Necdet TAŞ
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde pandemide büyük sıkıntılar yaşayan toplu taşıma ve hal esnafına nefes aldıracak önemli kararlar alındı. Toplu taşımada yeni araç alımları, araç değişikliği, devir ve uygunluk belgesinde aranan araç yaşı 10’dan 15’e çıkarıldı. Vize ücretlerinde ise indirime gidildi. İndirimden 6 bin 419 plaka sahibi esnaf yararlanacak. Ayrıca, Büyükşehir’e bağlı toptancı hal komplekslerindeki esnafın teminat miktarı da düzenlendi. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Ocak Ayı 2. Birleşimi’nde pandemi tedbirleri kapsamında salona misafir kabul edilmeyerek, girişler HES kodu alınarak gerçekleştirildi. Toplantıda bir önceki meclisten komisyonlara havale edilen 8 ve idareden gelen 2 konu görüşülerek karara bağlandı. Gündemin ardından geçilen dilek ve temenniler bölümünde ise Başkan Seçer, meclis üyelerinden gelen soru ve önerileri değerlendirdi.
TOPLU TAŞIMA ESNAFINA MÜJDE!
Meclis’te, ticari taksi, özel halk otobüsü, minibüs gibi toplu taşıma araçlarıyla ilgili yönetmelikte değişiklik yapılarak; yeni araç alımları, araç değişikliği, devir ve uygunluk belgesinde aranan araç yaşı 10’dan 15’e çıkarıldı. Toplu taşıma araçlarındaki vize ücretlerinde de indirime gidildi. Öğrenci taşımacılığı yapan S plakalı araçlardan vize ücretlerinde yüzde 90 indirim yapılacak. T, M, H, C ve personel taşımacılığı yapan S plakalı araçların vize ücretleri ise yüzde 55 indirimle tahsil edilecek. 6 bin 419 adet plaka sahibi esnafın destekten yararlanacağını vurgulayan Seçer, şunları söyledi: “Niye yüzde 55-yüzde 90 farkı var? Bildiğiniz gibi öğrenci taşıyan servislerimiz bu süreçte en çok mağduriyet yaşayan toplu taşıma araçları oldu ve bizim de feragat ettiğimiz tutar 1 milyon lira civarında bu gelirden. Toplu taşıma araçlarının devir işlemlerinde hem faaliyet yaşlarında 10-12 sınırı eşitlendi. 15 yaşa çıkarıldı. Hem devirler 15 yaşına kadar yapılabilecek hem de faaliyetleri bir aracın 15 yaşına kadar devam edecek. Geçtiğimiz meclis toplantısında da S plakalardan uygunluk belgesi almayı Temmuz ayına kadar durdurmuştuk. Toplamda 1564 araç öğrenci güzergah izin belgesi taşıyor. Yaklaşık olarak 1,5 milyon lira toplu taşıma esnafına katkı yapmış oluyoruz. Yani vize, uygunluk belgesi indirimi, bütün bunlar içerisinde 1,5 milyon lira gibi bir gelirden belediye feragat etmiş oluyor.” Ayrıca, Büyükşehir’e bağlı toptancı hal kompleksleri içerisinde faaliyet gösteren esnafın 2021 yılı teminat miktarının, kiracılar için ihaledeki 1 yıllık kira bedeli kadar; malikler için ise bulunduğu toptancı halinde kiralama yoluyla işletilen emsal işyerlerinin yıllık en alt limiti ile en üst kira limitinin aritmetik ortalaması sonucu elde edilecek bedel kadar alınması kararlaştırıldı.
“MESKİ’YE BANKALARDAN BORÇ ALMA İMKANIMIZ OLMADI”
2020 yılında Büyükşehir Belediyesi olarak bir borç kullanma yetkisi alamadıklarını hatırlatan Seçer, “Ancak bu toplantıların birinde dendi ki, ‘Sayın Başkan 50 milyon lira biz size İller Bankası'ndan teminat mektubu almak için yardımcı olduk’. Allah razı olsun. Öyle zorlu bir süreç ki bu dönem Belediye Başkanlığı, gerçekten bunu kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Bir tarafı zar zor aşıyorsunuz, diğer tarafa takılıyorsunuz. O teminat mektubundan 10 milyon lira yalvar yakar, rica minnet İller Bankası’ndan zar zor Ekim ayı içerisinde kullanabildik” diye konuştu. Seçer, geçtiğimiz yıl borçlanma almak için İller Bankası’nı aşamadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bir meclis üyesi arkadaşımız benden Civanyaylağı, bir diğer meclis üyemiz ise Hebilli’nin köprüsünü, yolunu, asfaltını istedi. Birçoğunuz istiyorsunuz. Ben piyasadan kötü bitüm alıp, kalitesiz bitüm alıp, kalitesiz asfalt yapmamak adına, bunu Türk Petrol A.Ş.’den alıyordum. Peşin almak zorundayım. Köy yollarını yapmak için, şehir içine yapmak için. Ben her ay 4 milyon lira bitüme para vermek zorundayım. ‘Gel bana İller Bankası'ndan mektup getir 3 ay, 6 ay, 12 aya kadar makul bir vade farkıyla bu bitümü size verelim’ dedi. Bunu bir kamu kurumu, bir kamu kurumuna söylüyor. İller Bankası beni 31 Aralık akşamına kadar uyuttu. ‘Verdik’, ‘vereceğiz’, ‘hazır’, ‘yönetime girecek’ ve vermediler. MESKİ’nin 68 milyon liralık teklifi ile geldik. Uygun görmediniz. Veto ettim, ısrar kararı istedim, çoğunluğu sağlayamadınız. Öyle ya da böyle borçlanma yetkisi aldık. Ama İller Bankası'nı aşıp MESKİ’ye bankalardan borç alma imkanımız olmadı. 31 Aralık akşamına kadar beni uyuttular, beklettiler ama vermediler. Bunun da konuşulması lazım. Biraz sonra pandemideki yardımlara geleceğiz. Konuşalım, yardım yapalım. E yapalım. Çok güzel fikir veriyorsunuz Allah razı olsun ama para konusunda böyle bir yardımı yok Meclis’in. Ama fikir çok güzel. Hani bazı insanlar da vardır, çok güzel fikir verir ama para istedin mi ‘haydi eyvallah’ der, arkasını döner gider. Şimdi bunları da konuşmamız lazım.” Konuya ilişkin olarak “Dün böyle oldu, yarın bakarsınız farklı bir karar çıkar” diyen Meclis üyesine yanıt veren Seçer, “Rahmetli Demirel gibi konuştunuz, ‘Dün dündür, bugün bugündür.’ Anlıyorum ama vakit geçiyor. Zaman değerli, kaynak israfı, emek israfı, vatandaş hizmet bekliyor, Mersin kaybediyor. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Elbette ‘Dün dündür, bugün bugündür.’ Düne ait ne varsa dünde kaldı. Artık yeni şeyler söylemek lazım. Hem fikiriz, biz de o yoldayız ama bunları da konuşmak lazım” dedi.
“ŞARTNAMEYE UYGUN OLMADIĞI İÇİN İPTAL KARAR VERDİM”
AK Partili Meclis Üyesi İsmail Yerlikaya’nın son günlerde Büyükşehir Belediyesi’nde iptal edilen araç ihalesini sorması üzerine Başkan Seçer, şöyle devam etti: “İhale şartnamesine uygun olmadığı bir süreçte yetkimi kullanarak, bu ihalenin iptaline karar verdim. Niye karar verdim? İhale yapılmış, şartnamesi var, bana 10 tane kırmızı kalem getireceksin. Bana pembe kalem getirirsen bu ihaleyi iptal ederim. Bu kadar basit. İhale iptal olmuştur. Ben en kaliteli malı, en makul malı almak isterim. Ama bu başka bir şey. Efendim, ‘adrese teslim ihale yapılıyor’, efendim ‘falancaya ihaleyi vermişler’. Bunlar çok dayanağı olan iddialar değil. Bu işleri bilirsiniz. Ben bu konuda yorum da yapmak istemiyorum. Bu ilk değil, son da olmayacak. Bu bana ait bir durum değil, benim belediyeme ait bir durum değil. Bütün belediyelere, bütün idarelere, hükümetinize dair çıkan söylentiler olabilir, iddialar olabilir. Bunlar gayet doğaldır. Biz müsterih miyiz? Biz rahat mıyız? Her şeyi kanun, nizam çerçevesinde yapıyor muyuz? Bırakalım, müfettiş göndermişler. Buyursun Müfettiş Bey geldi. Mülkiye müfettişi, beni de ziyaret etti. Gitti çalışmalarını yaptı, odasını tahsis ettik. Gazetede haberi çıkmış, o onu demiş, bu bunu demiş. Orada varsa bir yanlış yapan, yargı yolu açık. İdarenin işlem ve eylemlerine yargı yolu açık. Anayasanın amir hükmü. Her şey yasa çerçevesinde olur bu memlekette.”
“BU MEMLEKETİN HER KURUŞUNU BENİM TAKİP ETMEM LAZIM”
Başkan Seçer, bir meclis üyesinin işçilerin görev değişiklikleri ile ilgili açıklamaları üzerine, “Bizim en yoğun çalışan dairemiz Çevre Koruma. Çok sayıda bir mesleği ya da bize faydalı olduğu bir mesleği ya da becerisi olmadığı halde 1000’den fazla eleman bu belediyeye alınmış. Şimdi pandemi süreci, odalar küçücük, iş yapan gereğinden fazla bir mevcut varsa iş yapamaz hale geliyor. İş yapmayan da onu engelliyor. Onun için dedik ki biz Çevre Koruma’ya bir rotasyon yapalım. İnsanlar çıksınlar çevre temizliğinde bize yardımcı olsunlar. Ama süpürge tutmak, temizlik yapmak onların onurunu incitiyorsa binlerce insan ekmek için bu kapıda, belediyenin kapısında. Ekmeğine, çoluğuna çocuğuna rızık götürmek için akşama kadar o kapıda kadınlar süpürge sallıyor bu memlekette. Ama bunu konu ediyorlarsa hukuken istifa ederler, ayrılırlar. Ben bir şey diyemem. Ama Anamur’da, Tarsus’ta belediyenin sınırları içerisinde olan her metrekarede kanun böyle diyor. Memurlarda aynısını yapamıyoruz. Bence bu yasaların değişmesi lazım. Anamur'a memuru tayin ediyorsun, Anamur’da memurun yok, aile bütünlüğü diyor, geri geliyor. Bakın bir odada 10 tane memur oturuyor. 2’sinin işi var, 8’ine iş veremiyorsun. Çünkü iş yok. Ne vereceğim? Git Anamur’a, Anamur’u ihya et. Git Gülnar’a, git Mut’a, bir mahkeme kararı geri dönüyor. Bu anlayışla bu memleket bir yere gelmez, çok açık söylüyorum. Bu yasalarda değişiklikler yapılması lazım. Bu memleketin her kuruşu değerliyse, her kuruşunu benim takip etmem lazım” diye konuştu.
“BİZ GELDİK MEMLEKET TEMİZLİK YÜZÜ GÖRDÜ”
Göreve geldikten sonra işe alınan personelle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, “Gereksiz onlarca, yüzlerce istihdam ediyorsunuz dediğiniz noktada ‘hop’ dedim. Buyurun aldığımız elemanların mesleğini, şu anda ne yaptığını birer birer gösteririz. Biz geldik, memleket temizlik yüzü gördü. Biz geldik, ağaçlar gün yüzü gördü, peyzaj bakımı gördü. Çevre Koruma aktif çalışmaya başladı. İlk yılımızla geçen yılın sinekle mücadelesinde vatandaşların şikayetine bakın. Biz TEKSİN diye bir yapı kurduk. Bu çok önemli. Bize binlerce çağrı geliyor. Biz oradan Mersin’i yönetiyoruz. Nerede, ne zafiyet var? Nerede, ne talep var? Hangi daire işini iyi yapıyor? Hangi daire işini iyi yapmıyor? TEKSİN’den öğreniyoruz. TEKSİN kim biliyor musunuz? Bu memlekette yaşayan 2 milyon vatandaş. Herkes arayabilir. Herkes şikayetini oraya söyleyebilir” dedi. Başkan Seçer, ayrımcılık yaptığına ilişkin iddialar üzerine de, “Dediniz ki bana suç işliyorsunuz. Çok üzüldüm. Aslında siz o kelimeyle suç işliyorsunuz. Siz ayrımcılık yapıyorsunuz. Benim böyle bir fikrim yok. Bu rotasyona tabi tutulanların farklı bir nedenden dolayı mı o görevlendirme alanına gönderildiğini düşünüyorsunuz? Ben çalışanımın kabiliyetine, maharetine bakarım. Adam inşaat mühendisi olarak alınmış, bir habbe bana faydası yok, bir anahtar tutmamış. Makine mühendisi olarak, makine teknikeri olarak kalmış. Bir proje çizmemiş. Yazık değil mi? En az vatandaşın cebinden çıkan bir çalışanım için, bir asgari ücretli için sosyal hakları, SGK’sı, aldığı maaş 6-7 bin lira. Yazık günah değil mi? Bu para benim değil. Yani siz o zihniyetle yaptığımı düşünüyorsanız, peki şu anda en kritik görevlerde çalışan o bahsettiğiniz nedenden dolayı aslında bir yerlere gönderilmesi gereken memurlar niye hala aynı görevde? Şube Müdürü, Daire Başkanı, MESKİ’de, Büyükşehir’de ya da mühendis ya da en değer verdiğimiz teknik eleman en önemli projelerde çalıştırdığımız insanlar, onların hepsi bana mı oy veriyor? Benim siyasi görüşümün mensubu mu? Değil” dedi. Meclis üyelerini daha adaletli olmaya davet eden Başkan Seçer, “Geçen gün bir milletvekili televizyonda ahlak dersi veriyor. İbret, ibret. Soralım bakalım bir milletvekilinin kardeşi hangi belediyede ne kadar maaşa çalışıyormuş? Ben yönetime geldiğimde hangi birimde kaç para maaşa çalışıyormuş? Şu anda bizden kaç para tazminat almış? Bir soralım. Bana ahlak dersi veriyor. Herkes aynaya baksın. Tabanını da yanıltmasın. O tabanında binlerce insan aç geziyor. Ama o milletvekilinin kardeşi, rakam vermeyeceğim, hiçbir şey de yapmadan binlerce lira maaş alacak. Sonra çıkıp bana ahlak dersi verecek. Halkı kandıracak. O devirler bitti artık. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Bakın tüm samimiyetimle söylüyorum. Belediyeme katkı sunan herkes benim kardeşim, benim başımın tacı. Ama biz sanki bir kıyım yapıyoruz, bir kıyam yapıyoruz insanların ideolojisinden, dünya görüşünden dolayı onlara kötülük yapıyoruz. Bu bizi de üzüyor. 10 bin çalışanlı bir belediye. Bu belediyede çalışanlar benim döneminde işe girmedi, gözünüzü seveyim. Binlerce insan sizin döneminizde işe girdi. Binlercesi de çalışıyor” diye konuştu.
“HERKES İŞİNE BAKARSA BELEDİYEDE İŞ BARIŞI OLUR”
Seçer, bir meclis üyesinin belediye çalışanlarının kış ortasında işten çıkarıldığı iddiasına da yanıt vererek, şunları söyledi: “Kararname gereği 10 aydır bu ülkede bir kurum eleman çıkartamaz. İnsanların gözünün içine bakarak yalan söylemeyin. İnsanları bize düşman etmeyin. Toplumu karıştırmayın. Topluma nifak sokmayın. Ben kimi çıkartmışım? Nasıl çıkartabilirim? Yönetime geldik söyledik, son 6 ay girenler ahlaki değildir. Seçime giderken bir belediye başkanı eleman alamaz dedik, çıkardık. Adam çalışmıyor, bankamatikçi. Her iktidarda olur. Bizim devri iktidarımızda da olmuştur. Ama benim anlayışıma ters. Bunlara dedik, ‘kardeşim biz yollarımızı ayırmak istiyoruz, gelin lütfen ayrılın, tazminat verelim.’ ‘Hayır efendim, biz nasıl olsa alışmışız yıllardır maaş almaya’. Bu kamburu ne yapacağım ben? Dedik ki yollarımızı ayırıyoruz, mahkeme yolu açık. Tazminat çıkacaksa ben ödeyeceğim. Böyle daha karlıyım. Yani halk daha karlı. Herkes işine bakarsa bu memlekette, belediyede iş barışı olur. Herkes huzur içinde yaşar. Lütfen topluma da nifak sokmayın 3 tane oy için. Kendi tabanınızı konsolide etmek için insanları insanlara düşman etmeyin. Bu ahlaken de yanlıştır, dinen de, hukuken de, imanen de yanlıştır. Kimse de bana ahlak dersi vermesin.”
“BİZİM ALDIĞIMIZ TÜM ELEMANLAR İHTİYAÇTANDIR”
Seçer, binlerce personelin işten çıkarıldığı iddialarının doğru olmadığını belirterek, “Şunu çok net söyleyeyim ‘binlerce adam çıkartıldı’ bunlar palavra, bunlar yalan dolan. Çamur atmaktan başka bir şey değil. Bizim toplamda emekli edilen, istifa, askerlik, ölüm… Yani yılbaşı raporları 1000 civarında bir çıkış var. Bunun performansla dediğim rakamı 1050 kişi civarında. Tahminen 650 kişisi az önce bahsettiğim belediyemizin kurallarına, kaidelerine, çalışma anlayışına uygun olmayıp işten performans, disiplin gerekçesiyle iş akdi sonlandırılan, yollarımızı ayırdığımız” dedi. Otobüs şoförlerinde büyük sıkıntı yaşadıklarını aktaran Seçer, şunları söyledi: “Otobüste kötü muamele gören vatandaşları, yolcu indiği sırada arabayı hareket ettirip düşüren şoförleri, araba kullanırken bir elinde sigara bir elinde çay bardağı olan şoförleri hatırlayın. ‘Git derdini Vahap’a anlat’ diyen şoförleri hep biliyoruz. Biz sınavla, bunların da 30’a yakını kadındır, yeni belediye otobüs şoförü aldık 100’den fazla. Kamyon kiralanmış kamyon kullanacak şoför yok, greyder var greyder kullanacak operatör yok. Şimdi biz çok yeni sadece Yol Asfalt’a 139 yeni araç aldık. Bunun içinde kamyon da var, greyder de var, kepçe de var, her şey var. MESKİ ayrı bir iş bütünü var orada da. Farklı alanlar, yani onlarla beraber kaçak-kayıp bugüne kadar gidilmemiş siyasi münazaralarla. Adam kaçak su kullanıyor kimse ‘ne yapıyorsun?’ dememiş, fatura ödememiş. MESKİ’ye abone işlerine gidin bakın. Neler çıkıyor neler. Kaçak bahçe sulayanlar, kaçak su yahu! Ondan sonra yaylalarda su yok. Giden gelen yok. Hep bunlar soruşturma geçiriyor. Abone işleri kaçak-kayıp bütün bunlara teknisyen yok yeterli miktarda. Adam çok kabul ediyorum ama iş yapacak adam yok. Burası kamu sektörü anlıyorum ama bu kadar da olmaz dedirtmişler. İş yapmayanları biz ne yapacağız? Bizim aldığımız tüm elemanlar ihtiyaçtandır. Daha fazla hizmet götürmek içindir. Bakın kadın daireyi kurduk, yeniden yapılandırdık. Bir sürü etkinlikler yapıyoruz. Engelliler, sağlık, evde bakım hizmetleri başladı. Mola evleri açıldı. Bütün bunlara uzman insanlar lazım. Sosyolog, terapist, psikiyatrist. Biz bunları alıyoruz. Büro elemanı alımı çok kıttır. Ya da çok iyi yetişmiş mühendislere ihtiyacımız var, hep bağırarak söylüyoruz.” Düzenledikleri araç ihalesinin son ihale olacağını ifade eden Seçer, “Artık biz dönüştüreceğiz, şirketimiz üzerinden. Biz leasing yapamıyoruz. Ama şirket üzerinden yapabiliriz. Böyle yollar var biz kredi alamıyoruz. Siz borçlanma yetkisi vermedikten sonra teminat mektubu alamıyorum. Nakit kredi alamıyorum ama şirketlerin hukuken onların tabii ki şirketler hukuku farklı bir mevzuat ona dayalı yönetiliyor. Daha rahat hareket edebiliyoruz diye böyle bir model üzerinde çalışıyoruz” dedi.