Haber Merkezi
Öncelikle arabuluculuk kurumunun hukuk sistemine girmesini değerlendirir misiniz?
Arabuluculuk Türk Hukuk Sistemi içerisinde ihtiyari olarak yaklaşık beş yıl, zorunlu dava şartı olarak üç yıldır. Avukat olarak özellikle işçi- işveren uyuşmazlıklarında yeni dönem olarak değerlendirebiliriz. Dava sürecine taşınan uyuşmazlıklar, 500-700 gün sürerken arabuluculukta en fazla 3 artı bir haftada, yani 28 gün içerisinde uyuşmazlığın çözümlenmesinin yanı sıra, işçi ile işveren arasında artık iyi niyet esaslı sözleşme sonlandırılmalarına vesile oluyoruz. Bunun çalışma düzenine yansımalarını uzun vadede işçiler ve işverenler daha da iyi hissedecekler. El sıkışarak ayrılan tarafların yeniden bir arada çalışma imkanı mümkün oluyor.
Arabuluculuğun işleyişi nasıl oluyor?
Arabuluculuk tarafların uyuşmazlığı çözüme kavuşturma istekleri ile başlar. Öncelikle arabuluculuk sürecinin başlayabilmesi için her iki tarafın/tarafların iradesi mevcut olmalıdır. Arabulucuya gitmek isteyen taraf diğer tarafı arabuluculuğa davet edebilir. Başvurucunun her hangi bir arabulucuya arabuluculuk merkezine adli arabuluculuk bürosuna başvurmasıyla süreç başlamaktadır. Bu başvurularda herhangi bir ücret alınmamaktadır. Sonrasında arabuluculuk usulü işlemleri devamında Arabulucu tarafları bir araya getirerek, ilk ağızdan tarafların sorunları karşılıklı ifade etme ortamını sağlıyor. Tabi bunu yaparken arabulucu aldığı eğitimi edindiği tecrübeyi kullanarak, anlaşma zeminini sağlamayı amaç ediniyor.
Arabuluculuğun başka ne gibi faydaları oluyor?
Yargısal çözüm yolu esnek değildir kesin kurallara bağlıdır ve sonunda iki tarafta mutla memnuniyetle ayrılmazlar ancak Arabuluculukta tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır. Bu nedenle zaman tasarrufu sağlar. Yargısal çözüm daha uzun sürmekteyken arabuluculuk daha kısa sürede tamamlanır. Arabuluculuk güvenilir ve gizlidir. Uyuşmazlıklar daha az masrafla ve daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulur. Yargı yoluna göre daha ekonomik ve düşük maliyetlidir. Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler. Bağlayıcı olmaması sonucu olarak süreçten taraflar istedikleri anda dönebilmektedirler. Arabulucunun yansızlığı ve aktif yardım söz konusudur. Taraflar, uyuşmazlık çözüm sürecine doğrudan doğruya katılırlar ve özellikle sonucun elde edilmesinde egemendirler. Uyuşmazlık çözüm sürecinde gizlilik ilkesi geçerli olduğu için, taraflar incinmeden ve aralarındaki ilişkiler zarar görmeden gelecekte ilişkilerine devam edebilirler. Arabuluculuk, taraflara mahkemede elde edilemeyecek fırsatlar sunar; iletişim sorunlarının giderilerek, problemlerin konuşulması ve üzerinde anlaşılabilecek alanların ortaya çıkarılması için olanak sağlar.
Hangi konularda arabuluculuğa gidilebilir?
Arabuluculuk, ‘zorunlu arabuluculuk’ ve ‘ihtiyari arabuluculuk’ olmak üzere iki ayrı konuda görülebilir. Zorunlu Arabuluculuk: bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. İhtiyari Arabuluculuk: ihtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir.
Tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı oldu
İşçi-işveren uyuşmazlıklarında 2018 yılı başında, ticari uyuşmazlıklarda 2019 yılı başında zorunlu hale gelen arabuluculuk, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik ve ekleme yapılan 7251 Sayılı Kanun ile 28 Temmuz tarihinden itibaren tüketici uyuşmazlıklarında da zorunlu hale geldi. Tüketiciler bu tarihten itibaren, satıcı ve sağlayıcılarla olan, 10 bin 390 TL’nin üzerindeki veya konusu itibarıyla parasal bir değeri bulunmayan, para talebi içermeyen uyuşmazlık ve şikayetlerini dava açmadan önce arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturacaklar.
Tüketiciye hiç bir masraf veya ücret yansıtılmayacak
Tüketici lehine getirilen bu düzenleme ile anlaşmaya varılan tüketici uyuşmazlığında tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanıyor. Tüketici hukukundan doğan uyuşmazlıklarda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A-3 maddesi gereğince tüketicinin ödeyeceği ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bu ise, iki saatlik ücretten fazla değildir. İki saati aşan ücret ise tarafların özgür iradesi ile karşılanmaktadır. Dolayısıyla, tüketicinin cebinden hiçbir ücret çıkmadan tüketiciyi mağdur eden uzun süren yargılama sürecinin kısaltılması amaçlanmıştır. Arabuluculuğun bu yönüyle tüketicinin ve diğer tarafın lehine olduğunu düşünüyorum.