Haber Merkezi
HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, konuyla ilgili TBMM Başkanlığına bir araştırma önergesi vererek, mevsimlik tarım çocuk işçi sayısının belirlenmesi, çocuk işçilerin; sağlık, barınma, eğitim ve sosyal şartlarının düzeltilmesi amacıyla bir Meclis araştırılması açılmasını talep etti.
“1 MİLYONUN ÜZERİNDE ÇOCUK İŞÇİ VAR”
Türkiye’de çocuk işçi sayısı resmi rakamlara göre 720 bin civarında olduğunu ancak göçmen çocuk işçiler de dahil edildiğinde bu sayının 1 milyonun üzerinde olduğunu iddia eden HDP’li Turan, “Çalışan her 3 çocuktan 1’i ise tarım sektöründe çalışmaktadır. Türkiye'de 18 yaş altı mevsimlik gezici tarım işçisi çocuk sayısı ise kesin olarak bilinmemektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen 1994, 1999, 2006 ve 2012 yıllarındaki çocuk işgücü anketleri de mevsimlik gezici tarım işçiliği yapan çocukları kapsamadığından kamuoyuyla paylaşılan herhangi bir veri bulunmamaktadır. Mevsimlik tarım çocuk işçiler, çalışma ve barınma koşulları nedeniyle, diğer çocuk işçilerden farklı sağlık ve güvenlik tehditleriyle karşılaşmaktadırlar. Fare, yılan, akrep, kırkayak vb. böceklerin yaşam ortamında bulunması; sağlıksız içme ve kullanma suyu, saklanamayan ve korunamayan gıdalar, koşulların sağlıksız olduğunu göstermektedir. Çocuk işçiler, mutfak, banyo ve tuvaletlerin yetersiz olduğu, temiz suya erişim imkanlarının kısıtlı olduğu yerlerde, naylon ya da bezden yapılan çadırlarda kalmaktadır. Bunun yanı sıra, kız ve erkek çocukları arasında ayrımcı bir tutumun olduğu ortadadır. Kız çocuklarının bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanma oranı yüzde 12 iken erkek çocuklarının bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanma oranı yüzde 52’dir. Yine kız çocukları tarlada çalışmalarının yanı sıra kendilerine verilen ev işlerinin sorumluluğu altında ezilmektedir. Genel olarak çocukların ruh sağlığı; uzun çalışma saatleri, monotizm, yetersiz uyku, eğitimden uzak kalma ve yetersiz oyun zamanı gibi nedenlerle olumsuz etkilenmektedir” ifadelerini kullandı.
“UCUZ İŞGÜCÜ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR”
Diğer yandan ucuz iş gücü olarak görülen bu çocukların kendi fiziksel güçlerinin üzerinde ve ergonomik olmayan araç gereçle çalışmaları nedeniyle kas iskelet sistemi ağrıları ve yaralanmaları ile karşılaştığına dikkat çeken Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hem tarlalarda geçirilen zaman hem de eldiven ve benzeri koruyucu olmadan yapılan toplama ve hasat işleri, çocukların organik tozlar, toprak ve bitkilerle temasını arttırmakta alerjik ve kontak dermatitlere neden olmaktadır. Tarım alanlarındaki tehlikeli işlerden biri olan ilaçlama işleminden çocukların yaklaşık yüzde 4'ü doğrudan, diğerleri ise dolaylı olarak etkilenmektedir. Uzun süreli tarım ilacına maruz kalmanın, kanser, zihinsel engel, kısırlık, kendiliğinden düşük, intihar gibi pek çok fiziksel, ruhsal ve nörolojik sağlık sorunlarına neden olduğu bildirilmektedir. Çocuk işçiler ayrıca trafik kazası, su kanalında boğulma, vb. iş kazlarına da maruz kalmaktadırlar. Çocuklar, temel eğitim ve yaşam boyu öğrenme olanaklarından da yoksun bir şekilde, 180 günlük eğitim yılının 60 gününü tarlada çalışarak geçirdikleri için eğitimlerini aksatmak durumunda kalmaktadır. Bununla birlikte Covid-19 sürecinde eğitim ve öğretimde uzaktan online eğitime geçildiğinden bir dijital eğitim platformu olan Eğitim Bilişim Ağı’ndan (EBA) yararlanabilmek; televizyon, tablet/bilgisayar ve internet bağlantısına sahip olmayı gerektirirken, tarım sektöründe çalışan çocuklar gerekli alt yapı ve donanımdan yoksun oldukları için bu eğitimi alamamaktadır. Mevsimlik tarım çocuk işçi sayılarının, yaş ve cinsiyetlere göre kapsamlı olarak belirlenmesi; barınma, eğitim, sağlık, sosyal ve çalışma şartlarının düzeltilmesi amacıyla bir meclis araştırması elzemdir.”