Necdet TAŞ
İçişleri Bakanlığına bağlı Mersin İl Göç İdaresi ilk kez kent basınıyla bir araya gelerek kurumun, çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Suphi Öner Öğretmen Evindeki toplantıya; Mersin İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Kemal İlday ve Göç İdaresi personelleri katıldı. Göç Yönetimi başlıklı bir sunum yapan İlday, “Dünyada tüm göçmenlerin sayısı 281 milyon kişidir ve bunlardan 89,3 milyonu zorla yerinden edilenlerdir. 31 milyon ise diğer ülkelerde koruma altında bulanan yabancılardan oluşuyor. Göç rotalarına baktığımızda özellikle Afrika, Hindistan, Endonezya bölgelerinden yoğun göç akışı olduğunu görüyoruz. Kaynak ülkeler ve barındırdıkları yabancı sayısında ülkemizde toplamda 4 milyon yabancı şahıs var. Diğer ülkelerde Suriye’de 6,8 milyon insan yerinden edilmiş durumda” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE KAYITLI 5 MİLYON 254 BİN YABANCI UYRUKLU YAŞIYOR”
Türkiye’de ise 5 milyon 254 bin yabacı uyruklu şahsın kayıt altında olduğunu açıklayan İlday, “Geçici koruma Suriyeliler, sarı kimlik sahibi olup geçici koruma altındadır. Yaklaşık 3,5 milyon. İkamet izniyle kalan sayısı bir milyon 300 bin. Yine ülkemizde uluslararası koruma kapsamında ise 319 bin civarında kişi bulunmakta. 2016’dan günümüze kadar ikamet izni ile kalan yabancı sayısı 2019’da en pik düzeye gelinmiş durumda. 2020’de pandeminin etkisi ile bu sayı düşüş yapıyor, bir milyon 341 bin ikamet izni ile kalan şahıs var bugün. Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı sürekli birbiri ile karışıyor. Düzensiz göç; bir yabancının ülkeye yasadışı yollardan girmesi ile ifade edilirken, göçmen kaçakçılığı dolaylı ve doğrudan yasal olmayan yollardan bir yabancının ülkeye sokulması, yurtdışına çıkmasına imkan sağlanması anlamına gelmektedir. Göçmen kaçakçılığı konusuna zaman zaman Türk vatandaşları da girmektedir. Türkiye’ye gelen göç yolarında; güney ve doğu kısımdan ülkemize son dönemde göç hareketliliği olduğun görmekteyiz. Suriye, Irak, Afganistan üzerinden ülkemize girişler vardır. 2021-2025 yıllarını kapsayan Türkiye Düzensiz Göç Ulusal Eylem Planı hayata geçirilmiştir. Düzensiz göç ile mücadeleyi esas alan bu planda temel strateji, sorunu kaynağından çözüp, sınırda etkili güvenlik ülke içinde etkili yakalama ve sınır dışı etmeyi kapsamaktadır. Sınırımızda bin 316 km güvenlik duvarları yapılmış, 940 km aydınlatma, 293 kamera, 284 termal kamera yapılması sağlanmıştır. Alınan tedbirlerle ülkemize son 6 yılda 2,5 milyon düzensiz göçmenin yasa dışı girişi engellendi. 100 ilave jandarma, 500 ek güvenlik korucusu temin edilmiştir. Yıllara göre yakalamalara baktığımızda en fazla sayıya 2019’da karşılaştık. Bu sene itibariyle ise 219 bin 417 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Avrupa ülkelerindeki toplam sınır dışı sayısına baktığımızda yüzde 18, bizim ülkemizde ise yüzde 52 düzeyindedir” dedi.
“MERSİN’DE BİN 757 TABELA DENETİMİ YAPTIK"
Öte yandan yabancıların bildirdikleri adreslerde yaşayıp yaşamadıklarının kontrol edildiğini de dile getiren Mersin İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Kemal İlday, “Geçtiğimiz aylarda 3 milyon 500 bin civarındaki Suriye uyruklu şahısların evleri tek tek kontrol edildi. Göç İdaresi’ne verdikleri adreslerde yaşayıp yaşamadıkları tespit edildi. Bildirdikleri adreslerde olmayanların geçici koruma kimlikleri donduruldu. Tekrar adreslerini bildirmeleri halinde aktif edildi. Yüzde 85’inin göç idaresine verdikleri adreslerde yaşadıkları tespit edildi. ‘Yabancılar ülkede kontrolsüz geziyorlar’ iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Tüm bilgileri kayıt altındadır. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin kişisel verilerini güncelliğinin sağlanması adına vere güncelleme çalışmaları devam ediyor. Suriyelilerin bir ilden başka bir ile giderken e-devlet üzerinden yol gidiş belgesi alması gerekiyor. Bu belgeyi almadıklarında para cezası ödemesi gerekiyor. Bunu ödemediğinde hizmet alamıyor örneğin hastaneye gidip hizmet alamıyor” dedi. Mersin'deki çalışmalarla ilgili de bilgi veren İlday, "3 ayda bir olmak üzere İl Göç Kurulu toplantıları yapıyoruz. Oraya birçok kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katılıyor. Sivil toplum kuruluşlarıyla aylık olarak toplantılar yapıyoruz. Kanaat önderleriyle toplanıyoruz. Muhtarlar buluşması yapıyoruz. Tabela denetimleri çerçevesinde 13 ilçemizde toplamda bin 757 yabancı uyruklu işletme denetlendi. Bunların büyük bir kısmının standartlara uyduğunu gördük. 16 işletmenin sadece standartlara uygun olmadığını, 11 işletmenin de vergi kaydının olmadığını tespit ettik. 98 bin 767 kişiye uyum eğitimi verdik" şeklinde konuştu.
"MERSİN YABANCILARIN YOĞUNLUĞUNDA 5. SIRADA YER ALIYOR"
Mersin'de 284 bin civarında yabancı uyruklu şahıs olduğunu belirten İlday, "Bunlardan 244 bini ortalama geçici koruma dahilindeki Suriyeliler. 39 bin civarında ikamet izni ile kalan şahıs var. Bin 300 bandında da uluslararası koruma dahilindeki yabancı mevcut. Mersin ili yabancıların yoğunluğunda Türkiye'de 5. sırada yer alıyor. Suça karışan yabancıların ülkemizde kalmasına izin verilmemekte, hızlı bir şekilde sınır dışı iş ve işlemlerini yürütmekteyiz. Mersin ilinde de sınır dışı etme oranı yüzde 30'un üzerinde. Yani suça karışan yabancılar hiçbir şekilde serbest olarak aramızda bulunmuyor. Gerekli kararları alarak geri gönderme merkezlerine ya da doğrudan sınır dışı işlemelerini tamamlıyoruz" ifadelerini kullandı. Mersin'de 63 mahallenin yabancı şahıs kayıtlarına kapatıldığını dile getiren İlday, "Yabancı nüfusu Türk nüfusuna göre yüzde 20 ve üzerinde ise o mahaller yabancı kaydına kapatılıyor. Bazı mahallerde, bazı bölgelerde Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı yerler var. O bölgelere gittiğimiz zaman sanki yabancı nüfus fazlaymış gibi geliyor ama kolluk kuvvetlerince yapılan çalışmalarda son 3-4 ayda bir tane bile kaçak göçmen yakalanmamış durumdadır. Yani bizim sayılarımız gerçekten doğrudur. Yani ilimizde 500 bin, 400 bin gibi sayılar gerçeği yansıtmamaktadır. Artık gerçekten çok sıkı önlemler var. Şahısların ülkemize gelip, düzensiz göçmen olarak durmaları mümkün değil. Düzensiz göçmen yakalandığı an zaten sınır dışı işlemleri yapıyoruz. 3 yıldır Mersin'de görev yapıyorum ve ilk defa bu ay bir şeyle karşılaştık. İlimizde bu ay geçici korumayla gelen göçmen sayısında düşüş yaşandı. En çok sorulan soru da 'doğan çocuklar vatandaş mı oluyor' diye. Bizim ülkemizde Türk anne veya babadan doğan çocuklar vatandaşlık alabiliyor. Biz doğum yeri kuralını kullanmıyoruz. Anne veya babaya bakıyoruz. Buna baktığımız zamanda gerçekten çok düşük seviyede” şeklinde konuştu.