Necdet TAŞ

Türkiye’nin en eski odalarından biri olarak 1886 yılından bu yana kent ve bölge ekonomisine yön veren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, (MTSO) yeni meclis üyeleri ve yönetim kurulunu belirlemek üzere 5 Kasım 2022 tarihinde sandık başına gitmeye hazırlanıyor. İki etap halinde yapılacak seçimlerde ilk olarak 5 Kasım’da meslek komiteleri ile meclis asil ve yedek üyeleri seçilecek. Organ seçimlerinin ardından gerçekleştirilecek ilk meclis toplantısında MTSO’nun yeni yönetim kurulu belirlenecek. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın güven tazelemek için yeniden aday olduğu seçimlerde ayrıca MTSO Yönetim Kurulu Üyesi İsa Çani, MTSO Meclis Üyeleri Ufuk Maya, ile Hakan Kayacı da adaylığını açıkladı. 20 bini aşkın üyesiyle kent ekonomisinin çatı kuruluşu olan MTSO’nun yeni yönetimi için, 2’si lojistik 1’i savunma sanayi ve 1’i sanayi olmak üzere 4 aday yarışacak.

“MTSO SEÇİMLERİNE SİYASET BULAŞMASIN”

Kent Radyo’da Kemal İstek’in canlı yayın konuğu olan Başkan adaylarından ve mevcut MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Sumas Pompa Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, seçimlere siyaset bulaştırılmaması çağrısında bulundu. MTSO seçimlerine siyasetçilerin uzak durması gerektiğini vurgulayan Kızıltan, “Siyasetçiler bizim oda seçimlerine de karışmasın. Geçen dönem acemiliğime geldi pek ilgilenemedim. Yine telefon açıyorlar bazı yerlere kulağıma geliyor. Benim kişiliğimi bildikleri için kimse gelip sana destek verelim diyemiyor. Gönlünde varsa benim haberim olmadan veriyorlardı desteği. Meslek Komiteleri seçimi için bazı arkadaşlar çok vaatler veriyorlarmış. Böyle bir şey yok. Vaatleri politikacılar yapar. Seçilen meslek komiteleri sektörün hizmetine çalışır. İşyerlerinin nabzını tutup aylık toplantılar yaparak sektörlerden aldıkları talepleri önerileri, şikayetleri yönetime raporlayacak. Yönetim de bu raporları değerlendirip aksiyon alacak.  Son olarak Türkiye’de seçimler hiçbir zaman bir olgunluk içinde geçmiyor. Seçime katılanlar ne pahasına olursa olsun ben seçileyim hamlesi ile hareket ediyor. En yakın arkadaşların kavga edip küstüğünü duyuyoruz. Bunlar olmasın herkes özgürce kendisini ifade etsin. İnsanlar doğruyu aslından öğrensin. Bir de kimse kendi kişisel ikbali için buraya girmiyor. Orayı komitesine, üyelerine hizmet etmek için geliyorlar. Kendini makam sahibi yapmak için gelmiyor. Moral motivasyon çok önemli. Seçildiğimiz günden bu yana hep sahadayız. Bugünlerde yansımasını görüyorum. Malum seçimlerimiz var. Ben bugünlerde seçim sürecinde ziyaret ettiğimde karşıdaki hemen seçim oldu diye mi geldin der. Bugün birçok arkadaş bu soruyla karşılaşıyor ama ben ilk seçildiğim günden bu yana sahada olduğum için ziyaretlerimi seçim ziyareti olarak algılamıyorlar ki zaten seçim ziyareti yapmıyorum. Günlük rutinimizi yapıyoruz” dedi.

“MERSİN’İN GÜCÜNÜ ORTAYA ÇIKARDIK”

Görevde bulunduğu süreç içerisinde Mersin’in gücünü ortaya çıkarmak için uğraştıklarını kaydeden Kızıltan, “Rakip diye bir şey şu anda söz konusu değil. Aday söz konusu olabilir ama ben bile aday değilim. 41 tane meslek komitesi var. Bu sektörlerden toplam 110 meclis üyesi seçilecek. Seçim 5 Kasım Cumartesi günü Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nde yapılacak. Ardından belirlenecek Meclis üyeleri bir hafta içinde MTSO Meclis Salonu’nda toplanıp orada yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu asil ve yedek üyelerini, meclis başkanı ve başkanlık divanını, hesapları inceleme komisyonunu seçecek. Ben başkan adayıyım diyorum ama kendi grubumdan seçilemezsem meclise giremiyorum. Ben doğal davranıyorum. İçimden geldiği gibi yaklaşıyorum. Belli bir düşünce ile yaklaşmıyorum. Gelen kişiler arası ayrım yapmıyorum. Bu holding sahibi bu öğretmen, bu işsiz diye ayırmıyorum. Bazen bu tutumum eleştiriliyor. Kapım herkese açık. Güzel bir söz vardı. Siyasetçi gelecek dönemi düşünür, lider toplumun geleceğini düşünür. Buna benzer bir sözdü. Ben bir daha seçileyim diye çalışmıyorum. İlk seçildiğim günü anımsıyorum. Bana dediler aşağıda kameralar var inip bir şeyler söyler misiniz? İndim ben de o güne kadar hiç kameralarla haşır neşir olmamışım. Mikrofon uzatıp projeniz nedir dediler. MTSO yatırımcı bir kurum değildir dedim. Biz tabii ki projemiz var ama yol yapacağız, fabrika kuracağız değil. Önce Mersin’in birliğini sağlayacağız. Bunu yapıp kendisine güvenini ortaya çıkartmak ve bu sayede kentin gücünü orta koymak. Bizim en büyük projemiz bu dedik. Mersin’in kendisine güvenen bir kent olması için çalıştık. Mersin’in gücünü ortaya çıkardık. Bugün herkes geliyor ve en çok konuşulan konulardan birisi artık Mersin’in güçlü lobisini oluşturabildik diyorlar. Çünkü MTSO şemsiyesi altına tüm sivil toplum girdi. MTSO derneklerle rakip olup bastırmaya çalışır mı? Herkese özgürce çalışma ortamı tanıdık. Birçok STK’nın etkinliklerine destek olup yardımcı olduk. Mersin’de bu yapıyı kurduk” ifadelerini kullandı.

“MERSİN, TURİZMDE PİLOT BÖLGE İLAN EDİLMELİ”

Mersin’in turizmde komşu kent Antalya’nın gerisinde kalmasının suçlusunun kendileri olmadığını kaydeden Kızıltan, “Kabahat bizlerde değil. Belki o dönemki arkadaşların eksiği olabilir Turgut Özal döneminde  yapıldı. 1983’te Antalya’da ihalemiz vardı Side’ye gitti. O dönem Side tahta barakalardan oluşan bir yerdi. İncelerken bir köylü vatandaş geldi yanımıza. Ne yapıyorsun diye sordu. Ben de oradaki pompaya bakıyordum bizim imalat mı diye. Ben Side’nin muhtarıyım gelin gezdireyim dedi. Sonra beyefendi devlet hibe krediler verecek buraya yakında 5 yıldızlı oteller yapılacak. Birçok yatırımcıya tahsisler verildi dedi. 3 yıl sonra tekrar gittiğimde muhtarı yine gördüm belediye başkanı olmuş ve oteller sıralanmış. O dönemdeki Antalya’ya verilen destekler Mersin’e de verilsin, Mersin dünyanın en önemli turizm merkezi olur. Mersin turizmde pilot bölge ilan edilecek. Artık insanlar Antalya’daki blok blok binalardan yorulmuş. Her şey dahil sistemlerden sıkılmış. Biz burada doğa ile iç içe, doğayı bozmadan, beton bloklar olmadan turizm tesisleri planlıyoruz. Devlet Mersin’i pilot bölge ilan edip Antalya’daki destekleri versin Mersin Antalya’yı da İzmir’i de katlar” dedi.

İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİNE YATIRIMLARI TAKİP EDİN ÇAĞRISI

Mersin’de yapımı yılan hikayesine dönen yatırımlarla ilgili de konuşan Kızıltan, “İster istemez halk böyle bir kanıya varıyor. Ben samimi sohbetlerde de anlatıyorum. Bazı projeleri bitirin çünkü yapılmadıkça dedikodular oluşuyor. Bir dönem havalimanı ile ilgili yapılmayacak dendi rafa kalktı dendi ortalık karıştı biz toparladık. Şimdi Ana Konteyner Limanı için konuşuluyor oysa giden gelen yok. Algı yaratılıyor. İnsanlar kendisini öne çıkarmak için başkalarını karalayanlar oluşuyor. Buradan hükümet yetkilileri dinliyorsa Ak Partili Milletvekillerinin işi gücü bu olmalı. Ana Konteyner Limanı Adana’ya taşınıyor haberi çıktığında ben Mersin’in tüm milletvekillerini aradım, Ulaştırma Bakanlığı’nı devreye soktum. İşte Milletvekillerinin işi bu olmalı. Bitmeyen Çukurova Havalimanı’nın bitirilmesini sağladım, şunu yaptım demeli. Siyasete kurban edilecek bir yatırım olmadığını gittim Cumhurbaşkanı ile konuştum ve bunu yaptırdım diyebilmeli. Ben Ana Konteyner Limanı’nın yapılması için düğmeye bastırdım diyecek. Çeşmeli – Taşucu Otoyolu'nun ihalesinin iptal edilmesini engelledim, bu yolun bitmesi için elimden geleni yapıyorum diyecek milletvekilleri. Parti farkı gözetmeden hepsi Mersin yatırımlarının bitirilmesi için uğraşacaklar. MTSO Meclisi’ne tüm Mersin milletvekillerini davet edip bir toplantı yapmak istedik. Sabote oldu. Bir kısım vekil gelmek istemedi, bizim meclis üyeleri gelmek istemedi. Amaç sorgulama değil dedik. Mersin yatırımlarını, kenti daha ileri taşımak için birlikte neler yapabileceğimizi konuşalım dedik iş yine siyasete dayandı. Artık siyasetten yıldık. Her lafımızı siyasete döküyorlar” şeklinde konuştu.

“İTHAL MİLLETVEKİLERİNE KARŞIYIM”

Genel seçimlerde siyasi partilerin Mersin’de yaşayan insanları aday göstermesini talep ettiklerini kaydeden Kızıltan, “Bundan sonra bir kez önümüzde genel seçimler var. Mersin’de en etkili çalışabilecek, kente sahip çıkıp toplumla bütünleşebilecek insanların milletvekili olması için. Ama bu kentte yaşayan, işi gücü bu kentte olan insanların burada milletvekili olması lazım. Ben bunu yıllardır söylüyorum. Tamam, Mersinli ama 50 sene önce çıkıp İstanbul’da yaşamış. Değil, Mersinli değil. Ama adam 30 sene önce Bitlis’ten gelmiştir ve burayı özümsemiştir, ailesi buradadır o buradan milletvekili olur. Niğde’den gelir burada yaşar olur. Memleket çocukluğu kavramı bana doğru gelmiyor. Bu kenti özümsemiş herkes bana göre memleket çocuğudur. Dışarıdan ithal insan getirip milletvekili yapılmasına karşıyım. Buradaki insanlara hakarettir. Demek Mersin’de adam yok demektir. Kontenjan adayı güçlü bir kişilikse oy alamayacağın yere koy.  Adayken bir kez halk şunu istiyor. Adayken oy istemeye karşımıza nasıl geliyorsa milletvekili seçildikten sonra da o şekilde gelecek. Adayken halk yanına gelince yanına kalkıyor ama milletvekili olunca tersini istiyor vay nasıl yanımda ayağa kalkmadı diyor. Halk bunu istemiyor.  Şunu aklından çıkarmayacak halkın vekili. Asıl olan vekaleti verendir. O duyguyla gelecek. Vekaleti verene. O benim üstüm diyecek. Böbürlenme, ego olmayacak. Mersin sevgisi olacak. Siyasetçi toplumu değil toplum siyasetçiyi yönlendirecek. MTSO gibi kurumlar siyasetçiyi yönlendirir. Ben siyasetçi olsam buraya geldiğimde ilk gideceğim yer odalar olur. Bakan gelmiş bizimle hiç teması yok. Programı geldi valilik ziyareti, il başkanlığı ziyareti vs. gelecek ticaret ve sanayi odasına uğrayıp bana soracak. Neyden memnunsun neyden değilsin diye” dedi.