Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan İçel TV’de Ali Gürkan Şamiloğlu’nun hazırlayıp sunduğu Detay Programı’nın canlı yayın konuğu oldu. Programda Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye ve Mersin ekonomisine etkisini değerlendiren Kızıltan, “Türkiye’yi bıraktık dünyada da gündem sürekli değişiyor. Ama tabii ki Türkiye dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olaydan olumlu ya da olumsuz etkilenebiliyor çünkü Türkiye de küresel bir güç. Bizim iş insanlarımız dünyanın her yerinde ticaret yapıyor. Tonlarca bakliyat Mersin’e geliyor burada işleniyor, dünyanın dört biryanına dağıtılıyor. Bakıyorsunuz Afrika’nın birçok yerinde bizim yüklenicilerimiz yollar, inşaatlar yapıyor. Avrupa’ya, Amerika’ya, Rusya’ya ürünlerimiz gidiyor. Bu da demek oluyor ki Türkiye artık küresel bir güç. Küresel güç denildiğinde güçlü askeri güç, güçlü ekonomi, güçlü teknoloji anlaşılıyor. Biz girişimcilik anlamında güçlüyüz. Çalışan olarak gidersiniz patron olursunuz bu iş yaşamında da böyledir. Zihniyet ve hareket küreselleşti. Dünyanın her hangi bir yerinde olan bir olay bu nedene Türkiye’yi de etkiliyor. Ama yakın coğrafyamızdaki olaylar bizi daha çok etkiliyor. Rusya en büyük ithalat ve ihracat pazarlarımızdan. Aynı şekilde Ukrayna öyle. Türk Cumhuriyetleri öyle. Birçok büyük işadamımız orada büyük araziler kiraladı ekip biçiyor. Rusya’dan yüklü miktarda buğday, doğalgaz ithalatı var. Petrol, gübre alıyoruz. Ukrayna birçok mineralin çıkış noktası. Böyle olunca lojistik duracak. Lojistikçiler o bölgeye hareket edemeyecek ama oraya gitmesi gereken sebze meyve var ki beklerse bozulur. Bir belirsizlik zaten vardı şimdi güvensizlik ortamı daha da arttı. Dolayısıyla döviz ve altın hareketlendi. Üretime yönelik yatırım düşünen firmalarımız vardı beklemeye geçecek. Üretim kapasitesini artırmaya yönelik düşünenler vardı” ifadelerini kullandı.
“MERSİN’DE KORKUNÇ SANAYİ ARAZİSİ TALEBİ VAR”
Mersin’de korkunç sanayi arazisi talebi olduğunun altını çizen Kızıltan, “Hem yurtdışından hem yurtiçinden. Bunların hepsi hareketlerini askıya alırsa ne olur kestiremiyorum. Karmaşık bir durumdayız. Dünya olarak da Türkiye olarak da Mersin olarak da. Mersin açısından söyleyeyim. Mersin tam bir sıçrama trendine girmişti. Umarım bundan olumsuz etkilenmeyiz. Sevkiyatta sıkıntılarımız olacak. Şimdiden bunun hazırlığını yapıp belki farklı rotalardan Rusya içine lojistik yapabilmeliyiz. Ekonomi yazarları, uzmanlar konuşuyor. Altına, dövize doğru yatırımcılarda kaçış var. Altın ve döviz yükselmeye başladı. Bunu hükümet de dizginlemeye çalışacak. Piyasaya döviz sürecek. Karmaşık bir duruma doğru gidiyoruz. Umarım yeni bir kaosa girmeyiz. Girmemeliyiz de çünkü bu sıkıntı göstererek geldi. Amerika’nın dahil olacağını düşünmüyorum. Kırım’da olduğu Rusya ne istiyorsa vereceklerdir. Sonra bu iş duracak. Ama Rusya’nın emeli bitmeyecek. Amerika da aynısını yapıyor, gelip Ortadoğu’da karışıklık çıkarıyor. Senin ne işin var orada başka kıtadan gelip karıştırıyorsun, milyonlarca insanı öldürüyorsun. Rusya’ya bakıyorsun Ukrayna ile yan yana komşu, bu coğrafya içinde. Birbirine tehdit olan yere karışırsın ama Amerika, İngiltere Fransa’nın en işi var. Türkiye’de son 15-20 yıldır pek planlama yapılmıyor. Sanayici üretmekle mükellef. Kendisini üretmeye odaklamış. Bu tehlikenin öngörülüp belki sanayiciye yol çizmeleri konusunda bir plan ortaya konabilir. Bunu herkes yapmalı TOBB ve odalar da dahil. Kriz başlamadan yönetmek önemli. Diyelim Mersin Limanı, buraya Afrika’dan, Uzakdoğu’dan birçok yerden ürün geliyor, hinterlandımızdan birçok ürün geliyor ve dağılıyor. Uzakdoğu’dan gelen ürünler Mersin Limanı’ndan kara nakil araçlarına aktarılıyor karayoluyla Karadeniz’e gidiyor tekrar gemilere yüklenip Kırım’daki Limanlara götürülüyor. Bizim bu rutin nakliye rotalarımız göz önüne alınıp Ukrayna-Rusya çatışmasının hangi yolları kapatacağı öngörülüp alternatif rotalar çizebilirdik. Rusya içinde savaş yok ama Rusya der ki sınırlarımı kapadım kimseyi almıyorum derse sorun olabilir. Ukrayna’yı bypass edip başka yerlerden ilerleyebiliriz. Belki bu rotalar belirlenmiştir. Bu savaş değil, Rusya’nın işgal operasyonu. Bir taraf yüksek güç sahibi diğer tarafa karşı orantısız gücü var. Umarım yayılmaz. Doğuya doğru yayılmaz. Doğuya yayılır da bizim Türk Cumhuriyetleri’ne de yansırsa sıkıntı. Çok yönlü düşünmek lazım. Rusya içine ihracat yapabilecek güvenli rotaları belirlememiz gerekiyor. Türkiye’de iyi bir para politikası da izlemek lazım. Devletin tasarrufa gitmesi lazım. Vatandaşa acı ilaç içmek yerine kendisi içip gereksiz yatırımlarını durdurmalı. Kendi içinde tasarrufa girmezse bu işi bizim çözmemiz mümkün değil. Ama tedbirler halka yönelik alınıyor. Devlet vergi artırıp, petrole zam yaparım, elektriği artırırım diyor ve kolay para elde edebiliyor ama benim gelirim aynı bu artışları ödeyecek gücüm yok. Sen harcamalarını kısarsan sonuç olur. 5 çocuklu bir ailenin babası size ne ben para kazanıyorum diyerek kendi zevki için harcarsa çocuklar mağdur olur” diye konuştu.
“MERSİN’İN YÜKÜ BAŞKA LİMANLARA GİDİYOR”
“Geçmişten bugüne çok güçlü bakanlarımız oldu. Biz bar bar bağırıyoruz tüm sorunları biliyorlar. Bazen bana siyaset yapma diyorlar ama ben sorunları söylüyorum, tabandan gelen şikayetleri aktarıyorum. Bunları bildikleri halde hadi gel birlikte anlatalım mı demeliyim. Durumdan vazife çıkarmalılar. STK’lar, MTSO; Esnaf Odası bağırıyor Mersin Ana Konteyner Limanı yapılsın. Yapılmazsa rakipsiz çalışan liman yüklerinde seçici davranıyor. Mersin’in yükü başka limanlara gidiyor. Yarın çok efor sarf etmeden çok para kazanayım mantığı var” ifadelerini kullanan Kızıltan, “Nasıl olsa çok yük geliyor. Bu yükün yüzde 40’ını alsam çok getirisi olan yükü alayım mantığıyla çalışmak olmaz. Yarın burası ölü liman olur, diğer limanlar gelişir. Asıl Ana Konteyner Limanı yapılacak orası transit limanı olacak. Burası her yükü işleyebilecek. Dökme yük diyor almıyor zorluk çıkarıyor ve yük İskenderun’a kayıyor. Bakliyat merkezi Mersin. Fabrikalar burada. Bunları oturup düzenlememiz lazım. Bunların hepsini milletvekilleri de bakanlar da biliyor. Milletvekilleri de durumdan vazife çıkaracak. İlle ben gidip basında boy gösterip bağırıp çağıracağım. Helal olsun MTSO başkanı yumruğunu masaya vurdu diyecekler. Böyle olmaz. Milletvekilinin görevi bunları takip etmek. Bugün bunları konuşacağız. Önceki gün Vali Yardımcımızla birlikte nakliye sektörüyle liman, acente, nakliyeciler arasındaki sorunun çözümü için toplantı yaptık. Orada tüm tarafları içeren bir komite kurduk. Bu komite dinamik çalışıp mevcut sorunların çözümü için sürekli sahada olacak. İşte böyle çalışmaların içindeyiz. Nakliyeciler çok muzdarip. Bizim müşterimiz ihracatçı iki konteyner malım var diyor. Biz gidip acenteden istiyoruz git limandan al diyorlar. Liman burada değil başka sahada diyor. Oraya gidiyoruz bu sefer mühür sorunu çıkıyor. Mühür nerede git başka yerden al deniyor. Kamyon şehir içinde dolaşamaz başka eleman ayarlıyoruz her yeri dolaşmaya başlıyor deniyor. Sorunlardan çalışamaz duruma geldik diyorlar. Defalarca konuştuk bunları ama liman benim işim tıkırında diyor, acente de benim işim tıkırında diyor. Ama arada hizmet veren bizim gümrük müşavirleri ve nakliyeciler büyük sıkıntı çekiyor” dedi.