Hüseyin KIRKGÖZ

Mersin’in Silifke ilçesi Taşucu Mahallesinde özelleştirme ile liman ve geri sahasını alan Cey Holding’in sahile duvar örme girişimi vatandaşın tepkisi üzerine 16 Mart’ta Silifke Belediyesi tarafından mühürlenerek durdurulmuştu. İlgili firma ise 18 Mart 2022 tarihinde Silifke Belediyesi’ne başvurarak mühürleme işleminin hukuka aykırı olduğunu bildirerek mührün kaldırılmasını talep etmişti.

“MÜHÜRLEME HAKKIMIZ YOK”

Konuyla basın toplantısı düzenleyen Silifke Belediye Başkanı Sadık Altunok, “Bahsi geçen duvara bir anlık önlem almak için mühür vursak ta,  buna yasal olarak bir hakkımız olmadığı yapılan yazışmalar sonucunda bizlere sunulmuştur. Bu nedenle biz vurulan mührü çıkartacağız. Belediyemiz konu hakkında bütün hassasiyeti göstermiştir fakat bu hassasiyet 2017 yılında gösterilmeliymiş. Biz şuan elimizden geleni yaptık. Plan üzerinden sınır ve yetkilerini açıklarken, firmanın burada yapacak olduğu serbest bölgede yaklaşık 10 binin üzerinde insan çalışacak ve bu çalışacak olan kişiler bölge halkından olacak. Taşucu Mahallesi, Taşucu limanı ve geri sahasındaki taşınmazlarda, (8800 nolu parsel ile deniz tarafı) yapılan 160 metre uzunluğundaki, yaklaşık 2,40 metre yüksekliğinde, 1,5 metre genişliğinde ki  duvar inşaatı  belediyemiz İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ile Zabıta Müdürlüğü personellerimiz tarafından 16.03.2022 tarihinde tespit edilmiş ve 3194 sayılı imar kanununun 32. ve 42. maddelerine istinaden mühürlenerek durdurulmuştu” dedi.

“SAKINCA YOK”

“Söz konusu alanın, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2021 yılı içerisinde yapılan ihale neticesinde ilçemiz,  Taşucu mahallesindeki Taşucu limanı ve geri sahasındaki taşınmazın 4046 sayılı özelleştirme uygulamaları hakkında kanun hükümleri çerçevesinde 40 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi, 03.12.2021 tarihli resmi gazetede yayımlanan 02.12.2021 tarih 4880 sayılı cumhurbaşkanı kararıyla CEY grubu ortak girişimi (CEYNAK Lojistik ve Ticaret A.Ş. – Ceyport Terminal Lojistik ve Ticaret A.Ş.) tarafından kiralanmış olduğu 18 mart 2022 tarihli dilekçe ile belediyemize bildirilmiştir. Diğer yandan limana yönelik 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları Silifke Belediyesi tarafından 01 mart 2017 tarihinde askıya çıkarılmış, 31 Mart 2017 tarihinde askıdan indirilmiştir” ifadelerini kullanan Başkan Altunok, “Yani duvar ve dolgu alanları ile ilgili planlar 5 sene önce, dönemin belediyesi tarafından askıya çıkmış-inmiş kesinleşmiştir. Plana itiraz edilmesi gerekli tarihler planın askıda olduğu tarihler olup;  dönemin belediyesi tarafından plana itiraz edilmiştir. Ancak itiraz edilmesi gereken tarihlerde kamuoyu bilgilendirilmemiştir. İlgili firma belediyemize 18 Mart 2022 tarihli dilekçe sunmuş, yaptığımız mühürleme işleminin hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, bu nedenle mührün kaldırılmasını talep etmiştir. İlgili firmanın bu dilekçesine istinaden belediyemizce 24.03.2022 tarihinde 23085 sayılı yazımız ile Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne konu ile ilgili yazı yazılmış ve görüş sorulmuştur. Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 3285503 sayılı yazısı ile bahçe duvarının ruhsat gerektirmeyen inşai faaliyet olduğu;  tahsis edilen tüm parsellerde ve alanlarda bahçe duvarı yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı belediyemize bildirilmiştir. Belediyemiz konu ile alakalı tüm hassasiyeti ehemmiyetle göstermiştir. Ancak bu hassasiyetin 2017 yılında, planın askıda olduğu süreçte, kamuoyunun bilgilendirilmesi ile gösterilmesi gerekmekteydi. Şu an itibariyle yasal süreç tamamlanmış olup, ilgili firmanın inşai faaliyetlerine devam etmesinde sakınca olmadığı kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerini kullandı.

ÇEVRECİLER TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde çalışmaların yapıldığı alanda bir grup çevreci ile birlikte basın açıklaması yapan Avukat Harika Levent, “Silifke İlçesi Taşucu mahallesindeki SEKA, Cey Holdinge kiraya verilmiştir. SEKA’yı kiracı olarak kullanan Cey Holding sahilini de kendi kullanımı için betonla çevirmiştir. Oysa ki; bu alanda dahil olmak üzere Taşucu’ndan Atakent'e kadar 65-70 km civarında doğal plajdır. Doğaya ve çevreye imar ve rant için yapılan müdahaleler sonucu ne yazık ki hepimiz zarar görmekteyiz. Bu topraklar bizim, bu doğa bizim, bu sahil bizim, bu kıyılar bizlerin vatandaşın, halkın, tüm insanların. Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl, akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Anayasanın 43.maddesine göre kıyılar devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu için bu nitelikleri gereği özel mülkiyete konu olmaları mümkün değildir. Anayasa ve yasalara göre sahiller vatandaşındır, tüm halkındır. Sahil şeridinde çit, duvar, tel örgü gibi engeller oluşturulması yasağı; kıyı kanunuyla uygulama imar planı bulunan yerlerde çit, duvar, tel örgü gibi engeller oluşturulması ve kirletici ve çevreyi bozucu etkisi olan atık ve artıkların dökülmesi ve kazı yapılması yasaklanmıştır. Anayasamızın 56.maddesine göre "Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması gerekir." Sahil şeritlerinin dengeli bir çevre ile yakın ilişkisi tartışmasızdır. Sahil şeritleri ve kıyılar kişilerin yararlanacağı doğal çevreyi oluşturur. Herkes bu çevrede sağlıklı ve dengeli bir yaşam hakkına sahiptir. Çevre koşullarına ve kamu yararı esasına göre saptanmamış sahil şeridi uygulaması kişileri bu Anayasal haktan yoksun kılar. Belirttiğimiz yasalar ve ilkeler doğrultusunda Taşucu Mahallesi sakinleri olarak iş bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz” ifadelerini kullanmıştı.