Neşet TORUN
Akdeniz Belediye Meclisi Mart ayı ikinci birleşiminde konuşan Başkan Mustafa Gültak, CHP ve HDP döneminde ilçede kaçak ve ruhsatsız binalara izin veren belediye başkanları ve meclis üyelerini eleştirdi. Çay Mahallesi kentsel dönüşüm projesi kapsamındaki çeşitli işlemler ve görüşmeler konusunda kendisine yetki veren teklifin, Meclis’ten oybirliği ile değil oyçokluğu ile geçtiğini hatırlatan Başkan Gültak; “Ben gerçekleri söylüyorum. Siz kentsel dönüşümü reddettiniz; ‘yerinde dönüşüm’ dediniz… Ben saatlerce yerinde dönüşüm olacağını, dışarıdan bir nüfusun gelmeyeceğini, sadece orada yaşayan insanları kapsayacağını hep söyledim. Mahallede 5 yıldır kiracı olanların da projeye dâhil olabileceğini söyledim. Siz buna rağmen reddettiniz. Şimdi de çıkmış; ‘Biz yerinde dönüşüme evet diyoruz’ diyorsunuz. ‘Hayır’ dediniz. Nasıl inkâr ediyorsunuz?” diye sordu.
“HALK SİZE DEĞİL BANA GÜVENDİ”
CHP’li ve HDP’li meclis üyelerinin söylediklerinin hepsinin yalan veya yanlış bilgi olduğu ortaya çıktığını öne süren Gültak, “‘Mahalleye dışarıdan insanlar getirilecek’ dediniz. Bu söylediklerinizin hepsi boşa düştü şu an. Geçmiş meclis kayıtlarına bakın. Biz, hiçbir zaman ‘o mahalleleri devşirelim, nüfusu başkalarıyla karıştıralım’ demedim. Sizler gittiniz, konuştunuz. En son ben gittim, birkaç kere ve halk bana güvendi ve beni anladı. Çay Mahallesi Yerinde Kentsel Dönüşüm Projesi alanında anahtar teslimi yaptık. Kadınların gözlerindeki o mutluluğu, o sevinci görseydiniz… Siz bu sevince engel oldunuz. Sadece bu dönemde değil, daha önceki dönemde, bu sıralarda oturan belediye başkanı ve meclis üyeleri tarafından dava açıldı, yürütmeyi durdurma kararı aldırıldı. Yoksa şimdiye çoktan bu mahalleler bitmişti. İşte bugün görüyoruz, depremde neler olduğunu. Yıllardır buradasınız, belediyeyi yönettiniz. Belediyeyi borç batağına batıracağınıza, belediyenin imkânlarıyla 50-100 veya 200 ev olur; mahallelerde yerinde kentsel dönüşümü neden başlatmadınız? Bu belediyeyi 232 milyon lira borçlandıran da sizlersiniz, ben değilim. Bunu da ispatladım. Bu 232 milyon ile belki o dönemi bin ev yapabilirdiniz. Yerinde dönüşümü neden başlatmadınız?” ifadelerini kullandı.
“KAÇAK YAPILARA İZİN VERMEYECEĞİM”
Depremlerin yarattığı büyük acı ve yıkım nedeniyle ‘Susma Orucu’ tuttuğunu ancak gerçek dışı iddialar nedeniyle konuşmak zorunda bırakıldığını ifade eden Gültak, “Ben muhafazakâr, dindar bir insanım. Kan üzerinden, can üzerinden, afet üzerinden siyaset yapacak kadar alçalmadım. İlk günden beri de koşuyorum ve koşturuyorum. Bunu da herkes görüyor. Madem yerinde dönüşüm; Neden 20 yıldır siz yapmadınız? Şevket Sümer’de, Güneş’te yapsaydınız ya! Geçmiş dönemlerde kaçak yapılara göz yumulmuş. Neden insanların ruhsatsız inşaat, bina yapmasına izin verdiniz? Siz yönetiyordunuz. O daracık, çıkmaz sokaklara, betona dönüşmesini bu mahallelerin siz izin verdiniz. Onu da mı hükümet engelledi? Türkiye Cumhuriyeti’nde 23 kez imar barışı olmuştur, sadece bizim dönemimizde olmamıştır. Ona sığınmayın. Neden dönüşümü yapmadınız? Tamam, paranız yoktu. Kaçağı engelleseydiniz, niye engellemediniz? Hayır, kaçak yapılması işinize geliyordu. İleride bunu kullanacaktınız? Kaçak yapılmasına da mı hükümet neden oldu? Ben üzülüyorum arkadaşlar. Sonuçta burada insanlar çile çekiyor. Nedeni ne olursa olsun, kaçağa şerh düşülemez ve bu yasal da değil. Resmi kurumlar veya kişilerden şikâyet gelirse kaçağa cezayı veririm. Ardından Encümen’e ve Savcılığa sevk ederim. Benden önce 14 yıl boyunca bu arkadaşlar kaçağa izin vermiş ya, onların günahlarını ben çekmek zorunda değilim. Şikâyet olduğunda yasal olarak gereğini yaparım. Kaçağa göz mü yumayım? Daha önce de söyledim; 30 dosyada buna şerh düştünüz. Bunu yapmayın, bu doğru değil. Niye yaptınız biliyor musunuz? “Bak, Gültak’ı görüyor musun? Ceza kesiyor vatandaşa. Biz istemiyoruz ceza kesilmesini ama O kesiyor. Beni vatandaşla kötü etmek, karşı karşıya getirmek için yaptılar bunu, biliyorum. Bu makamı kaybetmeme neden bile olsa kaçağa izin vermeyeceğim. Attığınız imzaları, söylediğiniz sözleri düşünerek yapın. Çünkü önünüze gelir bir gün. Tarih sizi yargılayacak. O kaçağa karşı niye o şerhleri düştünüz? Herkes görevli olduğu 5 yıldan sorumludur. Ben de sizler de şu an kendi 5 yılımızdan sorumluyuz. Bu deprem bir kez daha gösterdi ki kaçak yapı eşittir ölüm! Ben Akdeniz’de kaçağa izin vermiyorum, af yok diyorum” dedi.