Neşet TORUN
Mersin'de belediye şirketlerinde çalışan işçiler kadro verilmesini istedi. İşçiler taleplerini dile getirmek için Devrimci İsçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel İş Sendikası Mersin Şubesi üyeleri Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi. Burada konuşan DİSK'i bağlı Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, "DİSK/Genel-İş, belediye işçilerinin hakları için inatla ve yılmadan mücadele etmeye, ülkemiz ve geleceğimiz için emek ve demokrasi talebini ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye, işçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için örgütlenmeye ve güçlenmeye devam ediyor" dedi
“İŞÇİ HAKLARI TOPLU OLARAK İYİLEŞTİRİLMELİ”
Gelir eşitsizliği, yüksek enflasyon, fahiş faturalar, açlık sınırı altındaki ücretler, işçilerin geçinmesi ve insanca yaşamasını olanaksız hale getiren ağır koşullar yarattığına dikkat çeken Göksoy, "Bu koşullar altında ayrımcılık, güvencesizlik ve eşitsizlik yayılmaya devam ediyor. Belediye şirket işçileri de uzun zamandan beri büyük bir eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. İşçiler için bu ayrımcılığın, eşitsizliğin ve adaletsizliğin adı kadro aldatmacasıdır. Sendikamız söz konusu ayrımcılık ve adaletsizliğe karşı 'belediye işçileri de kamu işçisidir' diyerek eylemler basın açıklamaları yaptı. Her eylemimizde ve açıklamamızda; 'Gerçek kadro istiyoruz, belediye işçileri kamu işçisidir. Ayrımcılık son bulsun haklarımız verilsin' dedik. Belediye işçileri birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıya. Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerde belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve düzenlemelerin dışında tutuluyor. Kamu hizmetleri bir bütün olup merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. Kamu çalışanlarının işçi ya da memur ayrımı yapmaksızın, merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Bu durumdan hem Hükümet hem de belediye işverenleri sorumludur” şeklinde konuştu.
“KADRO VE TEDİYE HAKKI İSTİYORUZ”
Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı verilmesi gerektiğini vurgulayan Göksoy, açıklamasını şöyle sürdürdü: “696 sayılı KHK ile beraber kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezi idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken; belediyelerde çalışan işçiler ise ne yazık ki kadro yerine belediye şirketlerine geçiş yapmıştır. Bu durum 450 bine yakın belediye işçisinin ayrımcılığa uğramasına ve hak mağduriyetine neden olmuştur. Bunun en somut örneği, kamu işçilerinin yararlandığı 52 günlük ilave tediye hakkından belediye şirketlerinde çalışan işçilerin yararlanamamasıdır. KİT’lerde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı bulunurken belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı olmaması da ayrıca hukuksuzdur. Bu mağduriyet bir an önce sona erdirilmeli ve belediye şirketlerinde çalışan işçiler de diğer işçiler gibi kadroya geçirilmelidir. İlave tediye hakkı ise derhal verilmeli. Zorunlu emeklilik uygulamasının kaldırılması gerekir. 696 sayılı KHK ile geçişi yapılan işçiler Anayasa’ya aykırı bir uygulamaya maruz bırakılıyor. Bu kapsamdaki tüm işçiler emeklilik aylığına hak kazanmalarının ardından çalıştıkları kurumdan zorunlu olarak emekli ediliyor. Yıllarca kadroya geçme hayali kuran binlerce taşeron işçi kadroya geçtikten hemen sonra emekli olmak zorunda bırakılıyor. Hâlâ yüz binlerce işçi benzer sorunlarla karşı karşıyadır. Bu durum Anayasa tarafından güvence altına alınmış çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Yıllarca taşeronlarda asgari ücretle çalışan işçilerin bugün zorla emekli edilmek istenmesi, bu işçilerin asgari ücretin yarısı kadar bir emekli ücreti ile yaşamaya mahkûm edilmesidir. Bu ayrımcı uygulama bir an önce sona erdirilmeli ve gerekli yasal düzenleme bir an evvel yapılmalı, bu süreçte zorla emekli edilen binlerce işçiye yeniden işe geri dönüş imkânı sağlanmalıdır. Gelin bu mücadeleyi hep birlikte büyütelim. Gelin sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hükümet ve belediye işverenleri belediye işçilerinin bu sesine kulak vermelidir. Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen işçilerin zorunlu olarak emekli edilmesini kabul etmiyoruz.”
MHP’Lİ KILAVUZ’A TEPKİ
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde terör örgütü ile bağlantılı işçilerin olduğu yönünde açıklamalarda bulunan MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'a da tepki gösteren Göksoy, “Burada seçilmiş milletvekilleri var. Bu milletvekillerini asli görevi Mersin halkının, işçinin, emekçinin sorunlarını, ihtiyaçlarını karşılamak taleplerini mecliste dile getirmektir. Fakat buradan seçilen bir milletvekili olan Olcay Kılavuz, çıkıyor televizyonlarda, şu, bu belediyede terörist çalışıyor diyerek kamu önünde deşifre ediyor. Oysa bu ülkede topluma kazandırma yasası diye bir yasa var. Milletvekiline buradan sesleniyorum. Siz bu yasa ile mahkum, özürlü kadrosundan istihdam etmek durumundasınız. Bu Anayasal hak. Siz hazır topluma kazanmış, toplumun parçası olmuş, işi, aşı, yeri belli insanları terörize ederek ne kazanmaya çalışıyorsunuz. Siyaset etik kurallar üzerinden yapılır. Siyaset, işçinin, emekçinin ekmeği ile oynanıp terörize edilerek yapılamaz. Siz vekilsiniz, seçilmişsiniz. Sizin yapmanız gereken işçiyi emekçiyi korumak onlara sahip çıkmaktır. Hatta Mersin'de yapılması planlanan Ana Konteynır projesini başka ile taşımışlar gidin onla ilgilenin. Mersin'e gelen limanlar, konteynırlar, yatırımlar niye başka illere gidiyor. Sizin göreviniz işçiyi terörize etmek, afişe etmek değil. Belediye ile siyasetle ilgili sorununuz olabilir. Onu etik kurallarda yaparsınız. İşçi, emekçi üzerinden bir suçlama getiriyorsanız işçiler emekçiler buna karşılık verecektir” diye konuştu.