Necdet TAŞ
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 Yılı Aralık Ayı Olağan Toplantısının 1. Birleşimi, Başkan Vahap Seçer başkanlığında Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da yapıldı. Dilek temenniler bölümünde söz alan Çamlıyayla Belediye Başkanı İsmail Tepebağlı, “Son 1 ay içerisinde 3 tane ev yangınımız oldu. Büyükşehir Belediye yasası geleli 8 yıl geçti. İlçede bir tane 1o tekerlekli itfaiye aramız var. Su dolu hareket etmesi çok zor gidiyor. Bizim de evlerimizin büyük bir bölümü ahşap. Dolayısıyla ahşap evler daha çabuk yanıyor ve müdahalenin de çabuk yapılması lazım. En son 3 gün önce bir olay yaşandı. Müdahale edene kadar ev yanıp kül oldu. Bu nedenle 10 tekerlekli aracın alınarak bize 6 tekerlekli bir itfaiye aracının verilmesini talep ediyoruz” dedi. Konuyla ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise, “Tamamen haklısınız. Talepler doğru. Biz de bu eksikliği görerek, 20 adet yeni itfaiye aracı aldık. Bu ay sonunda tarafımıza teslim edilecek. Manevra kabiliyeti geniş araçlar bunlar. Çamlıyayla gibi ihtiyaç duyulan alanlara göndereceğiz. Uyarınız için de teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ BÜYÜK: “GÜLNAR’DA ÇARPIK YAPILAŞMA VAR”
AK Partili Meclis Üyesi Himmet Büyük de, Büyükeceli’de altyapıda yaşanan sıkıntılara değinerek, “Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi’nde birtakım sıkıntılar var. Burada nükleer santral projemiz var. Yani Türkiye’nin en önemli projelerinden biri burada yapılıyor. Ancak sıkıntılarımız var. Oraya 1,5 km kadar sıcak asfalt çalışması yapıldı. Çok da güzel oldu ancak yine de eksiklikler var. En az 10 km sıcak asfalt çalışması yapılması lazım. Orayı görmeniz lazım. Durum içler acısı. Eskiden orada bin 500 insanın yaşadığı bölgede şuanda 16 bin kişi yaşıyor. Altyapımız yetersiz. Kanalizasyonumuz yok. Birçok şirketin pis suyu dereye akıyor o da direk denize gidiyor. Burada kanalizasyonun hemen yapılması lazım. 5 binlik imarlarımız yok. Yapılan inşaatlar çarpık ve düzensiz yapılıyor. Bunlara biran önce el atılması lazım” dedi.
SEÇER: “BÜYÜKECELİ’NİN YÜKÜNÜ ÇEKMEKTE ZORLANIYORUZ”
Konuyla ilgili konuşan Başkan Vahap Seçer ise, “Orada nükleer santral yapımına başlandı ama her şey aniden gelişti. Ön hazırlıkların yapılması lazımdı ancak bu yapılmadı. Bu ne benim suçum. Ne de sizlerin suçu. Benim bildiğim ilk önce altyapı çalışmalarının yapılıp ondan sonra üst yapı çalışmalarına geçilmesi lazımdı ama maalesef tersi oldu. Orayla ilgili biz de çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Sadece yol değil, MESKİ’nin de kanalizasyon çalışması ile ilgili sorunları var. İmar sorunu var, nüfus birden bire artmış. Orada çadır kentler ya da konteyner kentler kurulmuş ve binlerce insan çalışıyor. Onların yarattığı yükü kaldırmakta güçlük çekiyoruz. Bölgede her şey oldubittiye getirilmiş” şeklinde konuştu.
TAT: “HALK EKMEK FABRİKASINDA ÜRETİM KAPASİTESİ DÜŞÜRÜLDÜ MÜ?”
Mecliste Büyükşehir Belediyesi Ekmek Satış Büfeleri önündeki kuyrukları gündeme getiren MHP’li Meclis Üyesi Mahmut Tat, “Mersin’deki insanlarımızın mağduriyetine çare olmak zorundayız. Ancak bu süreçte görüyoruz ki Büyükşehir Belediyesi’nin çıkarmış olduğu halk ekmekle ilgili vatandaşlarımızdan şikayetler alıyoruz. Eskiden vatandaşlarımız Halk Ekmek Büfelerinden istedikleri zaman ve istedikleri miktarda ekmek alabiliyorlardı. Ancak alışık olmadığımız bu kuyruk meselesi vatandaşlarımızı da rahatsız etmektedir. Büfeler belli saatte ekmeğin geleceğini ve belli adette insanlara ekmek verebileceklerini ifade ediyor. Dedikleri saatte vatandaşlar geldi an belli dakikalarla gecikmelerle birlikte orada uzun kuyruklar oluşuyor. Vatandaşlar bu kuyruklarda sıkıntılı anlar yaşıyor. Şimdi burada vatandaşların sorduğu soru şu; Halk Ekmek bu son gelişmelerden sonra gerçekten kapasite mi düşürdü? Bu soruyor vatandaşlarımız. Bizim de tespitlerimiz o dur ki vatandaşlarımızın şikayetlerini biz de birebir tespit ettik. Halk ekmeğin kuruluş amacı sıkıntıda olan vatandaşlar için alacakları bu önemli gıdada belli bir oranda ucuz ve kaliteli ekmeğin ihtiyacını karşılamaktır. Piyasa fiyatlarının dengede tutulması için belediyeler olağanüstü durumlarda inisiyatif almalı. Daha fazla üretim yapmalı belediye. Böylelikle bir miktar da olsa vatandaşın mağduriyetinin önüne geçilmiş olur hem de piyasa kontrol altında tutulmuş olur. Zamlardan sonra halk ekmek fabrikasında üretim kapasitesini düşürüp, halk ekmek büfeleri önündeki kuyruklar belli saatlerde bilinçli mi yapılıyor? Siyasi bir reklam mı yapılıyor? Eğer böyle bir amaç varsa bu çok ayıp bir durumdur. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Eğer zarar ediyoruz diye üretim kapasitesini düşürdüyseniz bunu vatandaşa çıkıp anlatmalısınız. Oysaki Tarsus’ta belediye 25 yıldır ekmek üretimi yapıyor ve 200 gr ekmeği 1 TL’den satıyor. İlgili arkadaşlarımız burada belediyenin zarar etmediğini de ifade ediyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi ise 200 gramlık ekmeği 1 TL 25 kuruşa satıyor ve bir miktar da kar ediyor. Bu nedenle ekmek üretim kapasitesi artırılmalıdır. 200 Gramlık ekmeğin maliyeti ne kadardır? Ekmek fabrikası kapasitesi nedir? Günlük kaç tane ekmek üretilmektedir? Özellikle en büyük dert yanmalarından biri de olan Pazar günleri neden üretim yapılmıyor ve neden büfeler açık tutulmuyor? Ekmek büfelerinin işleyiş şekli nasıldır? Personeller belediye çalışanı mı yoksa özel şirket elemanı mı? Şayet özel kişilere bu büfeler verildiyse hangi şart ve kriterlerde verildi? Bunun cevabını bekliyoruz” dedi.
UYAN: “GÜNLÜK 70 BİN ÜRETİM KAPASİTEMİZ VAR”
MHP’li Tat’a yanıt veren Mersin İmar Limited Genel Müdürü Ali Uyan ise, göreve geldiklerinde üretim kapasitesinin günlük 25 bin adet olduğunu, kendilerinin bunu 70 bin adete yükselttiklerini söyledi. Halk Ekmek Büfelerinde ekmek fiyatının 1 TL olduğunu ifade eden Uyan, “40 satış noktamız var. 2 vardiya şeklinde üretim yapıyoruz” dedi.
SEÇER: “GÜNLÜK 70 BİN ÜRETİM KAPASİTEMİZ VAR”
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de, “Doğaldır. Bunlar bir anlamda sosyal katkı oluyor. Özellikle bu olağanüstü ekonomik hal günlerinde biz de arzu etmeyiz; ne ekmek kuyruğu olsun, ne yağ kuyruğu olsun, ne akaryakıt kuyruğu olsun, ama bunları siz de söylediniz. Üzüntüyle takip ediyoruz. Yer arayışı içerisindeyiz. Toroslar bölgesinde de bazı belirlenen imar çalışmalarında belediye hizmet alanlarında lokasyon olarak da uygun bir yer belirlemeye çalışıyoruz. Muntazam, daha modern bir fabrika yapacağız. Bu demode olmuş bir fabrika. Birim ekmeğin maliyeti yeni teknolojiye göre bu teknolojilerde çok fazla. Yeni fabrikada yeni ekmek çeşitleri de üreteceğiz. Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, diyet ekmeği gibi bu tarz ekmekleri de çıkarmayı düşünüyoruz. Ekmek meselesi budur. Tabi biz de arzu etmiyoruz; buğday fiyatları, un fiyatları, akaryakıt fiyatları, girdi fiyatları her şey altüst. Bu şartlarda en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Ne Türkiye siyasetine ne bir tartışmaya meydan verecek bir sözcüğüm yok. Sabah 06.30’da açılıyor, 17.00’de kapanıyor. Şu anda Pazar günleri kapalı fabrika. Fabrikanın bakımı, temizliği vesaire. Bu çok demode bir teknoloji. Çok demode, hatta biz onu yeniledik. Sanıyorum 6 ay mı kapalı tuttuk, 4 ay mı kapalı tuttuk… Bazı aksamlarını yeniledik çünkü ekmek gramajları tutmuyordu, çok büyük sıkıntılar vardı. Şimdi daha iyi ama ‘yenileyeceğiz’ diyoruz. Yani kucağımızda bulduğumuz sistem buydu. Şu anda yönetime geldiğimizde burası 25 bin, 20 bin, 30 bin ekmek üretiyordu, tutanakları bulun. 55 bine çıktığı günler olmuş olabilir, biz teslim aldığımız günlerdeki rakamı söylüyoruz. Biz de 40 bin, 50 bin yaptık. Şimdi en son bana gelen rakamlarda 70 bin üretim yapıyoruz, zorluyoruz kapasiteyi. Bir gün de biz vatandaşlarımıza ‘unumuz bitti, depomuzda unumuz yok’ diye bir davranış içerisinde olmuyoruz
“BÜFELERİMİZDE EKMEĞİN FİYATI BİR 1 TL’DİR”
1 TL’ye sattıkları ekmeğin kendilerine maliyetinin 1.8 TL olduğunu iddia ederek, “Bizim büfelerimizde ekmeğin fiyatı bir 1 TL’dir. Bunun dışında bir satış fiyatı varsa bu uygun bir satış değildir. Gerekli müeyyideyi uygularız. O büfeyle, tırnak içinde o işletmeci diye tabir ettiğiniz kardeşimizle protokolü ya da sözleşmeyi feshederiz. Ekmek 1 TL’dir, bunu yapamazlar. Aykırı iş yapıyorlar, ben ilk kez sizden duyuyorum böyle bir şeyi. Farklı ekmek tipleri var; bizim normal standart ekmeğimiz 1 TL. Kepekli ekmeğimiz 1.25 TL. Bakın bir trajik durum yaşanıyor aslında. ‘Gülüyoruz ağlanacak halimize’ diye bir tabir vardır. Bunu bir siyasi tartışma konusu yapmak benim için hicap verici bir durum. Belediyemiz, yerel yönetimimiz mevcut koşullarda dezavantajlı insanlarımıza, yurttaşlarımıza ekstra katkı sağlamak için inanın elinden geleni yapıyor, yapmaya devam edecektir. Ekmek de bunlardan bir tanesi. Şunu unutmayın; Türkiye’de belediye ekmek fabrikalarında satılan ekmeğin büyükşehirlerde en ucuz satıldığı yer Mersin’dir. En ucuz. Biz zaten diğer büyükşehirlerde de ekmek fiyatlarını biliyoruz, listemiz var bizim. Zaten yaptığımız değerlendirmelerde onlar da bize referans oluyor. Durum bundan ibarettir” diye konuştu. Başkan Seçer, çölyak hastalarına da 60 kuruştan glütensiz ekmek ulaştırdıklarını, dezavantajlı yurttaşlara bu ekmekleri ücretsiz verdiklerini belirterek, ekmek üretimine devam etmek için imkanlarını sonuna kadar kullandıklarını söyledi. Seçer, “Aralık ayı esnaf için iş adamı için dert ayıdır. Dönem faizi, devre sonu faizleri vesaire. Bankalardan kredi almış herkes, krediyle dönüyor işletmeleri. Bize hizmet satanlar hakedişlerini patır patır getiriyor, parayı istiyor. Bakın inanın bana Ekmek Fabrikası unsuz kalmasın diye; buradan şimdi dinliyorlarsa müteahhitler, kendi kendimi ihbar etmiş olacağım bir anlamda. Oradan kıstık, şuradan kıstık un bedellerini yatırıp tekrar alabilme adına” dedi.
“64 BİN AİLEYE, 640 TON UN DAĞITTIK”
Başkan Seçer, 64 bin aileye un dağıttıklarının bilgisini paylaşarak, şunları söyledi: “640 bin kilogram yani 640 ton. Her aileye 5’er kiloluk paketler halinde ikişer taneden toplam 10 kilo dağıttık. Bunu akşamdan sabaha yapamazsınız. Bunu en az 6 ay önceden planlayacaksınız. Bunu da belediyenin yönetimsel ferasetini gösterme açısından söyledim. Biz bugünlerin dünya tahvil piyasaları, gelişmeler, döviz kurlarındaki oynaklık, iç ekonomik gelişmeler, dış ekonomik gelişmeler… Bütün bunları göz önüne alarak; bu süreçlerde gıdaya erişimde büyük sıkıntıların olacağını öngördük ve hazırlığımızı yaptık. Bu olay patlak verdiğinde, yani ekmek fiyatları arttığı dönemlerde, biz ailelerimize, vatandaşlarımıza un dağıtıyorduk. Bunu da Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin politikalarını belirlerken ne kadar gerçekçi, ne kadar işine bağlı, işini takip eden bir yapıda olduğunu göstermesi açısından çok önemli diye söyledim. ”