Haber Merkezi
Türkiye’nin, dünyada örneğine az rastlanan bir afetle karşı karşıya kaldığının altını çizen Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, “Önce 7,7, ardından da 7,6 şiddetindeki depremler 10 ilimizi yıktı, binlerce canımızı kaybettik. Deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyeti yürüten personelimizi motive etmek ve deprem mağduru vatandaşlarımızı yalnız bırakmamak için Hatay ve Gaziantep’i ziyaret ettim. Tabi çok büyük ve ağır bir afet; bu nedenle insanlarımız sıkıntılar yaşıyor” dedi. Akdeniz’de, göreve geldiği ilk günden bu yana üzerinde en çok durduğu konuların başında kentsel dönüşüm projeleri, imar ve kaçak yapı sorunu olduğunu kaydeden Başkan Gültak, yaptığı konuşmada; “Deprem bir gerçek... Olmasın diye sadece dua edemeyiz. Maalesef depremler olacaktır. Yarın mı, 10 yıl sonra mı, 100 yıl sonra mı olacak, tabi bilemiyoruz. Birçok profesör de konuyla ilgili açıklamalarda bulunuyor. Eğer, deprem bizim bir gerçeğimiz ise, bizler de seçilmiş belediye başkanları olarak sınırlarımız içinde deprem gerçeğine göre kentlerimizi kurmalıyız. Görevdeki 5 yıldan sorumluyuz; kaçak yapıya izin veriyor muyuz? Kaçak yapıları mühürlüyor muyuz? Encümen’den cezalarını kesip savcılığa suç duyurusunda bulunuyor muyuz?” sorularını yöneltti.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK!
Sözlerini; “Kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ve çok acı bir olayla gördük” şeklinde sürdüren Başkan Mustafa Gültak; “Şu anda TOKİ ve Hükümetimiz, Bakanlığımız ile yapılan protokoller sonucu şu anda Çay Mahallesi’nde biten yapıların anahtarlarını hak sahiplerine teslim edeceğiz. Barış Mahallesi’nde de bitirmek üzere olduğumuz kotlar var. Şurada 1 yılımız var… Umarım belediye başkanlarımızın ve bundan sonra seçilecek belediye başkanlarımızın da Mersin’de ilk planlayacağı işlerden bir tanesi bu olacaktır. Yani kaçak yapı stokunu nasıl tüketeceğiz? Seçilecek arkadaşlarımız, öncelikle bunun planlamasını halkın önüne mutlaka koymalıdır. Sadece kâğıt üzerinde kentsel dönüşümden yana olduğunu belirtmek yetmiyor. Nitekim kentsel dönüşüm, sadece Mersin’in değil, tüm Türkiye’nin çözüm bekleyen en büyük sorunlarından bir tanesidir. Eğer yine ağlamak, üzülmek istemiyorsak, elimizdeki bu stokları bir şekilde revize etmemiz gerekiyor. Bunun başka da bir çaresi yok. Bir kez daha deprem felaketinde yaşamını yitiren bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı insanlarımıza acil şifalar diliyorum. Bizler de elimizden geldiği kadar, diğer tüm belediyelerimizle birlikte deprem mağduru insanlarımıza yardım etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.