10 Mart’ta uygulamaya konulan söz konusu yasaklama kararıyla yeniden gözden geçirilmesi için sektör dinamikleriyle birlikte harekete geçtiklerini, ilgili bakanlıklarla görüşmeler yaptıklarını ifade eden AHBİB Başkanı Hüseyin Arslan, “Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Türkiye'de gündeme gelebilecek ürün yoksunluğunu önlemek amacıyla alınan kararda mercimek, nohut, kuru fasulye, buğday, arpa, çavdar, arpa kepeği, ayçiçeği tohumu, ayçiçeği yağı gibi ürünlerin antrepolardan yurt dışına transit rejimi altında taşınması yasaklanmıştı. Bakanlıklarla yaptığımız görüşmelerde transit ticaret kapsamında ithal edilen hububat ve bakliyat ürünlerini daha çok Irak, Suriye, İran, Gürcistan ve Azerbaycan’a ihraç ettiğimizi, söz konusu ani kararla bu ülkelere yönelik faaliyet gösteren firmalarımızın taahhütlerini yerine getiremeyeceğini ve bir güven zafiyetinin ortaya çıkacağını anlattık. Uluslararası ticaretimizle ilgili tüm dengeleri olumsuz etkileyecek uygulamanın sona erdirilmesi konusunda yürüttüğümüz girişimler sonuç verdi ve 14 Mart’tan itibaren söz konusu yasaklama kararı kaldırıldı.” dedi.
‘TÜRKİYE ENERJİDE OLDUĞU GİBİ GIDADA DA ULUSLARARASI BİR KORİDORDUR’
Türk hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün iç piyasanın ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılarken geçen yılki ihracatını yüzde 25,6 oranında artırarak 9,16 milyar dolarlık düzeyine yükselttiğini kaydeden Başkan Arslan, şunları söyledi: “Ülkemiz, bir enerji koridoru olmasının yanında aynı zamanda hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri açısından gıda koridorudur. Üretici ve ihracatçılar olarak önceliğimiz ülkemizde üretilen ürünleri işleyip insanımıza sunmak, sonrasında da bu ürünleri dünya pazarlarına satmaktır. Ancak tarımsal ürünlerin sezonları olması nedeniyle her zaman ülkemizde her ürünü bulmak mümkün olmuyor. Bu haliyle bizler de ülkemizde ürün olmadığı zaman ihtiyaç duyulan ürünleri dünyanın değişik bölgelerinden ithal ederek işliyor, hem ülkemizin ihtiyacını karşılıyor hem de komşularımız başta olmak üzere dünya pazarlarına ihraç ediyoruz. Örneğin Türkiye olarak yeteri kadar buğday üretimimiz olmamasına rağmen dünyanın bir numaralı un ihraç eden ülkesiyiz. Yine buğdaydan elde edilen bir ürün olan makarna ihracatında dünya ikincisi, bakliyat ürünleri ihracatında da dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Bu alanda haklı bir üne sahibiz. Ülkemizin gıda koridoru olması sayesinde pandemi dönemi dahil Türkiye olarak hiçbir zaman gıda güvenliği ile ilgili endişe yaşamadık ve yaşamıyoruz. Yasağın kaldırılmış olması ülkemizin gıda güvenliği ve sektörümüzün dünya genelinde sahip olduğu itibarının korunması adına son derece yerinde bir karar olmuştur. Başta Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Sayın Vahit Kirişci, Bakan Yardımcısı Sayın Fatih Metin olmak üzere emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.”