9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar baba Kasım B., anne Saadet B., ağabeyler Vedat B., Mehmet Ali B., amcalar İbrahim B., Mehmet Veyis B. ve M.B. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma veren baba Kasım B., kendisine yönelik yapılan suçlamaları kabul etmediğini, daha önceki ifadelerinin baskı altında alındığını söyleyerek, kızının ölümüyle kendilerinin bir ilgisi olmadığını, kızlarının intihar ettiğini ifade etti. Olaydan bir gün önce kızını eşiyle birlikte doktora götürdüklerini ve muayene ettirdiklerini aktaran Kasım B., "Denildiği gibi cinayet işleyecek olsak neden bir gün öncesinde kızımı doktora götüreyim, ilaçlarını alayım. Bir de bizim Urfa'da kaldığımız köyün etrafı bağ bahçe, ormanlık alan. Eğer bir cinayet işleyecek olsak, Mersin'e neden gelelim? Şehir merkezinde neden ev kiralayalım? Kızımın ölmesiyle ilgili herhangi bir aile kararı yoktur" şeklinde konuştu.
"HIÇBIR ŞEYI CIĞERIME DEĞIŞMEM"
Kendisiyle ilgili yapılan suçlamaları kabul etmeyen anne Saadet B. ise kızıyla birlikte olaydan bir gün önce doktora gittiğini belirterek, "Doktordan çıktığımızda kızım bana doktorun verdiği ilaçları kullanmayacağını söyledi. Nedenini sorduğumda ise 'ölürüm de bu çocuğu doğurmam' dedi. Ben de ondan sonra korktum ve hiç yalnız bırakmak istemedim. Olayın gerçekleştiği gün eşim ve oğlum dışarı çıkacaktı. Kızım beni de evden göndermek için bana havlu almam gerektiğini söyledi. Ben de evden çıktım. Döndüğümde zile bastım ama kapıyı kimse açmadı. Anahtarımla girdim kızıma seslendim fakat cevap gelmedi. Banyoya gittiğimde onu yerde gördüm. Hemen pencereye doğru giderek 'imdat' diye bağırdım. Kızımın yanında benim kullandığım psikiyatri hapları ve tabanca bulunuyordu. Bir anne olarak bana yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Benim kızım intihar etti. Bizim hem ciğerimiz yandı hem ceza yedik. Değil eşim, değil kaynım hiçbir şeyi ciğerime değişmem" diye konuştu.
"BEN KESINLIKLE KARDEŞIMI ÖLDÜRMEDIM"
Cinayeti işlediği iddia edilen Mehmet Ali B., bir önceki ifadesini baskı altında verdiğini öne sürdü. Kimsenin kendisine kardeşini öldürmesi için baskı yapmadığını kaydeden Mehmet Ali B., "Olayın olduğu gün ben evden çıktım, olay olduğunda eve geldim. O arada hiç eve uğramadım. Bir önceki verdiğim ifade ise baskı altında verdiğim ifadedir. Doğru değildir. Ben kesinlikle kardeşimi öldürmedim" dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini istedi. Taraf avukatlarında isteklerini dinleyen mahkeme heyeti, 6 sanığın DNA incelemesinin yapılmasına, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine, amca M.B.'nin tahliyesine ve diğer sanıkların tutukluluk haline karar vererek, duruşmayı 16 temmuz tarihine erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
7 Kasım 2019 tarihinde merkez Yenişehir ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde meydana gelen olayda, İrem B., evlerinin banyosunda babasının ruhsatsız tabancasıyla başından vurulmuş halde bulundu. 5 aylık hamile genç kız, kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra hayatını kaybetti. Sezaryenle dünyaya gelen bebeği ise 3 ay sonra öldü. Olayla ilgili ifadeleri alınan aile fertleri, genç kızın intihar ettiğini iddia etti. İrem B.’nin cenazesi Şanlıurfa’da toprağa verdi. Genç kızın ölümündeki şüpheler üzerine özel ekip kurularak çalışma başlatıldı. 7 ay boyunca yüzlerce kişi ile görüşen, kamera kayıtlarını tek tek inceleyen ekipler, olayın cinayet olduğunu tespit etti. Cinayetle ilgili çalışmasını tamamlayan özel ekip, şafak operasyonuyla Şanlıurfa’ya bağlı Örencik köyünde yaşayan ağabey Mehmet Ali B., baba K.B., anne S.B., büyük ağabey V.B., amcalar İ.B., M.V.B. ve M.B.’yi gözaltına aldı. Mersin’e getirilen şahısların, tek tek ifadeleri alındı. İfadesinde ağlayarak kardeşini öldürdüğünü itiraf eden Mehmet Ali B., olayı baba, anne ve amcalarının baskısıyla yaptığını söyledi. Diğer şüpheliler ise iddiaları kabul etmedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. (iha)