İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor


Kod 29 uygulamasıyla onbinlerce emekçi tazminatsız işten atıldığına dikkat çeken Belediye-İş Sendikası Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Güner, "İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Adı değişen özü değişmeyen Kod 29 uygulamasıyla onbinlerce emekçi tazminatsız işten atılıyor. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla üç kuruş paraya yaşamaya mahkum ediliyor. Salgının faturasını emekçilere kesmeyin. Salgının da, ekonomik krizin de sorumlusu biz değiliz, bedelini de biz ödemeyeceğiz" dedi.

 

Tarih : 28 Nisan 2021 Çarşamba 17:03

1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde bir açıklama yapan Belediye-İş Sendikası Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Güner, "1 Mayıs’a, çalışma koşullarının ağırlaştığı, temel tüketim mallarına gelen zamların işçilerin belini büktüğü, ücretlerin eridiği, salgına rağmen emekçilerin üretime ve hizmete aralıksız devam ettiği, halkın bir yandan pandemiyle bir yandan ekonomik krizle boğuştuğu bir ortamda giriyoruz. Pandemi süresince toplu taşıma araçlarıyla işe gidip gelen, sokağa çıkma yasaklarında bile kapalı ortamlarda yan yana çalıştırılan emekçilerin, sıra 1 Mayıs’a, en temel ve acil sorunlarını toplu olarak ve daha güçlü şekilde dile getirecekleri  güne gelince, meydanlara çıkmaları salgın gerekçesiyle yasaklanıyor" ifadelerini kullandı. 


"İŞSİZLİK HER GÜN YENİ REKORLAR KIRIYOR"


"Dünya ve ülkemiz ciddi bir virüs salgınıyla zor bir dönemden geçiyor. Bu zorlu dönemde hayatları pahasına hizmet veren, bilim insanlarına, doktorlara, hemşirelere ve tüm sağlık emekçilerine, halkımızın sağlık ve huzur içinde yaşaması için çalışan bu sürecin görünmez kahramanı başta sendikamız üyeleri olmak üzere tüm emekçilere minnet borçluyuz. Korona virüs salgını, emekçilerin ne kadar vazgeçilmez olduğunu, emekçilerin üretmediği, hizmet etmediği zamanlarda hayatın sürdürülemeyeceğini bir kez daha göstermiştir" diyen Güner, açıklamasına şöyle devam etti: "Korona virüs salgını, kapitalist sistemin emekçi halklara emek ve doğa sömürüsünden, savaşlardan, ekonomik krizlerden, yoksulluktan ve işsizlikten başka bir şey vermediğini,  özelleştirmeci, küreselci, esnek istihdama dayalı neo-liberal politikaların iflas ettiğini göstermiştir. Salgın nedeniyle, en zengininden en fakirine kadar birçok ülke, kamucu sosyal devlet uygulamalarıyla, halkına karşılıksız gelir destekleriyle, elektrik, doğalgaz ve su başta olmak üzere temel tüketim ihtiyaçlarını bedelsiz veya indirimli sağlamıştır. Ülkemiz, iktidarın yanlış politikaları nedeniyle yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri olmuştur. Hatta salgını önlemek için alınması gereken önlemler “kaynaklar yetersiz, can pahasına da olsa üretim yapılmalı” denilerek alınmamıştır. Oysa sağlıktan, insan canından daha değerli, daha önemli ne olabilir? Üretim azalsa, siparişler gecikse ne olur? Para kayıpları giderilebilir, ama her gün giden yüzlerce, binlerce can geri getirilebilir mi? İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Adı değişen özü değişmeyen Kod 29 uygulamasıyla onbinlerce emekçi tazminatsız işten atılıyor. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla üç kuruş paraya yaşamaya mahkum ediliyor. Milyonlarca emekçi, artan enflasyon nedeniyle açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor. İktidar salgın süresince aldığı kararlarla, yaptığı yasal düzenlemelerle tercihini bir kez daha işçiden değil, sermayeden yana kullanıyor. Salgın fırsatçılığı yaparak, emekçilerin Anayasal ifade, gösteri haklarını kısıtlarken, örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını yasaklıyor." 


“ARTIK YETER, SALGININ FATURASINI DAHA FAZLA EMEKÇILERE KESMEYIN”


Salgının faturasının emekçilere kesilmemesi gerektiğinin altını çizen Güner, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Salgının da, ekonomik krizin de sorumlusu biz değiliz, bedelini de biz ödemeyeceğiz. Taleplerimiz açık ve net.. Kısmi, süreli kısıtlamalar yerine, salgınla mücadele için acil ve zorunlu işler dışında herkese gelir desteği sağlayarak tüm işler en az 28 gün durdurulmalıdır. Kod 29 değişti yalanına son verilerek, işten atmalar yasaklanmalıdır. Başta belediye emekçileri olmak üzere tüm emekçilere, tüm halkımıza yaygın test ve hızlı aşılama olanakları sağlanmalıdır. Sendikal hak ve özgürlükler başta olmak üzere, bireysel ve kolektif özgürlükler önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Pandemi koşullarında zorunlu ücretsiz izine gönderilen emekçilerin ücretleri tam olarak ödenmelidir. Emekçiler üzerindeki adaletsiz vergi yükü kaldırılmalı, vergi adaleti sağlanmalıdır. Bizler, bu ülkenin; işçileri, işsizleri, çiftçileri, kamu emekçileriyiz. Ülkemizde ve dünyada barışın, kardeşliğin, hukukun, demokrasinin ve dayanışmanın hüküm sürmesi için mücadele ediyoruz. Bizler insan onuruna yaraşir bir iş ve yaşam için, kamusal sosyal güvenlik ve sendikal haklarımızın eksiksiz güvence altına alındığı yeni bir toplumsal düzen istiyoruz. Bizler; işsizliğe, yoksulluğa, kölelik koşullarında esnek, güvencesiz çalıştırmaya mahkûm edilmediğimiz, kıdem tazminatımızın tartışmaya açılmadığı, insanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız-babasız kalmadığı bir dünyada insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. 1 Mayıs’ta emekçilerin olduğu her yerde, daha iyi koşullarda yaşamak ve çalışmak için sendikal ve sosyal güvenlik haklarının eksiksiz güvence altına alındığı, “insan onuruna yaraşır iş”, “ekmek, barış, adalet ve demokrasi” talebini yükselteceğiz. Yaşasın sınıf dayanışması, yaşasın 1 Mayıs!"
 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA