Adem GÜNEŞ

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin aralık ayı toplantısı birinci birleşimi, Vahap Seçer başkanlığında Kongre ve Sergi Sarayında yapıldı. Toplantıda, Başkan Seçer, Mersin’in ihtiyacı olan yatırımlar için belediye meclisinden 250 milyon liralık borçlanma yetkisi talep etti. 32 meclis üyesinin kabul oyu verdiği borçlanma teklifini, Cumhur İttifakı üyeleri 36 oyla yeniden reddetti. Başkan Seçer, Mersin’in ihtiyaç duyduğu yatırımlar için bankalardan kullanılacak 250 milyon liralık borçlanma yetkisinin ancak 175 milyon TL’sini kullanabileceklerini söyledi. Seçer, oylama öncesi borçlanma yetkisi verilmemesi durumunda 450 milyon lira civarı bir borcun 2021’e devredileceğini belirterek, “Yol yapabilmem, çiftçiye sulama borusu yardımı yapabilmem, fide yardımı yapabilmem, hayvancılık projesini devam ettirebilmem, engelliye, özel bireylerimize katkı sunabilmek, sosyal yardımlar yapabilmek, sosyal projelerimizi gerçekleştirebilmek, kültür projelerimizi gerçekleştirmek. Aklınıza ne geliyorsa. Bu 36.5 milyon lira ile yapma sınırı içerisindeyim. Hani elimiz çok bol değil. Çok önemli bir şey anlatıyorum. Bir mali disiplini sağlamaktan bahsediyorum. Bunu kılı kırk yararak yaptık. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Şu anda bana borçlanma yetkisi vermemek demek elimi kolumu bağlamak demek. Kentin rahatsız olması demek. Hareket alanımın daralması demek” dedi.

“VATANDAŞLARIMA HİZMET SÖZÜ VERDİM”

Başkan Seçer, israfta geçit vermediklerini ve aldıkları kararlarda dengeli bir yol izlediklerini söyledi. Belediye başkanlığı ve meclis üyeliği koltuklarının kalıcı olduğunu, bu sebeple siyasi değil, Mersin’in geleceği adına kararlar alınması gerektiğini vurgulayan Seçer: “İşimiz çok, Mersin önemli bir kent. Coğrafyası geniş. Hizmet maliyeti farklı coğrafyalardaki Büyükşehir’lere göre birim olarak daha yüksek bir kent. Ama şansımız, güçlü bir kentiz, güzel bir kentiz, çalışan, üreten, bereketli bir kentiz. Dengeli gidiyoruz, ne yaptığımızı biliyoruz, 5 düşünüp 1 karar veriyoruz. İsrafa geçit vermiyoruz. Bu samimiyetimize inanın. Sizden borçlanma yetkisi isterken, yürüdüğümüz bu yolda siyasi değerlendirmelerden uzak karar verirsek, Mersin’in gelişmesine hepimiz katkı sunmuş oluruz. Mersin iyi noktalara gelir. Biz bugün varız, yarın olmayabiliriz. Biz baki değiliz, bu koltuklar baki. Kim gelirse gelsin burada herkes hizmet sözü vererek o yurttaşa hizmet sözü vererek buralara geliyor. Ben de vatandaşlarıma hizmet sözü verdim. Hizmet etmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

“MERSİN’E İHANET ETMEYELİM”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit mecliste söz alarak, “Zannediyorum Mayıs ayında piyasa faiz oranları yüzde 7’lerdeyken şirketler ihtiyacı alır kenara koyar demiştik. Bugün alınsa bile bu kredi maliyet iki kat yükseldi. Ortaya koyduğunuz çalışma performansı, mali disiplini sağlamanız, attığınız her adımı ölçebilmeniz büyük bir kazanç. Ancak bu gibi engellemelerden kaynaklı bazı gecikmeler yaşanabilir. Biz de il başkanlığı yaptık. Ben MHP Mersin’i yönettiği dönemde 42 ay CHP il başkanlığı yaptım. Borçlanmayı tartıştığımız tek grup toplantısı yoktur. Biz hizmet ediyoruz. Geçen günlerde Toroslar’da yapılan Cemevi ile ilgili bir konu geldi. 2015 Mayıs ayında bir sözleşme yapılmış ama bazı mağduriyetler var. Diyelim ki bu borçlanmaya ‘hayır’ dedik. Yarın bu hizmetin sürdürülebilmesi için daha seri adımlar atılması istenecektir. Ama burada ayağından tutarak, çekerek nasıl isteyeceğiz? Yapılan hizmette Büyükşehir diye bir yer yok, Büyükşehir dediğimiz ilçelerimiz. Bu kent için ortak akıl ile hizmet etmek zorundayız.Seçildikten sonra şu, bu ittifak yerine Mersin ittifakı oluşturmak zorundayız. Bunu oluşturmazsak bu kente ihanet etmiş oluruz. Vahap Seçer’in performansını ölçmek için önce destek vereceksiniz. Sonra eleştireceksiniz. Ama siz ayağından çekerseniz halkta bunu görecek ve buna göre bir değerlendirme yapacaktır. Önce etik, sonra siyaset gelmeli. Siyasi bakış açısı ile bu işe hayır demek çok basit. Bu işlerin vicdani siyasi sorumluluğu bu işlere ‘hayır’ diyenlerde olacaktır. Hizmet aksamış ise siyasi sorumluluğu üzerine almış olacaksınız. Halbuki sonuna kadar önünü açın ki bizde halkta hesap sorsun” diye konuştu.

HDP’DEN BORÇLANMAYA DESTEK

Söz alarak borçlanma lehine konuşan HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi, “Bu gidiş gelişlere bakıldığı zaman gerçekten bir ihtiyaç olduğu ve bütçe disiplini olduğu görülüyor. Geçmişten gelen borçların azaldığı da görülüyor. Elbette biz başkana ve idareye güceniyoruz ama bu yeterli değil deniyorsa meclisi denetleme komisyonu oluşturulacak bu rakamlar orada yeniden gözden geçirilebilir. Bütçede denkliğin sağlanması mümkün olmuyor, pandemi süreci yaşıyoruz. Dünyanın başında covid 19 gibi bir bela var. Önümüzdeki süreçte inanıyoruz bu giderilecek ama sürecin dayattığı bir takım sıkıntılar, zorluklar var. Bu sadece Mersin için geçerli değil.  Bir trilyon civarındaki bütçeye 250 milyon TL borçlanma öngörülüyor. Bu yüksek bir oran ama ülkenin yaşadığı koşullar, gelişen olumsuzluklar kendisini dalatmış ki borçlanma öngörülmüş. Mutlaka ek bir takım çalışmaların yapılması gerekir. Önümüzdeki sürecin nasıl işleyeceği de belli değil. Tüm kesimlere destek verilmesinde merkezi hükümetin çalışmaları yeterli olmuyor, yerel yönetimlerinde elini taşın altına koyması gerekiyor ama bunun için de para lazım. Paranız yok ise bu hizmetlerin hiçbirini yapamazsınız. İlçelerimizin 2021 yılı bütçelerini oy birliğiyle kabul ettik. Kapağını açmadan kabul ettik ama bu ilçelerimizin çoğu borçlanmayı öngörüyor. Örneğin Yenişehir, Erdemli, Toroslar, Mut, Silifke, Çamlıyayla, Tarsus Belediyeleri 2021’de borçlanmayı öngörüyor. Biz bunu oy birliğiyle geçirirken, ‘Borçlanamazsınız’ demedik. Ama Büyükşehir’e geldiği zaman bir zorunluluk, imtiyaz ise bu talebin karşılanması gerektiğini, gerek hizmetlerin, gerek pandeminin yarattığı ek giderlerin karşılanması açısından, bütçe disiplin takip edilerek harcanması gereken yerlere harcanması gerektiğine inanıyorum. Gelin bu borçlanma yetkisini verelim. Ama yönetimimizden, başkanımızdan hesabını da soralım. Denetim görevimizi yapalım. Bu paranın kuruşu kuruna nereye gittiğine dair denetim görevimizi yapalım” ifadelerini kullandı.

MHP’Lİ TOPKARA: “OLAYLARI SİZ KAŞIYORSUNUZ”

Meclis Üyesi Mehmet Topkara, Başkan Seçer’i suçlayarak, “Bir kere siz bu olayları kaşıyorsunuz belli. Burada bir tahrik, konuyu saptırma var. Bu konuyla ilgili münazaralar yıl içinde yapıldı. Komisyonun nasıl çalıştığı ile ilgili az önceki esnaf olayında teşekkür ettiniz. MESKİ’nin ücret ve tarifelerde resmi olarak komisyonun yetkisi olduğu halde komisyonu her defasında işinize gelmediğinde yok sayıyor, işinize geldiğinde teşekkür ediyor, ‘burada ağa benim, paşa benim, sözümün üstüne söz yok, meclis üyelerinin bir anlamı yok’ diyorsunuz. Biz itiraz ettiğimizde şehri germekten öte bir çalışma olmuyor. Siyasi kimliğimiz ile bugüne kadar kente katkı yaptık, dün de vardık, yarında olacağız. Bunu siyasetini, polemiğini yapmaya hiç gerek yok. Siyaseti bilen bir adamsınız ama Mersin halkını kandırmayın lütfen. Mersin halkının aklıyla dalga geçmeyin. Bizim grup başkanımız il başkanımızdır, sizin de grup başkanınız il başkanıdır. Bu kanunu biz çıkartmadık. İl başkanım ile bir toplantı yapıyor çıkıp burada dile getiriyorsam bu alay edilecek veya yanlış beyan verilerek anlatılacak bir şey değil. Tabiki ben partimle beraber hareket edeceğim. Biz adımızla girmiyoruz seçimlere hepimizin partimize saygımız vardır. Ama koltuğa geldikten sonra ‘il başkanını tanımam ‘anlayışı o siyasetçinin egosunun tavan yaptığı anlamına gelir. Biz egomuzu aşmış insanlarız. Mersin’e yarar çabasındayız. Mersin halkı adına ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Borçlanma ile ilgili konu komisyonumuzda görüşüldü, reddedilmesinin bir çok sebebi var. Yıl bitmiş. Faizler yükselmiş. Bu konuda meclise fikir verme durumunda değiliz. Komisyon olarak gereğini yapalım meclisin takdirine sunalım, kararı meclis versin dedik. Biz 7 kişi komisyon kararı ile insanların fikrine ipotek koyma çabasında değiliz. Bu konu 7 meclis üyesinin verebileceği bir kara değildir. Takdiri meclisi bıraktık. Konuşulacak çok konu var ama burada ortalığı germek, üzerine gitmek, onu halkın önüne atmak, hataya sürüklemek gibi bir başkanımız olduğunu gördüm. Sizin iki yüzünüz var, olumsuz olduğu zaman ‘Ağanın lafının üzerine laf olmaz’ tarzınız var. Biz burada dürüst, samimi, şeffaf bir şekilde işimizi yapmaya çalışıyoruz. 19-20 aydır yaptığımız işlerin hesabını da veririz, bundan öncesini de veririz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm grubun meclisin takdirinde ve yetkisinde olan bir konuda meclis üyelerinin vicdanı hür iradeleri ile verdikleri kararları Mehmet Topkara’ya bağlamanız, art niyetinizi ortaya koymuştur. Ben konuşsam aynı şeyi yapacaksınız. Yine bana yükleneceksiniz. Bu meclisi yöneten benim sanıyorsunuz. Sizin bu düştüğünüz hataya düşmemeyi yeğledim. Ama yine o kadar tazyik oldu ki iki çift laf etmek istedim. Konuşmalarımı ileriki konuşmalarıma balkıyorum” dedi.

SEÇER: “ALAYA ALMAK HİÇ HOŞ DEĞİL”

Topkara’ya yanıt veren Seçer, “Borçlanma konuşulurken orta sıralardan ‘haydi oylamaya geç’ diye gülücükler falan geldi. Bu çok şık bir hareket değil. Bir meclis üyesine yakışmaz. Hele o meclis üyesi belediye başkanıysa hiç yakışmaz. Ciddi bir konu konuşuluyor. Burada belediye başkanının gırtlağı yırtılmış. Bir saattir bir şey anlatmaya çalışıyorum. İlkokul çocukları gibi tavır göstermek ne meclise ne Mersin’e ne de siyasete yaraşır. Efendim tahrik etme. Tahrik olmayın siyaset yapıyoruz. Şu anda çoğunluk sizde onun verdiği güçle konuşuyorsunuz. Mecliste çoğunluğunuz olmasa şu anda mevcudunuzun yüzde 50’si burada olmazdı” dedi.

“ANKARA’DAN BAĞIMSIZ SİYASET YAPIN”

Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini borçlanmaya neden ret oyu verdikleri konusunda Meclis’i bilgilendirmeye davet eden Başkan Seçer, “Eğer bu konu açıkta kalırsa, o zaman şöyle düşünüyor insanlar; Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde oylar Mersin’in selameti, Mersin’in geleceği, Mersin’in menfaatlerine göre değil, her siyasi partinin kendi içerisindeki yaptığı değerlendirmeler sonucu, siyasi değerlendirmeler sonucu, burası çok önemli, kararlar alınıyor ve mecliste uygulanıyor. Bunu ben söylemedim. Geçtiğimiz mecliste Sayın Topkara söyledi. Şöyle dedi; ‘Siz bana çok yükleniyorsunuz. Ben burada her söylediğim benim fikrim değildir. Benim Grup Başkanım var. İl Başkanımdır. Ben onun aldığı kararlar doğrultusunda konuşuyorum’ dedi. Şimdi bu çok tehlikeli bir söylem. Bunun altını çizmek lazım. Yani Mersin’i Büyükşehir Belediye Başkanı değil, Mersin’i Mersin Büyükşehir Belediyesi meclisi değil, bir partinin il başkanı yönetiyorsa vay demokrasimizin geldiği noktaya derim. Onun söylediği söz olduğu için ben bu konuyu açmak zorunda kaldım. Dolayısıyla burada Cumhur İttifakı içerisindeki özellikle AK Partili meclis üyelerinin dikkatini çekmesini isterim. Onlar çok daha şu anda önemli bir kritik eşikteler. Türkiye’de Cumhur İttifakı’nın ikbali ve istikbali için Mersin’i feda etmeyin. Buradan da AK Partili üyelere bir mesaj olsun. Tekrarlıyorum, Türkiye genelindeki Cumhur İttifakı’nın ikbali ve istikbali için Mersin’in geleceğini feda etmeyin. Ankara’dan bağımsız siyaset yapalım” dedi.

“ALACAĞINIZ KARAR TAMAMEN SİYASİ”

MHP’li Meclis Üyesi Mahmut Tat da tahrik edilme ve hakarete varan söylemlere tepki göstererek, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bir belediye olduğunu söyleyip, “Belediyemiz kendi gücüyle bu yatırımları yapabilir diye düşünüyoruz bu münasebetle Cumhur İttifakı olarak bu kredi uygun bulmadık” ifadelerini kullandı. Başkan Seçer ise “Ben ne yapacağım bu parayı. İhtiyacım olmayan parayı niye ben isteyip durayım? Yani balya balya masanın üstüne koyacağız, belediyenin odasında oturup izleyecek miyiz? Bak ne güzel paramız var. Borç yiyen kendi kesesinden yer, bunu bilmeyecek kadar cahil insanlar değiliz” diye konuştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin projelerini ve aldıkları kararları ne yaptıklarını bilerek hayata geçirdiklerini vurgulayan Seçer, “Burada alacağınız karar tamamen siyasi bir karar. Mersin halkını hiç kandırmaya gerek yok. Bana hesap, kitap, faiz oranı… Ben faiz ödeme meraklısı mıyım? Ben Mersin’i faizcilere mi teslim edeceğim? Böyle saçma bir şey mi olur? Ben yatırımdan bahsediyorum, yoldan bahsediyorum, kaldırımdan bahsediyorum, fakirden fukaradan bahsediyorum, sinekle mücadeleden bahsediyorum, yeni otobüs alımından bahsediyorum. 170 milyon lirasını ödeyeceğim. Yapmayın arkadaşlar. Birbirimizi kandırmayalım. Söz almak için söz almayın. Halk sizi izliyor. Halk ahmak falan değil. Kusura bakmayın siz engelliyorsunuz. Belediyemizi engelliyorsunuz. Biz size bunu yapmadık. Akdeniz'de yapmadık. Çoğunluğu bulamadığınız hiçbir yerde yapmadık. Dürüst olalım” diye konuştu.

GÜLTAK: “BENİM ÜZERİME NEDEN OYNUYORSUNUZ ANLAMIŞ DEĞİLİM”

Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak ise, “Ben Akdeniz Belediyesi olarak, Mustafa Gültak olarak bu borçlanmanın neresindeyim anlayamadım. Dönüp dolaşıp top bize geliyor. Çöp dağlarından bahsettiniz. Ben haftanın 3 günü mahalleleri gezen bir belediye başkanı olarak yarım metre çukurları anlamadım. Metro ile ilgili açıklamalarımız oldu. Zeka seviyem yüksektir eczacılık fakültesinden mezun oldum. Sizde ziraat mühendisisiniz. ‘sen ne anlarsın metro’dan’ demek yanlış bir tavır. Sizin sıkıntılarınız var ise çıkar ‘ey Gültak ey bunu söylüyorsun’ dersiniz. Ben Metro’nun doğru proje olduğuna inanmıyorum, sizin bürokratlarınızda inanmıyor ama size gelip söyleyemiyor. Üniversitemiz var, bakanlık var.  Sıkıntı şu; bütçenin neresinde de Akdeniz Belediyesi bu kadar gündem oldu? Akdeniz’in insanları bize oy verdi ve seçildik. Burası Akdeniz Meclisi değil ki ben hesap vereyim, ben orada hesap veriyorum. 2024’de seçim olacak ve ben yine aday olacağım bunun kararını da Akdenizliler verecek. Benim hesap vereceğim bir makam değil burası. Sizler konuşulanlara cevap vermek zorundasınız. Biz de kendi bölgemizi ilgilendiren konularda sormak zorundayız. Ben çok sakinim. Yenipazar’dan geçen hafta geldim. Ya siz farklı bir yere gidiyorsunuz ya ben farklı bir yerler gidiyorum. Şuna üzülüyorum; Akdeniz’i konuşmamanın anlamı yok burası Büyükşehir. Ayrıca biz Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ı seviyoruz. Sizin partinizin lideri var ise bizim de bir partimizin lideri var. Talimat almak gerekirse bunda ne var ki? Saray’dan talimat alıyorsunuz’ deniyor. Saray’ın işi gücü kalmadı Mersin Büyükşehir’in borçlanması ile uğraşacak. O herkesin cumhurbaşkanı. Neden müdahale etmiyorsunuz? Bizim Cumhur ittifakı pazara kadar değil mezara kadar. Gererek tahrik ederek buradan Mersin’e, Akdeniz’e bir şey çıkmaz. Topu benim üzerimde çevirmeyin. Buranın gündemi değildir Akdeniz. Benim üzerime neden oynuyorsunuz anlamış değilim ama reklamın iyisi kötüsü olmaz” ifadelerini kullandı. 

SEÇER: “GİT ULAŞTIRMA BAKANINI ELEŞTİR”

Başkan Seçer ise, “Neresine cevap vereceğim ki. Her ortamda söz alıp, size ait olan olmayan devletin yatırımlarını, büyükşehirin icraatlarını her yerde değerlendiren sizsiniz. Sizin partinizin bir il başkanı var ama il başkanı, vali, bakan, TOKİ başkanı görevini de siz yapıyorsunuz. Büyükşehir ile ilgili bir konu oluyor, Büyükşehir belediye başkanı ile hiç oturup konuşmadan değerlendirme yapıyor. Kaç gündür her çıktığı yerde Metro ile ilgili açıklamalar yapıyor. Bu projeyi eleştiren Sayın Gültak eleştirecek birini arıyorsa ulaştırma bakanını arayacak. Cumhurbaşkanını arayacak, 2019 yılında yatırım programına alan cumhurbaşkanıdır. Bakanlık, cumhurbaşkanlığı danışmanları, projeyi hazırlayan mühendisler hiçbir şey bilmiyor ama Sayın Gültak her şeyi biliyor. Gelin bunun içinden çıkın. Burada borçlanma tartışılıyor. Siz ben borçlanma almadım’ diye oradan bir sataşmada bulundunuz. ‘borçlanama almadan hizmet yapıyorum’ dediniz. Ben de ona istinaden geçen hafta Akdeniz’e gördüğüm manzaraları birinci ağızdan sizlere aktarıyorum. Sokaklara gidin yapılan işleri görün. Ben kimsenin yaptığı işi farklı manipüle ederek anlatmıyorum. Burada ne bir partinin sayın genel başkanına ne de ülkeni cumhurbaşkanına kimse hakaret etmemiştir. Bunu siz uyduruyor, durumdan vazife çıkarıyorsunuz. Böyle bir şey olması durumunda bile bu partinin grup sözcüsü vardır. O söz alır. Siz bir belediye başkanısınız, meclis üyesisiniz herkes kendi görev alanı içinde kalırsa böyle bir sorun olmaz” dedi.  Tartışmaların ardından oylamaya geçildi. Başkan Seçer, oylamanın komisyon kararı şeklinde değil idareden gelen haliyle oylanmasını istedi. Bunun üzerine idarenin teklifi tekrar okundu. Ve oylamada 32’ye kabul oyuna karşılık Cumhur İttifakı’nın 36 oyu ile borçlanma yetkisi reddedildi.