Neşet TORUN
Anamur- Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, Çiftçi TV’de Taner Öztürk tarafından hazırlanıp sunulan ”Çiftçiden Haber ” adlı programda Anamur ve Bozyazı ilçelerinde tarım sektöründe yaşanan sorunları dile getirdi.
“SONUÇ ALAMIYORUZ”
Zincir marketlerin Türkiye’de maalesef tekelleşme durumuna geldiğini ve geçtiğimiz yıllarda halle ilgili çıkarılan, hal kanununda sürekli değişikliklerin yapılmasının üretici ve tüketicinin lehine olmadığına dikkat çeken Anamur-Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, yapılan değişikliklerin zincir marketler lehine olduğunu ifade ederek, “Zincir marketlerle ilgili sıkıntılarımızı defalarca dile getirdik Ancak şu ana kadar hem üreticiler hem tüketicilerin sıkıntıları çözülmedi. Zincir Marketlerinin karşısında bir alternatif oluşturmalıyız, tarımdaki girdi maliyetleri çok yüksek, tüketici ile kesinlikle makas kesinlikle açılıyor. Tarım Bakanlığı’na, Orman Bakanlığı’na, siyasi partilerin Tarım Komisyonlarına defalarca tarım sektöründe yaşanan sorunları madde madde rapor ettik. Mailler attık. Bazılarını ziyaret ederek raporlarımızı sunduk. Maalesef sonuç alamıyoruz. Tarımdaki yapısal sorunu hiç kimse dile getirmiyor” ifadelerini kullandı.
“ZİNCİR MARKETLERLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME ŞART"
“Yapısal sorunu defalarca dile getirdik. Türkiye’deki üretilen tüm malların girdi maliyetleri var tüketici arasındaki kesinlikle makas sürekli açılıyor. Türkiye’deki üretilen bütün malların tüketici merkezine varıncaya kadar yüzde 30-35 israfı var bunun önüne geçmemiz gerekir” değerlendirmelerinde bulunan Gümüş, “Hal’leri dizayn etmemiz gerekir, nakliye aşamasında ürünler kesinlikle frigofirik araçlarla taşınması gerekir bunları yapmadığım sürece bunun önüne geçilemez. Market zincirleri küçük aile işletmelerinin belini büktü. Market Eskiden zincirlerinde, zücaciyeden, kıyafete, kırtasiyeden, gıda ürünlerine, nalburiyeden, ayakkabı reyonuna her şey var. Küçük esnaf market zincirleriyle nasıl baş edecek. Yol kenarlarındaki manavlar olurdu, eve giderken vatandaş ihtiyacını buradan karşılardı. Şimdi manavlar tarih olmak üzere. Market zincirlerle ilgili yeni düzenleme olmaz ise şehir merkezlerinde bir tane küçük esnaf kalmayacak” diye konuştu.
“FİYATI ÜRETİCİ BELİRLEMİYOR”
Tarım sektöründe yaşanan önemli sorunları tek sıralayan Gümüş; “Üretici ne üretirse üretsin gübre kullanıyor. Aldığı gübrenin fiyatını gübre üreten firma belirliyor. Gelin görün ki alın teri akıtan çiftçi, kendi ürününün fiyatını belirleyemiyor. Çiftçinin ürününün fiyatını neden bir başkası belirlesin. Hakkaniyetten uzak bir sistem içinde çiftçi savrulup duruyor. Örnek vermem gerekirse: Geçen yıl muzun çiftçiye maliyeti 6-7 lira iken, 4 -4 buçuk liraya sattı. Şu anda 1 kilo muz 9- 10 lira, satışı da 9-10 lira. Girdi maliyetlerini kontrol etmediği sürece çiftçi daha da perişan olacak. Maalesef son 6 yıldır tarım sektöründe dengesiz bir büyüme var. Bunun en önemli nedeni de devletin muz için verdiği yüzde 60 hibe desteği. Ne yazık ki bizim küçük aile İşletmeleri dediğimiz işletmeler bu hibe desteğinden yararlanamadı. Hibe desteğinden sermaye şirketleri, oteller, fabrikalar, zincir marketler yararlandı. Paralarına para kattılar. Bundan 6 yıl önce 80 bin liraya bir dönüm serayı mal ederken adeta sıfır maliyetli sera yaptılar. Bunların hiçbir girdi maliyetleri olmadı. Tarıma destek verilecekse üreticiyi destek versin. Üreticiye destek verilmediği müddetçe felaketlerle karşı karşıya kalacağız” dedi.
“KÖY GENÇLERİ ŞEHİRLERE KAÇIYOR”
Kırsal kesimden gençler illere ilçelere adeta kaçtığına dikkat çeken Gümüş, “Bağını bahçesini bırakarak şehre giden gençler tarım sektöründe iş yapmak istemiyor. Köylerimiz boşalıyor. Toprağı var, kuyu var, tarlası var, bahçesi var, ağılı var ama gençlerimiz geriye dönüp tarıma bakmıyor. Bunun sebebi tarımın bir kazancının olmadığını görüyorlar. Gençlerimiz şehirlere gidip askeri ücretle çalışacağız diye mücadele ediyorlar, ne şehirde ne köyde durabiliyorlar. Cumhurbaşkanlığı’mıza, Tarım Bakanlığı’na sesleniyorum. Lütfen gençlerimizin köylerine dönerek çiftçilik yapmasına imkan sağlayın. Gençlerimizin eğer BAĞ-KUR primleri devlet tarafından karşılanır ise gençlerimizin tarıma yöneleceğine inanıyorum. Önceki yıllarda Anamur’da Bozyazı’da kadınlarımızla ve genç çiftçilerimizle ilgili imza kampanyaları düzenledik. Kadın ve genç çiftlerimizin BAĞ-KUR primlerini devlet karşılasın diye. Gençlerimizle sık sık bir araya geliyorum soruyorum “sosyal devlet Bağ-Kur primlerinizi ödenirse tarıma döner misiniz? diyorum. Çoğunlukla memnuniyetle döneceğini söylüyor biz yaşı 40-45’lere düşürmemiz lazım. Çiftçilerimiz şu anda BAĞ-KUR primlerimiz primlerini ödeyemiyor çünkü kazanamıyor. Kısaca çiftçinin hali perişan.”
“TARIM ALANLARININ ORTASINDA MERMER OCAĞININ NE İŞİ VAR?”
Tarım alanlarına maden ocağına açılmasına da tepki gösteren Gümüş, “Son yıllarda ülke genelinde olduğu gibi Anamur ve Bozyazı İlçelerinde üretim alanlarının ortasında açılmak istenen mermer ocakları var. Bölgemizde son yıllarda mermer ocakları ile ilgili sıkıntılarımız yaşıyoruz. Bizim bölgemiz tropikal ürünlerin yetiştiği bir bölge bu bölgede mermerin ne işi var şu anda çiftçilerimiz bu konuda da aşırı derecede mağdur. Bakanlık bir karar alıp burada madencilikle ilgili tarım alanlarının korunmasında madencilikle ilgili bir çalışma yapmalı. Gıda olmadan yaşamamız mümkün değil, gıda olmadan madeni olsa ne işe yarar, Araba olsa ne işe yarar, petrol füzeleri olsa ne işe yarar. Havza çalışması ülkemizin genelinde bölge tek tek yapılmalı. Anamur’da Bozyazı’da tarım alanlarının ortasında mermer Şu anda Bozyazı’da 6 tane mahallenin ortasında aşağı yukarı 3 bin 500 kapalı alanı olan üretim alanının ortasına mermer ocağı açacağız diye uğraşılıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’na ve Tarım Bakanlığı’na sesleniyorum. Biz Çiftçilere bu mermer ocakları neden reva görülüyor. Çiftçi girdi maliyetleriyle uğraşırken tarımı sıkıntılarıyla uğraşırken sabah kalkıyoruz madenci karşımıza çıkıyor. Maden de olmalı bu ülkede ama tarım alanının tam ortasında maden ocağına karşıyız” ifadelerini kullandı.