Mersin Agropark Türkiye’ye örnek olacak!


Türkiye’nin ilk tarım teknoparkı Mersin Agropark sayesinde Çukurova’da verimliliğin artacağını vurgulayan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Toprağımıza özgü, toprağımızın yapısını bozmayacak tohumlar üretilecek. Türkiye’nin tarım üretimini hem verimini artıracak hem kalitesini artırabilecek hem de katmadeğer sağlayacak yapıya getirecektir. Tarımla ilgili girdilerimizin tamamı Türkiye’de üretilmesini hedefliyoruz. Tek başına kapasitesi yetmeyebilir ama bizi örnek alıp ülkenin başka yerlerinde de teknoparklar kurulacaktır” dedi.

 

Tarih : 12 Mayıs 2022 Perşembe 13:51

Hüseyin KIRKGÖZ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, TRT Çukurova Radyosu'nda Seda Uslu Sarıoğlu'nun sunduğu Akdeniz'den Toroslar'a programının konuğu oldu. Türkiye'nin ilk tarım teknoparkı Mersin Agropark’ın konuşulduğu programda Kızıltan, Mersin’in bölgenin sorunlarına değindi.

“DİJİTAL DÜNYAYA ENTEGRE OLMAMIZ LAZIM”

 Tarımın çok önemli ve temel bir sektördür olduğunun altını çizen Kızıltan, “İnsanlığın gelişmesinde en önemli temel sektör tarımdır. Ancak uzunca bir süredir tarımın önemini biz gözardı etmiştik. Tohumlarımızı dışarıdan getirmeye başladık. İlaçlar dışanrıdan geliyor. Gübre dışarıdan geliyor. Çok dışa bağımlı bir sektör haline geldi tarım. Böyle olunca biz kontrol de sağlayamıyoruz. Tarım girdilerini biz üretmediğimiz için son bir yıldaki girdi fiyatlarının korkunç artması çiftçileri üretemez noktaya getirmişti. Tam bu noktada Mersin AGROPARK’ın niye önemli olduğu ortaya çıktı. Çünkü yerli ve milli diyoruz ya yerli ve milli bizim ana girdi malzemelerimizi, hammaddemizi üretmemiz gerekiyor. Kendi tohumlarımızı, fidelerimizi yetiştirmemiz gerekiyor. Başka ülkelerden aldığımız tohumlar çeşitli biyolojik yöntemlerle farklılaştırılıyor, o tohumları bir süre ektiğinizde artık o toprak o tohumdan başkasını kabul etmiyor. Biz bu sorunların çözümü için tarım teknopark kurma kararı aldık. Tabi bu dünden bugüne olan bir konu değil. Bizden önceki yönetimler de var. 10 yıllık bir süreç. Tabi tarım konu olunca bir takım engellemeler de oluyor. Uluslararası sermaye yıllardır Türkiye’de tarımın baltalanması için elinden geleni yapıyor. Bizim çalışmalarımız da bu nedenle gecikti. Çok uğraşıldı.  Üretim, ihracat, istihdamın yanında aynı zamanda güvenlik konusudur tarım. Bu nedenle daha verimli, katmadeğer oluşturan hale getirmemiz gerekiyor. Çağımızın zorunluluğu dijital dünyaya entegre etmemiz gerekiyor. Teknolojiyi daha çok kullanmamız gerekiyor. Bunun için de tarım gıda teknoparkını kurduk” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİ TEKNOLOJİYİ YETERİNCE KULLANAMIYOR”

Çiftçinin teknolojiyi yeterince kullanamadığını vurgulayan Kızıltan, “Çukurova ülkenin birçok yerine göre teknolojiyi daha iyi kullanabilen, yenilikleri daha çabuk takip edip kolay uygulayabilen bir kitleye sahip. Eğitim oranı yüksek. Tarımı ele alalım, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitümüz var. Çukurova’da tarımın narenciyenin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Büyük bir altyapıya sahip Mersin ve Çukurova tarımı. Bu nedenle teknolojiyi işin içine katma yeteneğimiz fazla ama yeteril değil. Çiftçi son zamanlarda kazanamadığı için teknolojiyi yeterince işin içine sokup verimi artıramıyor. Teknoloji girerse verim, kalite artar. Maliyetlerle mücadele ediyorlar. Yurtiçinde yapılamayan ilaçlar kullanılamıyor büyük bir karmaşa içinde tarım. Planlama da yapamıyoruz.  Agropark A.Ş ismiyle bir şirket kurduk. Burada MTSO, Büyükşehir Belediyesi, Tarsus ve Erdemli Ticaret ve Sanayi Odaları, Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü, Çukurova Teknokent, Tarsus ve Mersin Üniversitesi gibi toplamda 13 ortak var. Tüm paydaş ve ortaklara teşekkür ediyoruz. Agropark A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı bizim MTSO’nun Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Genel Müdürü Alata’da görev yapan bir arkadaşımız. Güçlü bir ekip.  Tabi biz burada Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsünün bilgi birikiminden çok faydalanıyoruz. Onların networkü de çok geniş. Bu nedenle çalışmalar sağlam ilerliyor. Amaç araştırmacıları üniversite ve özel sektörle yasal ortamda bir araya getirmek. Türkiye’nin en büyük sorunu sanayi ve üniversiteyi bir araya getirememek. Burada biraraya gelebilecekler. Araştırmacının bir takım bilgilere ihtiyacı var. Aynı şekilde akademisyenlerin de ellerindeki bilginin nasıl uygulandığını görmesi lazım. Bu anlamda teori ve pratik biraraya gelecek ve yeni gelişmeler çıkacak” dedi.

“VERİMLİLİK ARTACAK”

Oluşturulan uygun fiziki ortamda bilgi birikimini üst seviyeye taşıyıp sektöre sunmayı hedeflediklerini kaydeden Kızıltan, “Ar-Ge ile oluşan birçok yöntem sektördeki kullanıcı ve uygulamacıların kullanımına sunulacak. Agropark ortaya çıkma süreçleri ve arazi yapısını anlatayım. 800 dönüm alan tahsis edildi. Ardından yönetim binasının yapılması için ilgili bakanlıklarla çalışmalar başlatıldı ve bu süreç çok uzun sürdü ama tamamladık. İlk aşama inşaat tamamlanmak üzere. Toplam inşaat alanı 24 bin metrekare olacak ve bunun 4 bini tamamlanmak üzere, ofisler, laboratuvarlar, çoklu kullanım alanları, ar-ge tesisleri olacak. Az bir süre kaldı binanın tamamlanmasına.  100 dönüm ve 700 dönümlük iki ayrı alan var. Toprak çalışmalarında küçük araziye ihtiyacı olanlar 100 dönümlük bölgede çalışacak. Daha büyük araziye ihtiyaç olan projeler 700 dönümlük arazide yer alacak. Nasıl firmalar yer alabiliyor ona değineyim. Yeni tohum çeşitleri üzerine çalışmak isteyenler, tarım makineleri üzerine ar-ge yapmak isteyenler. Biyolojik mücadele çalışması yapanlar, nano teknolojik ürünler üzerine çalışanlar, teknolojik sera üzerine çalışanlar, toprağı, suyu daha az kullanan her türlü kontrolün yapılabileceği sera ar-ge’si yapmak isteyenler, ithalatı durduracak ürünlere odaklanmak isteyenler. Doğayı kirletmeyecek, insan sağlığına zarar vermeyecek zirai ilaçlar üzerine çalışmak isteyenler, tarım 4.0 denilen tarımın dijitalleşme çalışmalarına ilgi duyanlar. Tarım ve gıda ile ilgili raf ömründen verimli paketleme sistemine çalışmak isteyenlere kapılar açık. Firmaların projeleriyle başvurması gerekiyor. Bu projeler bilim kurulu tarafından inceleniyor ve kurulun onayı sonrası arazi ve ofis tahsis ediliyor tabi belli bir kira karşılığında. Benzeri yok ama bizden sonra planlanan bazı projeler var. Onlar ne zaman hayata geçer bilemiyoruz. Verimlilik artacak, toprağımıza özgü, toprağımızın yapısını bozmayacak tohumlar üretilecek. Türkiye’nin tarım üretimini hem verimini artıracak hem kalitesini artırabilecek hem de katmadeğer sağlayacak yapıya getirecektir. Tarımla ilgili girdilerimizin tamamı Türkiye’de üretilmesini hedefliyoruz. Tek başına kapasitesi yetmeyebilir ama bizi örnek alıp ülkenin başka yerlerinde de teknoparklar kurulacaktır. Hayatın temel noktası olan tarımın Türkiye’de en önemli konu haline gelmesi ve tarım sektörünün en verimli şekilde, katma değerli şekilde ülkenin ve dünyanın kullanımına açmak” şeklinde konuştu.

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA