Haber Merkezi
Milli Eğitim Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akkuyu Nükleer A.Ş. ve ana yüklenici Titan 2 IC İçtaş İnşaat arasında imzalanan protokolle, liseli gençlere nükleer alanda ‘teknik eleman’ olma yolu açılacak. Bu kapsamda Mersin’de 7 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 'Nükleer enerjiye giriş' dersi müfredata eklenirken, programın uygulanacağı okullar ise Gülnar MTAL, Silifke MTAL, Atatürk MTAL, Mimar Sinan MTAL (Toroslar), Borsa İstanbul MTAL (Tarsus), Mersin MTAL (Akdeniz) ve Ertuğrul Gazi MTAL (Erdemli) olarak belirlendi.
TEORİK VE PRATİK EĞİTİM ALACAKLAR
'Nükleer enerjiye giriş' dersi, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin elektrik ve elektronik teknolojileri, inşaat teknolojileri, metal teknolojisi, tesisat teknolojisi ve iklimlendirme bölümlerinin müfredatında yer alacak. Söz konusu dersi alan öğrenciler, mezun olduktan sonra teorik ve uygulamalı eğitime tabi tutulacak. Öğrenciler, eğitimleri boyunca santral sahası, nükleer bilgilendirme ve eğitim merkezlerine ziyaretler gerçekleştirecek. Okulların ihtiyaç duyacağı bütün eğitim materyalleri Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından temin edilecek. Eğitimi başarıyla tamamlayıp sertifika alan gençler, santralin inşaat ve montajında istihdam edilme fırsatı bulabilecek.
EN İYİ ÖRNEK NÜKLEER SANTRALLERDE ÇALIŞAN TEKNİSYENLER
İhtiyaç duyulan teknisyenlerin yetiştirilmesine yönelik verilen bu kararı son derece olumlu bir gelişme olarak niteleyen Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gürdal Gökeri, “Yüksek kalite ve güvenlik kültürünü gerektiren diğer sektörlerde olduğu gibi nükleer teknoloji ile ilgili alanlarda meslek liselerinde ve üniversitelerimizde yetiştirilecek kalifiye insan gücü, ülkemizdeki teknolojiye ve güvenlikle ilgili farklı alanlarda da gelişime katkı sağlayacak” dedi. Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın (IAEA) acil duruma hazırlık ve müdahaleye ilişkin eğitim materyallerinin hazırlanmasında, eğitimlerin verilmesinde görev alan, nükleer ve radyolojik acil durumlara hazırlık ve müdahale alanında bir yüksek lisans programının geliştirilmesine yönelik oluşturulan çalışma grubunda görev yapan Dr. Gürdal Gökeri, eğitim programı ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Söz konusu eğitimin verilebilmesi ve teknisyen adaylarının hazırlanması kapsamında meslek liseleri için oluşturulacak müfredatın içeriği belirlenirken, nükleer santrallerde teknisyenlerin ne tür işler yaptıkları göz önüne alınmalıdır. Teknisyenler, kullanılan ekipmanın işlevselliğinin takip edilmesi, radyasyon düzeylerinin izlenmesi, analiz edilmek üzere çevresel örneklerin alınması ve bazı bakımların yapılması gibi görevleri yerine getireceklerdir. Bu bakımdan ilgili meslek liselerinin müfredatı nükleer güç santrallerine giriş, termodinamik ve ısı transferinin temelleri, malzeme biliminin temelleri, radyasyondan korunma ile acil duruma hazırlık ve müdahale gibi başlıkları içermelidir. Verilecek matematik ve kimya derslerinde ise işlenecek konular nükleer tesislerin işleyişi ve teknisyenlerin yaptıkları görevlerle ilişkilendirilerek anlatılmalıdır."
"NÜKLEER TEKNOLOJİ İLE İLGİLİ BÖLÜMLERE İHTİYAÇ ARTACAK"
Türkiye’deki üniversitelerde halihazırda nükleer mühendislik alanında lisans ve lisansüstü programlarının yüksek kaliteli eğitim verdiğine dikkat çeken Gökeri, nükleer mühendislerin sağlık fiziği, termo hidrolik, yazılım ve acil durumlara hazırlık ve müdahale gibi alanlarda da başarı ile görev yaptığını hatırlattı. Nükleer enerji mühendislerinin Türkiye’de ve dünyada prestijli kurum ve organizasyonlarda çalışma şansı yakaladığını ifade eden Gökeri, şunları söyledi: “Nükleer santral projesi öncesinde ülkemizdeki iş imkanlarının kısıtlı olmasından dolayı mezunlarımızın önemli bir kısmı nükleer alandaki kariyerlerini geliştirmek için yurtdışına yönelmek zorunda kalıyordu. Akkuyu NGS’nin gündeme gelmesiyle birlikte ülkemizde nükleer enerji mühendisliğine ilişkin farkındalık arttı. Kamuda ve özel sektörde iş imkanları artmaya başladı. Ülkemizdeki üniversitelerin nükleer teknoloji ile ilgili bölümlerinden mezun olanlara ihtiyacın önümüzdeki süreçte daha da artacağı görüşündeyim.Türkiye ve Rusya’daki üniversiteler arasında ortak öğretim programlarının oluşturulması çalışmaları da devam ediyor. Söz konusu iş birliğinin ülkemizde nükleer mühendisliğe ilişkin ilgiyi daha da arttıracağını düşünüyorum.”
"NÜKLEER GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜ SAĞLAYACAK"
Ülkede nükleer santralin yapılmasıyla birlikte nükleer güvenlik kültürünün de edinilmesi gerektiğine vurgu yapan Gökeri, “Nükleer güç programına sahip olmanın gerektirdiği 'nükleer güvenlik kültürünün' edinilmesi, ülkemizde güvenlik kültürü gerektiren diğer alanlarda da gelişmeyi sağlayacaktır. Nükleer santralleri olan ya da olmayan tüm ülkelerin sahip olması gereken nükleer ve radyolojik acil durumlara hazırlık alanında ülkemizde gelişmeler yaşanıyor" diye konuştu. Gökeri, dünyada nükleer santrallerin bileşenlerinin farklı ülkeler tarafından imal edildiğine dikkat çekerek, Türkiye’nin nükleer teknolojiye sahip olabilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle aktardı: “Kendi nükleer teknolojimize sahip olmak yüksek kalite gerektiren söz konusu bileşenlerin tasarımının yapılabilmesi ve imal edilebilmesi anlamına geliyor. Nükleer teknolojiye sahip olunması ve teknolojinin geliştirilmesi takip edilecek devlet politikası, teknoloji transferi hususunda Rusya Federasyonu ve diğer ülkelerle yapılacak işbirlikleri ile ülkemizde ve yurtdışında görev yapmakta olan mevcut insan kaynaklarının etkin yönetimine bağlı olacaktır. 2010 yılında imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu sahasında bir nükleer güç santralinin tesisine ve işletimine dair işbirliğine ilişkin anlaşmada, teknoloji transferinin taraflarca mutabakata varılacak ayrı koşullar çerçevesinde yürütüleceği belirtilmiştir. Ülkemizde nükleer teknolojinin geliştirilmesinde, nükleer santral işletilmesi ve tesisin farklı bileşenlerin işleyişi hakkında deneyim sahibi olan mühendislerin önemli katkıları olacaktır. Teknolojinin geliştirilmesinde tesislerde görev alan personelin yanında teorik alanda çalışanlar ile bileşenlerin tasarım ve imal edilmesinde görev alan uzmanlara da ihtiyaç duyulacaktır.”
"ARANAN ELEMAN YETİŞTİRECEĞİZ"
Gülnar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de eğitim programının başladığı liselerden biri. Gülnar İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Burgut, bu konudaki görüşünü şu sözlerle anlattı: “Gülnar’daki okulumuzun Metal Teknolojileri Bölümüne, 'çelik konstrüksiyon', 'Isıl işlem' dal eğitimleri açılmıştır. Ayrıca MEB tarafından 2020-2021 eğitim öğretim müfredatına bu yıl ilk defa 9. sınıflardan başlayarak, 'Nükleer enerjiye giriş' dersi eklenmiştir. Bu ders, öğrencilerimizin nükleer enerjiyi daha yakından tanımalarını sağlayacaktır. İleriki dönemlerde protokol kapsamında açılan dallardan teorik ve uygulamalı eğitimlerini başarıyla tamamlayarak okulumuzdan mezun olan öğrencilerimiz, kendi alan ve branşlarında santralin inşaat ve montajında iş imkanı bulacak, böylelikle işsizlik azalarak ilçemizde her geçen gün artarak devam eden göçün önüne geçilebilecektir.” MEB ve Akkuyu Nükleer Enerji A.Ş ile yapılan protokol çerçevesinde açılan dal eğitimleri ile okullarına talebin artacağını düşündüklerini kaydeden Burgut, “Akkuyu Nükleer A.Ş.’den alacağımız destekler sayesinde değişen ve gelişen teknoloji ile okulumuzun alt yapısını güçlendirecek, el becerisi yüksek, diplomalı, alanında uzman 'ara' değil 'aranan' eleman yetiştirerek okulumuzu hak ettiği yere taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
NÜKLEERE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞİYOR
Burgut, Akkuyu NGS’nin bölgede oluşturduğu değişime yönelik ise şu değerlendirmede bulundu: “Tüm dünyada ve ülkemizde sanayileşmenin artması ve teknolojideki hızlı gelişme ve değişim enerjiye duyulan ihtiyacı hızla artmıştır. Ülkemizin ilk nükleer enerji santralinin yapımına Gülnar ilçemize bağlı Büyükeceli Mahallesi'nde devam edilmektedir. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, yapımına başlandığı tarihten bu güne kadar ilçemiz insanına ve gençlerine ekmek kapısı olmuş, ilçe esnafının da ekonomisine güç katmıştır. Akkuyu Nükleer A.Ş. yetkililerinin belirli aralıklarla ilçemizde eğitim öğretimine devam eden gençlerimize seminer, panel gibi sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlemesi, gençlerin ve bölge insanlarının nükleer santrale bakış açılarını değiştirmiş, güven duygusunu tazelemiştir.”
BÖLGENİN EN BÜYÜK İSTİHDAM PROJESİ
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından inşa edilen Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu, şu anda sahasında çalıştırdığı 6 binden fazla kişi ile bölgenin en büyük istihdam projelerinden biri haline dönüşmüş durumda. İnşaatın en yoğun döneminde 16 bin kişiye istihdam sağlayacağı öngörülen proje hayata geçirildiğinde, 3 bin 500 personelin görev yaptığı dev bir tesise dönüşecek. Rusya’nın önde gelen nükleer üniversitelerinde eğitim alan Türkiye vatandaşı genç nükleer mühendislerin sayısının her geçen gün arttığı projede, personel yetiştirme programından mezun yaklaşık 600 Türk mühendisin çalıştırılması hedefleniyor.