Haber Merkezi
Mersin Sanayici İş İnsanları Derneği (MESİAD) tarafından “Depremler ve Mersin’e Etkileri” konulu toplantı gerçekleştirildi. Sultaşa Otel’ de, MESİAD Üyelerinin Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidayat Tağa, Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Erkan Demir, Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Ünal Şahin, İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak ’ ın katılımıyla depremler ve Mersin’ e etkilerinin görüşüldüğü; MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı geç saatlere kadar devam etti. Yaşanan büyük felakette hayatını kaybedenleri anarak konuşmasına başlayan Engin, depremlerin etkilediği illerin başında Mersin’ in geldiğini vurguladı. Sözlerine devam eden Başkan Engin, “MESİAD olarak kent ve ülke gündemimizde olan depremler ile ilgili bilgilenmek amacıyla Oda başkanları ve değerli öğretim üyelerimizle böyle bir toplantı organize ettik. Katılım sağlayanlara şimdiden teşekkür ediyorum diyerek sunum yapması için sözü Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidayet Tağa’ ya sözü bıraktı.
“ÜLKEMİZDE DEPREM ÜRETEBİLECEK AKTİF FAY HATLARININ SAYISI 485”
Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidayet Tağa, yaşanan depremlerin istenmeyen sonuçlar doğurduğuna değinene Tağa; “Depremler bizim için sürpriz değildi. Odamız özellikle Kahramanmaraş-Hatay ve Adıyaman illerindeki aktif fay hatları ile ilgili sürekli olarak rapor hazırlıyordu. Tektonik kökenli depremler üzerinde durmamız gerekiyor. Plaka sınırları; ülkemizde yer alan aktif fay hatlarının yerlerini bizlere gösteriyor. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye bir deprem ülkesidir. Doğu Anadolu-Kıbrıs faylarına kentimiz yakın konumdadır. Kırılan fayların gerilmesi ve enerji boşalımından dolayı bizler bir süre artçı depremleri yaşayacağız. Ülkemizdeki aktif fayların yani deprem üretme potansiyeli olan fayların sayısı 485’ tir” dedi. Depremlerin yıkıcı olmaması için yaşadığımız yapıların malzemesinin sert, sağlam ve homojen yapıda olması gerektiğini sözlerine ekledi.
“MERSİN’ DE AKTİF FAY HATTI OLDUĞU BİLİNMİYOR”
Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç; “Bizler depremleri değerlendirirken yaşadığımız bölgedeki geçmiş yılların deprem periyoduna bakarız. Mersin’ in geçmişte hangi depremlerden etkilendiğinin izlerine bakıyoruz. Aktif fay; son 10bin yıl içerisinde deprem üretmiş fay attı aktif fay hattı olarak kabul edilir. Mersin’ e baktığımız zaman, deprem üretecek fayın var olduğu bilinmiyor ancak kentimize yakın faylar mevcut. Yakınımızdaki fay hatlarında yaşanabilecek depremlerden etkilenebiliriz. Bir depremin çok büyük olması için fay hattının uzun olması gerekiyor. Uzun olan faylar kırılma anında daha fazla enerji ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla etkisi daha büyük oluyor” dedi.
“BÜYÜK FELAKETTEN DERS ALMALIYIZ VE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Erkan Demir; “Değerli öğretim üyelerimizin de biraz önce dile getirdikleri gibi Türkiye bir deprem ülkesidir. 1999 Gölcük depremi, ülkemiz için bir milattı. Yaşanılan deprem felaketinden sonra birçok yasal yönetmeliğimiz değişti. 2004-2011 yılları arasında yapılan araştırmalar Türkiye’ de 500’e yakın fay olduğunu gösteriyor. Bizlerin yapacağı en önemli şey önlem almaktır. Bizler deprem ülkesi olduğumuzu biliyoruz ve buna göre yapılarımızı inşa etmeliyiz. Bu büyük felaketten ders almalıyız ve hazırlıklı olmalıyız. Yapılaşma için uygun olmayan alanlar kullanıma açılmamalıdır. “
“YAPI DENETİMİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ÖNEMSEMELİYİZ”
Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Ünal Şahin yapı denetim, imar planları ve kentsel dönüşüm konularını ele aldı. Şahin; “Deprem gerçeği maalesef ki var. Depremlerde can kaybına neden olmayacak yapıları yapmak elbette ki mümkündür. Bizlerin önemsemesi ve yapması gereken en önemli konular yapıların denetimi, kentlerin imar planları ve kentsel dönüşümdür. Geçtiğimiz yıllarda ülkemizdeki imar affı ile yapısal sorunları olan binalara izin verildi. Bunun tekrar yapılmaması gerekmektedir. Mimarlar, İnşaat Mühendisleri ve Jeoloji mühendisleri bir binayı yaparken birlikte çalışmalıdır. Zemin etütleri incelenmeli, gerekli testler yapılmalı ve sonucunda binalar doğru bir şekilde inşa edilmelidir”
“BU DEPREM HEPİMİZİN SINIFTA KALDIĞI BİR SINAV”
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, deprem master planı ile ilgili İnşaat Mühendisleri Odasının daha önce çalışmalar yaptığını ifade ederek, “Henüz oluşma periyodunda olan yeni depremler bizleri kapıda bekliyor. Bizim ülkemiz 2/3’ü fay hattı olan bir ülkedir. Yaşadığımız bu deprem bizlere gösterdi ki hepimiz bu sınavda sınıfta kaldık. Yapı stoku, bir şehirdeki tüm binaların niteliksel ve niceliksel olarak belirlendiği ve yapıların kullanım ömürlerinin belirlendiği veri tabanıdır. Bu bilgi ile deprem sonrasında oluşabilecek olumsuzluklar bizlere sürpriz olmaktan çıkacaktır. Alınacak önlemler, yapıların; zeminlere, planlara göre yapılması can ve mal kaybının önüne geçilmesini sağlayacaktır” diyerek sözlerine son verdi. Toplantı, sunumların ardından soru-cevap şeklinde ilerledikten bir süre sonra sona erdi.