Haber Merkezi
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan El Sanatları Kursu Eğitmeni Tuğba Özdere, unutulmaya yüz tutmuş olan el sanatlarını gün yüzüne çıkartarak, çocuklara bu sanatın aktarılması gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Özdere, “Bunun ilk ayağı olarak, çocuklarımıza keçe sanatını öğretmeye karar verdik. Islak ve iğneleme keçe olmak üzere 2 çeşit keçe yapıyoruz. Yoğunluk olarak iğneleme keçeyi kullanıyoruz. Çocuklarımız bundan objeler yapıyorlar, iğne tutmayı öğreniyorlar. Yünü tanıyorlar. Saf yünün şekil alabileceğini öğreniyorlar” dedi. Eğitmen Özdere, öğrencilerin aldığı eğitimler neticesinde psikolojik olarak rahatlamaları ile birlikte, spor alanında kendilerine yardımcı olacak olan koordinasyon becerilerinin de geliştiğine dikkat çekerek, “Her çocuk bu odadan yüzü gülerek çıkıyor. ‘Çok mutluyum’ diyor. Bir şeyi başarmış olmanın verdiği özgüvenle gidiyorlar” ifadelerini kullandı.
“AMACIMIZ, ÇOCUKLARIMIZIN KALBİNE DOKUNMAK”
Öğrencilerine keçe ile alakalı el sanatlarını öğretmesinin ardından punch, tahta baskı ve kumaş boyama gibi unutulmaya yüz tutmuş olan diğer el sanatlarının modernize edilmiş halini de öğreteceğini ifade eden Özdere, “Çocuklar bunu geliştirip annelerine öğreterek, bundan bir gelir elde edeceklerini fark edecekler zaten. Her yaptıkları objenin kıymetli olduğunu, el emeğinin gerçekten bir ederi olduğunu görecekler. Kendilerinin de ona bir şey katarak, çok güzel çalışmalar ortaya çıkaracaklarını ve bundan gelir elde edeceklerine inanıyorum. Burada yapmak istediğimiz aslında çocuklarımızın kalbine dokunmaktı” diye belirtti.
“BU ETKİNLİK BİZLERİ ÇOK RAHATLATIYOR”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kır Çiçekleri Sporcu Yetiştirme Merkezi’nde tekvando branşı kontenjanından bu yıl kalmaya başlayan Yenişehir Kocavilayet Ortaokulu öğrencisi Ekin Öztürk, el sanatlarının kendilerini rahatlattığını ifade ederek, “İğneyi öyle vurmak, onun sesi rahatlatıyor bizi. Ben bu dersi çok seviyorum. Derslerimiz ve spor yoğun geçiyor. Bu da bizi bu yoğunlukların arasında rahatlatıyor” dedi. Bir başka el sanatları öğrencisi Hira Nur Yılmaz, öğrendikleri çalışmaların kendilerini psikolojik olarak rahatlattığını dile getirerek, “Burada arkadaşlarımızla şarkılar söylüyoruz, bal kabakları yapıyoruz. Periler yaptık ve perilere kendi düşüncelerimizi yansıttık” ifadelerini kullandı.