompeiopolis kazılarında depo ve arazi çalışmaları birlikte yürütülüyor. Bu yıl farklı bir noktada, Aratos’un mezarında çalışıyoruz. Bunun nedeni de bu alanın Mezitli Belediyesi tarafından kamulaştırılıp Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmesi ve böylece kazı yolunun açılmış olması. Bu çok önemli, çünkü mezar Mersin’in kültür mirasında çok önemli bir yeri olacak bir anıt mezarın arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılıp restore edilmesi, Mersin’e çok büyük bir artı değer kazandıracak ve Mersin’i bir ziyaret noktası haline getirecek. Ayrıca, UNESCO Kültür Mirasına da girmeye önemli adaylardan biri olacak bir çalışma bu” diye konuştu.
“AYDA BİR KRATERE DE ADI VERİLMİŞTİR”
Porf. Yağcı, Aratos’un tarihteki önemine ilişkin de şu bilgileri verdi: “Aratos, Soli’de doğmuş olması ve Tarsus eğitim görüp 20’li yaşlarda Atina’ya gidip, kendini kabul ettirip, o dönemin dünyası için meşhur biri haline gelmesi. Yani o dönemin kendi alanında adı sayılacak 3-4 kişi arasında yer alıyor. En önemlisi günümüze kadar gelmesi, eserlerinin bütün dönemlerde, Roma ve Rönesans döneminde araştırılması ve çevirilerinin yapılması. Tabi hepsi elimize geçmese de Aratos’un özellikle ‘Phainomena’ adlı gök olayları kitabı günümüze kadar ulaşmış ve halen araştırmalarda gök olaylarıyla ilgili başvurulan bir kaynaktır. Ayrıca, ayda bir kratere de adı verilmiştir. Yani unutulmaz bir ismi var. Dolayısıyla Mersin, çok büyük bir değere sahip.”
“ANITIN ÖNEMİ VE KİMLİĞİYLE İLGİLİ YAZITLI PARÇALAR BULMAYI UMUT EDİYORUZ”
Kazı yaptıkları noktanın, 19. yüzyıl seyyahları tarafından Aratos’un mezarı işaretlendiğini dile getiren Yağcı, bu yılki kazılardaki yeniliğin, bu yeri bulup sistemli kazı yapmak olduğunu söyledi. Yağcı, “Şu ana kadar bu silindir planlı anıt mezarın dairesel yapısını ortaya çıkarıyoruz. Hem iç taraflarında hem dış taraflarında çalışıyoruz. Tabi burada daha önce çok ağır tahribatlar olduğu da ortada. Bu tahribatlardan arta kalan alanlarda bu anıtın önemi ve kimliğiyle ilgili yazıtlı parçalar bulmayı umut ediyoruz. Böylece hem tarihsel olarak hem de arkeolojik mimari olarak burası Aratos’un yeri olarak tescillenmiş olacak” ifadelerini kullandı. Ağustos sonuna kadar çalışmaları sürdüreceklerini de vurgulayan Yağcı, şu anda aralarında arkeologların da bulunduğu 14 kişilik ekiple çalıştıklarını belirterek, işgücü sağlanırsa kısa sürede çalışmayı bitirebileceklerinin altını çizdi. (İha)