Adem GÜNEŞ
Yıllarca evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakılan ve defalarca devlet kurumlarına başvuru ve şikayette bulunan Çilem Doğan, alınan koruma kararlarının yetersizliği ve tehditlerin ardından aynı erkek tarafından seks işçiliğine zorlanmış ve ölümle tehdit edilmişti. “Ölmemek için öldüren” ve tutuklanan Çilem Doğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tahrik ve iyi hal indirimi' ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çilem Doğan'ın avukatı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti ise Çilem Doğan'ı 20 Haziran 2016'da 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava ise Yargıtay'a gönderildi, ancak henüz karar verilmedi. Yargıtay eğer Doğan’ın cezasını onarsa genç kadın 15 yıl hapis cezası nedeniyle tekrardan cezaevine girecek. Konuyla ilgili eylem düzenleyen Mersin Kadın Platformu, “Özsavunma cezalandırılamaz” diyerek Doğan’ın yarın görülecek duruşmada tutuklanmamasını istedi.
“ÖZ SAVUNMA CEZALANDIRILAMAZ”
Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla Pozcu Koton önünde toplanan kadınlar, basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Nasibe Keskin, “Çilem yaşayabilmek için öz savunmasını uygulamak zorunda bırakıldı. Çilem’in sözü aklımızda; “Hep erkekler mi öldürecek.” Var olan erkek devlet, erkek yargı kadınları, lgbti+ları katleden erkeklere iyi hal, haksız tahrik indirimi gibi indirimler uygulayıp katilleri ödüllendirirken, yaşamını savunan kadınların özellikle cinsel şiddet ve seks işçiliğine zorlanması beyanlarını kabul etmiyor ve kadınları yaşamlarını savunduğu için cezalandırmaya çalışıyor. Çilem’in davasında da bu oldu. Ve anlık gelişen fiziksel öz savunma halini “kimliğini değiştirip kaçsaydın, estetik olsaydın” diyerek haksız göstermeye çalışıyorlar. Ancak kadın cinayetlerinden ve yaşamlarımızdan biliyoruz ki kadınlar devlet koruması olmadığı ve toplumsal normlar sabretmeyi, alttan almayı öğütlediği için sabretmeyi deniyor. Sabredilmeye çalışılan o anda ise yaşamsal tehdit, şiddet hiç bitmiyor. Başka çaresi kalmadığı zamanda da kadınlar öz savunmasını uygulamak zorunda bırakılıyor. Bir katil, suçlu aranıyorsa biz o katili söyleyelim! Çilem’in bunca yıl görmüş olduğu şiddetin kaynağı ataerkil sistem ve Çilem’i korumayan erkek devlettir! Aynı şekilde yaşamını savunmak için öz savunma uygulamak zorunda bırakılan ve cezalandırılan kadınlardan, lgbti+lardan ve Çilem’den vazgeçmiyoruz. Çilem Doğan hepimiziz. Öz savunmasını uygulayan kadınlar, lgbti+lar hepimiziz. Ve birbirimizden vazgeçmiyoruz. Öz savunma cezalandırılamaz” ifadelerini kullandı.