Haber Merkezi
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, “Son günlerde Mezitli ilçemizde kurulacak olan sanayi sitesi alanı ile ilgili açıklamalar ve paylaşımlar Birliğimizce yakından takip edilmektedir. Kamuoyunda paylaşılan bilgilere ve yanlış anlaşılmalara karşı bu açıklama hazırlanmıştır. Bilindiği üzere Mersin ilinin sanayi sitesi sorunu bugünün değil geçmişin birikim ile ilerleyen kentin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Bu sorunun çözülebilmesi için Birliğimiz son 15 yıldır yerel ve merkezi idare düzeyinde çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Ancak kentin planlamasında yaşanan sorunlar ve kararlar nedeniyle kentin ticaret, konut, sanayi ve çevre alanları iyi şekilde yönetilememektedir. Öncelikle işletmelerimizin mevcut durumunu kamuoyunun bilgisine sunarak sanayi sitesi talebimizin haklı gerekçelerini paylaşmak istiyoruz. Mersin ilinde sanayi siteleri ve sanayi sitelerinin dışında faaliyet gösteren işletmelerin mevcut durumları incelenmiştir. Buna göre, Mersin Sanayi Sitesi, Mersin Tırmıl Sanayi Sitesi, Mezitli Sanayi Sitesi, Mersin Toroslar Sanayi Sitesi’nde toplam işyeri sayısı ise 1.358’dir. Sanayi sitelerindeki işyerleri %100 doluluk oranıyla çalışmaktadır. Mersin sanayi sitesi alanları içerisinde faaliyet göstermeyen esnaf ve sanatkâr işletme sayısı 4.545’dir. Bir başka ifadeyle imalat ve tamirat işlerindeki işletmelerin yüzde 76’sı Mersin ili merkez ilçelerinde mahalle ve sokak aralarında, apartman altlarında faaliyet göstermektedir. Bu işletmeler Otomotiv, Mobilya /PVC, Metal / Madeni, Mermer / Cam, Hurdacı, Elektrik / Elektronik, Matbaa / Reklam, İnşaat Malzemelerinin üretimi, imalatı, tamiratı ve ticaretini kapsayan 8 ana sektörde ve 164 meslek grubunda sınıflandırılmıştır. Buna göre Mersin ili merkez ilçelerinde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 80’i Otomotiv, Mobilya /PVC, Metal / Madeni sektöründe yer almaktadır. Mersin ilinde planlanacak olan yeni sanayi sitesi alanının bu dört ana sektörde faaliyet gösteren işletmeleri doğrudan etkileyecektir” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK VE ÇEVRE YÖNÜNDEN ZARAR VERİR”
“Birliğimizce ayrıca kent içerisinde mahalle aralarında faaliyet gösteren işletmeler işyeri güvenliği ve sağlığı ile çevre ve insan sağlığına yönelik etkileri açısından da incelenmiştir. Çalışma kapsamında incelenen işletmeler az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olarak işyeri güvenliği ve sağlığı tebliğine göre sınıflandırılmıştır. Buna göre, Mersin il merkezinde mahalle aralarında ve apartman altlarında faaliyet gösteren Az Tehlikeli Meslek Grubuna ait işletme sayısı 870 adet, Tehlikeli Meslek Grubuna ait işletme sayısı 2792 adet, Çok Tehlikeli Meslek Grubuna ait işletme sayısı 883 adet olarak tespit edilmiştir. Bu işletmelerin mal ve hizmet üretim süreçleri sonucunda ortaya çıkan ambalaj atığı, atık yağlar gibi maddelerin çevre ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, üretim sürecinde kullanılan makine, ekipman ve işlemler nedeniyle kent içerisinde görüntü ve gürültü kirliliğine neden olduğu bilinmektedir” şeklinde konuşan Dinçer, “Bu işletmelerin mahalle ve sokak aralarındaki dağılımını aşağıdaki haritalardan görebilirsiniz. Bu dağılımdan anlaşılacağı üzere her gün kent içerisindeki işletmeler ile birlikte yaşayan insanlarımıza sağlık ve çevre yönünden risk oluşturmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu işletmelerin sanayi siteleri içerisinde faaliyet yürütebilmeleri hem ekonomik verimlilik hem de kentsel hizmet, kentsel planlama ve kentsel ekonomi açısından katma değer üretecektir. Bu anlamda sanayi sitelerinin bir kentin mal ve hizmet üretimini, ticaretini geliştirdiği gibi aynı zamanda kent ekonomisinin istihdam yaratma kapasitesini de arttırmaktadır. Mersin ilinde sanayi siteleri kurulması için kamuoyu oluşturan Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği bu talebini hem kentin gelişimi hem de yerel ekonominin gelişimi için talep etmektedir” dedi.
“TARIMA ZARAR VERECEK POLİTİKANIN İÇİNDE YER ALMAYIZ”
Kentin büyümesi ve gelişimini talep eden ESOB’un bu talepleriyle ilgili çalışmalarını yürütürken kentin tarım arazilerine ve tarım alanlarına zarar verecek bir politika yürütmediğini kaydeden Dinçer, açıklamasına şöyle devam etti: “2015 yılında Mersin ili Toroslar ilçesinin kuzeyinde otoyolun altında ve Şehir Hastanesinin arasında kalan alan tarım arazisi vasfını yiritmiş olması nedeniyle sanayi sitesi alanı olarak talep edilmiş ancak Çevre Düzeni Planlarında (2016) konut alanı olarak belirlenerek bu süreçin önü tıkanmıştır. Yine Çevre Düzeni Planında onaylanan sanayi alanlarına ilişkin itiraz Birliğimizce yapılmıştır. Buna göre, D400 Mersin Tarsus karayolu boyunca, Yenitaşkent – Huzurkent arasında yaklaşık 800 hektarlık alanın Büyük Ova Koruma Alanı içerisinde olduğu tarım alanlarının içerisinde yer aldığı söylenerek itiraz edilmiştir. Geçen zaman içerisinde Mezitli ilçesinde yerel yönetimler ve merkezi hükümetin kararları sonucunda tarım organize sanayi bölgesinin bir bölümü sanayi sitesi alanı olarak ayrılmıştır. Ayrıca Birliğimiz Toroslar ilçesinde kıraç, tarım arazisi vasfını yitirmiş ve konut alanı olarak planlarda belirlenmiş alan içinde girişimlerde bulunmuş bu alanın konut alanından çıkarılması ve yerine 6 Bin kapasiteli sanayi sitesi alanın yapılması için gerekli mercilere başvuruda bulunulmuştur. Birliğimiz bu talebine ilişkin girişimlerini halen sürdürmektedir.”
“BU ALANA GEREKLİ İTİRAZLAR YAPILMIŞSA DA SONUÇ ALINMAMIŞTIR”
ESOB’un Mersin’in ekonomik gelişimini, esnaf-sanatkarlarının modern, teknolojik sanayi alanlarında faaliyet yürütmesini, kentteki işsizliğin ortadan kaldırılması için girişimlerini sürdürdüğünün altını çizen ESOB Başkanı Dinçer, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu amaçla; Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin sanayi sitesi politikası üç ana başlıktan oluşmaktadır. Birliğimiz hiçbir zaman tarım alanlarının sanayi alanı olarak kullanılmasına taraf olmamıştır. Tarım ve orman vasfını kaybetmiş kıraç ve hazine arazilerine sanayi sitesi yapılmasını talep etmektedir. Böylelikle hem çevre ve doğa dengesini korumak hem de esnaflarımıza düşük maliyetli sanayi alanları yaratılması hedeflenmektedir. Sanayi sitelerinin yerinin belirlenmesi, planlamaya yetkili olan kurum ve kuruluşlarca yapılmaktadır. Birliğimiz belirlenen alanlar üzerinde sanayi sitesi yapılması için çalışmaktadır. Burada da tarım, doğa, çevre ve ekonomi dengesini gözeterek hareket etmektedir. Birliğimiz 2016 yılında Çevre Düzeni Planında 2000 dönümlük arazinin yüzde 65’i kıraç toprak olan yere sanayi sitesi yapılması talebinde bulunmuş ancak o dönemde bu alan konut alanı olarak belirlenmiştir. Bu alana gerekli itirazlar yapılmışsa da sonuç alınmamıştır. Dolayısıyla esas sorgulanması gereken bu alınan karardır. Kentimizin sanayi sitesi sorununun çözüme kavuşturulması, uzun dönemli planlamasının ve uygulamasının hayata geçirilmesi, çevre-doğa ve ekonomi dengesinin sağlanması amacıyla kentin bütün paydaşlarını, planlama yetkisi olan kurum ve kuruluşlarını, değerli basın temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını bu sürecin içerisine dahil ederek çözüm yollarının aranması gerektiğini her fikrin, düşüncenin değerlendirilerek bu sürece katkı sunmasını teşkilatımız adına arz ve rica ediyoruz.”